♢○○𝘔𝘶𝘻𝘢𝘯×𝘙𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳○○♢

BÖLÜM 30

Y/N YÜZÜNÜ ELLERİ ARASINDA Hâlâ YATAKTA OTURMUŞTU.

Muzan'ın onu götürdüğü yerde günlerce kaldıktan sonra hala kardeşi hakkında hiçbir haber alamamıştır. Kardeşinin hâlâ hayatta olduğuna dair umudunu kaybetmeye başlamıştı, bu dünyada güvendiği tek kişi olan kardeşi ne yazık ki hala kayıptı.

Aklına çeşitli senaryolar geliyordu. Öldüğünü ya da Muzan'ın işkenceyle öldürdüğünü düşünmeye başlamıştı. İnsanlar tarafından esir tutulduğu halde belki de hâlâ Muzan'ı arıyordu. Ya da daha kötüsü bir iblise mi dönüşüyordu?

Ona göre ikincisi en kötüsüydü. Isabella da son zamanlarda düşüncelerini paylaştığında aynı düşünceleri paylaşıyor gibi görünüyor.

Isabella'dan bahsetmişken...

Henüz Isabella hakkında ne düşüneceğini bilmiyordu, görünüşe göre Muzan'a karşı aynı ortak hoşnutsuzluğu paylaşıyorlardı ya da Isabella'nın tercih ettiği kelime Muzan'a yönelik nefretti. Muzanın kendisinden bu kadar nefret edecek kadar ne yaptığını merak etti, uzun boylu kadın sadece ikisiyken iblis lorduna çeşitli hakaretler savuruyordu.

Y/N çoğu zaman bir iblisin onların konuşmalarını duyacağı ve duyduğu her şeyi ataya rapor edeceği konusunda gergin olurdu ama şimdilik Muzan bu konuda hiçbir şey söylemedi. Belki de Isabella'ya gözetleme amacıyla odasının yakınına bir iblis yerleştirmeyeceği konusunda güveniyordur. Ya da bilerek her şeyi görmezden geliyordu.

Durumu hakkında uzun uzun düşündükten sonra burayı araştırmaya ve kendini tanımaya ve bir kaçış planı yapmaya karar verdi. Özellikle aşina olmadığı bir yerde yalnız kalmanın kendisi için ne kadar riskli olduğunu fark etti, burayı yöneten  Muzan'a göre çok büyük bir dezavantajı vardı.

Eğer bir hafta içinde kardeşi hakkında işe yarar bir bilgi bulamazsa... o zaman mümkünse her şeyi kendi başına bırakmak zorunda kalacak ve Muzan hakkında bildiklerinin karşılığında iblis avcılarından yardım isteyecek. Machi'yi nerede olursa olsun korumak ve kurtarmak için.

Ancak buradan tek başına kaçamayacağını biliyordu; planının işe yaraması için Isabella'nın işbirliğine ihtiyacı vardı. Planı basitti; burayı tanımak, denetimsiz çıkışları keşfetmek ve orada devriye gezen iblislerin programlarını keşfetmek.

Şimdilik Muzan'ın her istediğini yerine getirirseniz, Muzan'ın anlaşmanın üzerine düşeni yapacağından emin olarak gardını düşürebilir.

Machi... Japonya'da bir yerde bir yetimhaneye götürüldüğünü bildiğinden, Muzanın yönetimindeki iblisin kanlı iblis sanatlarından biri nedeniyle o geceyle ilgili anıları silinmişti. Ve bunların yerini kardeşi Daichi, Y/N ve B/N'nin ölümüyle ilgili anılar aldı. Kısacası sahte anılar ekilmiş ve Muzan söz verdiği gibi kendisine hiçbir zarar gelmeyeceği emriyle alnına onu şeytanlardan koruyacak bir işaret koymuştur.

Machi'nin buradan uzakta olması hem rahatlamış hem de endişelenmişti. Ve küçük kızı bir daha göremeyeceğinden endişeleniyordu.

Gergin olduğu tek şey nasıl bilgi toplayacağıydı. Kapıyı açtığında gördüğü şey boş ve karanlık bir koridordu, sadece mum ışığı parlak bir şekilde parlıyordu. Görünürde hiçbir şey yok, kapısının dışına her baktığında bir kez bile iblis görmemiş.

İçini çekti, planında Isabella'nın da yer alması gerektiğine emindi, yoksa buradaki güvenlik oldukça gevşekken kaçamazdı. Y/N, zamanın sahip olduğu bir şey olmadığını, eğer fazla kalırsa hoş karşılanan şeytanların onun kaçmasını engellemek için eninde sonunda buralara akın edebileceğini hissediyordu.

Y/N Isabella'nın nerede olduğunu merak ediyordu, genellikle burada, odasında olurdu. Ama şimdi hiçbir yerde görünmüyordu.

Üç kez güçlü ve yüksek sesle vuruldu ve böylece kapı ardına kadar açıldı. Dikkatli olmaya başladın Muzanı gördün  yüzüne kendini beğenmiş bir sırıtış yerleşti. Kafasını karıştıran şey onun neden habersiz geldiğiydi; Isabella iblis kralın ne zaman ziyaret edeceğini ona her zaman söylerdi.

"Muzan..." Yutkundu ve hızla ayağa kalktı, aralarına biraz mesafe koymak için birkaç adım geriye gitti. Hızla atan kalbini sakinleştirmeye çalıştı, kesinlikle iblisin her zamankinden daha kendini beğenmiş görünmesinin nedenlerinden biri de buydu.

Muhtemelen kalp atışlarının ne kadar yüklendiğini duymuştur. Ne kadar utanç verici, onun varlığından rahatsız olmamış gibi bile davranamıyor. "Burada ne yapıyorsun?"

Siyah saçlı iblis onun sorusuna eğlenerek güldü. Kişisel alanını göz ardı ederek ona yaklaştı ve eliyle yüzünü onunkine yaklaştırarak nazikçe çenesini tuttu. "Artık seni görmeme izin verilmiyor mu? Benim tatlı...tatlı kızım..."

"Kardeşim nerede?" Muzan sessizce ona baktı; erik kırmızısı gözleri, onun bir insan olmadığını ve ona bir kez daha güvenmemesi gerektiğini hatırlatmasından onu rahatsız ediyordu. "Yine bu soru, seni her ziyaretimde aynı soruyu duymaktan yoruldum."

Y/N'nin kaşları çatık bir şekilde "Ama..." Nefesini tutarak onun ne söyleyeceğini bekledi.

"İsteğini yerine getireceğim." Yanlış duymuş olabileceğinin şokuyla gözlerin anında onunkilerle buluştu. "Değerli kardeşini görmene izin vereceğim."

Y/N sesindeki alaycılığı görmezden geldi ve Muzan'ın bu nezaketi içtenlikle yapmayacağını zaten biliyordu, onun isteğini bu kadar kolay kabul etmesi tuhaf ve şüpheliydi. "Ne istiyorsun?"

"Sen daha da keskinleşiyorsun, annenle baban gurur duyardı." Muzan bir adım geri çekilmeye başladı, eğlenen gözlerle onun yüzünü inceledi. "Gerçekten haklısın, karşılığında bir şey istiyorum."

"İstediğin benim kanım mı? Eğer öyleyse, sadece kardeşimi görmek istiyorum." Bileğini ona yalnızca kayıtsızca bakan iblise doğru kaldırarak cevap verdi.

"Canım, senin kanından bahsetmiyordum ama madem bana kim olduğumu teklif ettin ve bunu reddettim." Kıkırdadı ve bileğini tuttu, parmağını bileğine koyduğunda bileğindeki damarı görebiliyordu. "Buraya seni uyarmaya geldim"

"Beni Uyanmaya mı?" Sözleri kafasını karıştırdı. Onu neden uyarıyordu, ne konusunda uyarıyordu? Bunun yine onun akıl oyunlarından biri olabileceğini bildiği halde bunların hiçbirini istemiyordu.

"eğer Isabella'nın senin tarafında olduğunu düşünüyorsan. O halde sen bir aptalsın, onun güvenebileceğin biri olduğunu düşünme." Muzan, önündeki kadının çekingenliğini görmezden gelerek elini yüzüne götürüp bileğine bir öpücük kondurdu.

"Senden tek isteğim Isabella'ya güvenmemen... Isabella benim bile çekindiğim bir iblis."