Dünya Şampiyonu bir dansçının yolu; akademide herkesin uzak durduğu boks sınıfı olan Teksas'a düşerse, ve bir de yetmezmiş gibi işin içine aşk ve tutku girerse, başına neler gelir?
Hadi beraber okuyalım...
Tam buraya başladığınız tarihi bırakabilirsiniz..... 👉👉👉👉👉👉👉👉
Oy ve Yorumlarınızı bekliyorummm. 🥊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşten nefret ettiğimi söylediğim için çoğu zaman arkadaşlarım tarafından linçlensem bile gözüme gözüme girmekte ısrarcı olan güneşe karşı nefretim bir kere daha kabarmıştı.
Ayaklarımın altındaki pedala biraz daha yüklenip sahil yolundaki bisiklet yolunu en kısa sürede bitirmek istiyordum.
Bugün aylar önce üzerime atılmış olan ölü toprağından kurtulma günüydü. Hayata tekrardan gözlerimi açmayı denemenin yoluydu. Her gün deneyecektim. Eski neşemi, renklerimi ve en önemlisi benliğimi kazanmak için her gün deneyecektim.
Bunun için güneşe söverek başlamak ne kadar mantıklıydı bilmiyordum ama, en azından başlamıştım.
Dinlediğim müzik kulağımda yarım kalırken birinin beni aradığını anlayarak kablosuz kulaklığıma dokundum.
"Dünyanın en güzel kızı nerelerdeymiş?"
"Sahildeyim anne. Ufak bir işim var. Sen nerelerdesin asıl? Klinikte misin?"
Annem veteriner hekimdi. Kliniği de İstanbul'daydı. Babamı kaybettikten sonra ben ne kadar adada kalmak istediysem, o da bir o kadar İstanbul'a kaçmak istemişti. Çünkü seneler içinde bir başkasına aşık olup evlenmek isteyince ada ona dar gelmişti.
"Evet hayatım. Bugün nöbetim var. Akşam arayamayabilirim diye şimdiden aradım. Ada nasıl?"
Sürdüğüm bisiktleti durdurup derin bir nefes aldım. Ve istemsizce etrafıma bakındım. Aynıydı. Her zaman olduğu gibi, sıradan, işlevsiz, heyecansız.
"Çok güzel. Sahil bugün harika. Hafta içi diye kimse yok. Deniz ışıl ışıl. Sen nasılsın? Demir abi nasıl?"
" Biz çok iyiyiz hayatım. Onun da sana selamı vardı. Ama konumuz bu değil. Orada iyi olduğuna emin misin annecim? Meriç hala oradayken özellikle.''
Gözlerimi yumup aklıma gelen görüntülere engel olmaya çalıştım. Ancak boşunaydı.
"Anne. Beni aldatan Meriç, ben mi kaçayım? Kaçması gereken oyken."
Her yanlış erkeği seçen kadının yaşadığı talihsiz sonu yaşamıştım. Aldatılmıştım. Ve asla anneme anlattığım kadar tekdüze hissetmiyordum. Özellikle tam da şu an onu huzursuz etmeye gidiyorken duygularım hiç de sessiz sakin değildi.
Ama annemin iyi olduğumu bilmeye ihtiyacı vardı.
"İşte benim kızım. İyi ol bebeğim. Zaten uzağımdasın."
