MELEZ VELİAHT

3.BÖLÜM. AYİT OLDUĞUNU YER

Yavaşça gözlerimi açtım ve yataktan doğrulmaya çalıştım. Başım inanılmaz derecede ağrıyodu. "Ahh başım" tam kendime
geldiğimde etrafıma baktım. Bir odadaydım
koyu tonların yer edindiğin bu odada tam
karşımda bir pencere vardı.

O an aklıma olanlar geldi ve yataktan fırlayıp
cama doğru koştum ve dışarıya baktım. Cam
uzun sık ve yeşil bir ormana taraf bakıyordu.
Dışarıya biraz göz gezdirdikten sonra kapıya
doğru yürüdüm ve açmaya çalıştım. "Siktir"
Kapı kapalıydı.

Ben ne yapacağımı düşünürken odada bulunan boy aynasında kendime baktım.
Üzerimde giydiğim kıyafetler yereine saten
benek mavisi pijamalar vardı. Yüzüme bektığım'da sanki tenim olduğundan biraz daha fazla beyazdı.

Ben düşüncelere dalmışken kapı hiç bir zorlanma yaşanmadan açıldı. Kimin geldiğine bakmak için döndüğümde içeriye orta boylarda, küt kesimli sarı saçlı, mavi gözlü
omuzları dik, beyaz elbiseli bir kadın girdi
içeriye. Arkasından da yapılı tuhaf giyinimli iki adam girdi içeriye.

Ben onlara bakmaya bırakıp kapıyı göstererek
konuştum "Kapı kilitliydi ve siz zorlamadan açtınız.Nasıl?" diye sordum merakla. Kadın tebessüm ile "O kapı büyülü idi içerdeki hariç
herkes aça bilir" dedi. Bişey diyeceğim zaman
başıma şiddetli bir ağrı girdi ve ben dengemi
kaybedip düşeceken kadın beni tutmaya çalıştı.

Bunu fark edince hemen kendimi toparlayıp geriye doğru adım attım. Kadın bozuntuya vermeden kendini toparladı ve admlardan birinin uzattığı yeni gördüğüm bir bardağı alarak bana uzattı ve "Al bunu iç kendini daha iyi hisedeceksin" dedi. Ters bir tavırla "Hayır istemiyorum. Ben nerdeyim? Beni nereye getirdiniz?" diye art arda soru sordum.

Kadın ılımlı bir şekilde" Sakin ol güvendesin"
dedi. Çatık kaşlar ve alaylı bir sesle " Sakin olmakmı? Siz ne söylediğinizi farkındamısınız?
Ben bilmediğim kişiler tarafından kaçırılıp, bilmediğim bir yere getirilip ardından odaya
kapatılıyor mu" dedim sonlara doğru sinirli çıkan sesim ile. Kadın derin bir nefes aldı ve
konuştu " Tamam haklısın" deyip arkasındaki kere çıkmaları için işaret verdi.

Onlar odadan çıkınca kadın konuştu " Önce şunu iç öyle konuşalım" dedi elindeki bardağı
gösterirken. Kararlı bir şekilde yüzüne bakınca
pes edip odadaki koltuklardan birine oturdu.
Bana bakıp "Peki. Ozaman sen sor ben cevaplıyayım ne dersin" dedi bana sorarak.
Hiç cevap kaybetmeden "Burası neresi ve ben nerdeyim?" diye ilk sorumu sordum.

Kadın derin bir nefes alarak "Mix şehri ve sende YUSUA Akademisindesin" diyerek sorumu cevapladı. Çatık kaşlar ile "YUSUA Akademisimi" diye onu tekrarladım. Beni başı ile onayladı. "Peki sen kimsin ve benden ne istiyorsunuz?" diye yeni sorumu sordum.

Hiç gecikmeden "Benim ismim Kalina Vilya
ve bu akedeminin baş uluslarından biriyim.
Ve senden bişey istemiyoruz sadece seni ayit olduğun yere yani buraya getirdik. Eyer getirmeseydik güçlerin gittikçe azalcak sonrada güçsüz biri haline gelecektin" dedi.
"Güçlerimi? Ayit olduğum yer mi?" dedim meraklı çıkan sesim ile. Beni kafası ile onayladı. Alay ile güldüm " Sen nayden bahsediyosun be? Benim gücüm bile yok sen neyden bahsediyorsun?" dedim.

İsminin Kalina olduğunu öğrendiğim kadın derin nefes alıp konuştu "Pardon benim hatam
hiç birşeyden haberin yoktu dim senin. Özür dilerim benim hatam yanlış yerden başladım"
dedi ve devem etti "Bak Alin sen normal bir kız değilsin sen ölümsüz bir melezsin" dedi.
Hemen hızla itiraz ettim "Hayır ben melez falan değilim. Evet annem ve babam farklı dine syip ola bilir ve bu beni melez yapa bilir ama ben sizin dediğiniz gibi özel güçlere falan sayip değilim" dedim.

Kalin hanım tek kaşını kaldırarak "Peki gördüğün o görülür, dokunduğun kişi hakında gerçekleri görme ve buraya gelmeden önce sana yapılan büyüyü bozma ve bileklerini tek damla göz yaşın ile iyileştirmeye ne diyorsun?"
diye sordu. Hızlıca bileklerine bakktım. Hiç bişey yoktu ama en son bileklerimin kanlar içinde olduğunu görmüştüm. Kafamı kaldırıp "Tabikide siz yaptınız" diye itiraz ettim. Kafasını olumsuz şekilde sallayıp "Hayır Alın
bunu sen yaptın biz yapmadık" dedi.