İnsanlar sizi amaçları kadar umursardı,bunu ilk elden görmüş ve yaşamıştım.Çoğu kişi sokakların ıssızlığını bilmezdi,ben biliyordum,çoğu kişi sokakların soğukluğunu bilmezdi,ben biliyordum,çoğu kişi insanların özellikle çocuklara karşı ne kadar acımasız olabileceğini bilmezdi ve ben biliyordum,sonuna kadarda bilmekten nefret ettim.
Karşımdaki adama baktım.Orhan Yılmaz,beni ben yapan ve kurtaran adam,beni o bok çukurundan çıkaran,yeni bir hayat ve amaç veren o adam.Yüzünü uzun uzun inceledim ve beni yarattığı bu insandan tekrar nefret ettim.Dört duvar bir kutu gibi küçük olan, duvarları eskimekten sararmış odada çökmüş yatağa oturdum.Oturmam ile kulaklarımı dolduran bir gıcırtı sesi odayı doldurdu.Gözlerimi duvardan bir saniye olsun ayırmıyordum,son iki kişi kalmıştı,özgürlüğüme kalan son iki ceset.Bir aya kalmaz ölecek olan bu iki kişi benim hayatım boyunca beklediğim şeyi bana verecekti.Gerginlikten titreyen parmaklarımı yumruk yaparak avucuma bastırdım,derin bir nefes alıp odanın ağır küf kokusunu ciğerlerime doldurdum.Eldivenli elim ile duvarda duran son iki fotoğraftan birisini kopardım ve kapıyı açıp oradan çıktım,Orhan tam karşımdaydı,yüzünde yine bir mimik yoktu,bazen merak ediyordum,bu hali cidden bir şey hissetmediği için miydi yoksa sadece nemrut suratlı bir bunak mıydı?Elimde duran fotoğrafı ona uzattım,biran için dudaklarının titreyip güldüğünü gördüğümü sandım ama hemen,bunun sadece uykusuzluktan kaynaklı bir halüsinasyon olduğuna karar kıldım "Son iki kişi yıllar önce dediğin gibi."
Derin bir nefes alıp göğüsümü delecek gibi atan kalbimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Diğer fotoğraf halen elimde, bu cehennem deliğinden çıkış biletim olabilecek iki kişinin gülen yüzlerine bakıyorum. Her şey plana göre giderse, diğer tarafta beni bekleyen yeni bir hayatım olacak - sonunda özgür olma şansım. Yüzümde kararlı bir bakışla tüm cesaretimle Orhan'ın yüzüne dönüyorum.
Onun o duygusuz yüzüne bakarken soğukkanlılığımı korumaya çalışıyorum. Kalbimin her atışında titrediğimi hissediyorum ve yine de herhangi bir zayıflık göstermeme izin veremiyorum. Orhan fotoğrafı elinde tutuyor ve sanki kararlılığımın gücünü ölçmeye çalışıyormuş gibi yakından inceliyor. İçimi görmesinden korkuyorum ama gözlerimi kırpmadan ya da uzağa bakmadan bakışlarımı havada tutuyorum.Bekleyiş sonsuzluk gibiyken sanki zaman durmuş,sonunda isteksizce Orhan onay için başını sallıyor,o an zaman tekrar akmaya başlıyor.
Orhan'ın yüzü hala stoacı ve duygusuz, ama o soğuk gözlerin arkasında bir tatmin ipucu olduğunu hissediyorum. Fotoğrafa bakıyorum, heyecanımı kontrol altına almaya çalışırken kalbim göğsümde çarpıyor.Orhan sanki anlaşmamızı mühürler gibi fotoğrafı sıkıca bana geri uzatıyor. "İlk hedefin Ilgaz Sevim.Doğan Gürkan ile ne yapacağın sana kalmış.Adamı bir hafta içinde ölü istiyorum." onu kuşkusuz onaylıyorum ve odadan çıkıyorum,çıkmadan önce kapıda sesini duyuyorum,durup ona dönüp göz göze geliyoruz "İşi batırma." gün içinde ilk defa gülüyorum "Ne zaman batırdım?" Yüzüne bakarken herhangi bir korku veya şüphe ipucunun ifademe girmesine izin vermemeye çalışıyorum. Ilgaz Sevim,Ilgaz. İsmi hafızama kaydediyorum ve zihnimin derinlerine kilitliyorum. Planımdaki ilk adım onu bulmak ve ondan kurtulmak. Daha küçük hedefi ortadan kaldırdıktan sonra Doğan Gürkan'a nasıl ulaşacağımı sonra bulurum. Emirlerini söylerken Orhan'ın yüzü duygusuz kalıyor, ancak benden onu ilahi bir kitabı takip eden dindar bir kadınmış gibi takip etmemi beklediğini biliyorum.
Hedefimle ilgili bilgilerle dolu dosyayı inceliyorum, detayları yakından inceliyorum. Adresini, yaşını, mesleğini ve onu avlamada faydalı olabilecek diğer temel verileri not ediyorum. Ayrıca suikastı gerçekleştirirken kullanabileceğim alışkanlıkları, rutinleri veya zayıflıkları hakkında da ilgili bilgileri arıyorum. Hedefim hakkında ne kadar çok şey bilirsem, onu resimden çıkarmam o kadar kolay olacak. Benim görevim onun acımasızca ve verimli bir şekilde ortadan kaldırıldığından emin olmak.
Dosyada açıkça görüyorum ki Ilgaz, yeraltı dünyasında yer alan ve onu nispeten kolay bir hedef haline getirebilecek bir adamla evli. Kocası muhtemelen birçok düşman edinmiştir ve onu korumak için her zaman yanında olmayabilir. Bunu kendi yararıma kullanacağım ve suikastımı dikkatli bir şekilde planlayacağım, böylece başka birinden yardım almaya vakti olmayacak. Onu basit bir kaza, vur-kaç ya da başka bir rastgele, anlamsız suç gibi görünecek şekilde ortadan kaldırıcam. Görünüşe göre işyerinden her gün aynı saatte ayrılıyor, yiyecek almak için yerel bakkalında duruyor ve sonra doğrudan eve gidiyor. Yolu tahmin edilebilir ve onu kolay bir hedef haline getiriyor. Bu suikasta yaklaşmamın birçok yolu var, ancak temel dayanak her zaman aynıdır: rotasındaki noktalardan birinde onu bekleyin ve hiçbir kanıt bırakmadan ortadan kaldırın. Hedefimi pusuya düşürmek için çeşitli seçenekleri düşünüyorum. En kolay ve en basit yöntem, işyerinin dışında beklemek ve çıkarken onu pusuya düşürmek olacaktır. Bunun gerçekleştirilmesi nispeten basit olacak ve çok az kanıt bırakacak, ayrıca doğal bir kaza veya rastgele şiddet eylemi gibi görünmesi kolay olacaktır. Bir başka olasılık da, yalnız olması ve bir saldırı beklememesi muhtemel olduğunda, bakkalda ona saldırmak olabilir. Onu arabamda bekleyebilirim ve otoparktan çıkarken onu çekebilirim. Sonunda en iyisinin ve kolayının keskin nişancı tüfeğim olduğunu düşünüyorum.Beni olay yeriyle ilişkilendirecek hiçbir görgü tanığı veya fiziksel kanıt olmadan suçu bana kadar takip etmek çok daha zor olacak. Güzergahı boyunca kendimi gizleyebileceğim, net bir atış yapabileceğim ve görünmeden kaçabileceğim bir yer seçeceğim. Tüfeği temizlediğimden ve mermi kovanını attığımdan emin olduğum sürece, beni cinayetle ilişkilendirmenin bir yolu olmayacak. Elbette, seçtiğim silah da bazı zorluklar doğuruyor. Güvenli ve doğru bir şekilde nişan alabileceğim uygun bir yer bulmam gerekiyor. Ayrıca hedefimi uzaktan da olsa net görebilmem gerekiyor. İstediğim son şey atışı kaçırmak ve gerekenden daha büyük bir karmaşa yaratmak. Doğru planlama ile bu yöntem en etkilisi olmalı.
Güzergahı boyunca etrafta çok az insanın olduğu, varlığımı göze çarpmayacak kadar trafiğe sahip bir yer seçiyorum. Çevremle uyum sağlamak için kamuflaj kullanarak kendimi kargaşanın içine gizliyorum. Hedef kalabalıktan geçip açığa çıkarken sabırla bekliyorum, atışı doğru sıraya koymak için zaman ayırmam lazım. Parmağımın küçük bir hareketi ve mermi silahı terk ediyor.Çığlık sesleri kargaşanın sesini bastırıyor,demin telefonuyla konuşan bir kadın şimdi çığlık atıyor ve yerdeki kan gölünden gözünü alamıyor. Hedef vuruldu. Geride hiçbir iz bırakmadan kaçışımı hızlı ve temiz bir şekilde yapıyorum,kovanları eritiyor ve silahı Orhan'ın odasına tekrar götürüyorum,ondan kurtulacak olan o.
Orhan'ın verdiği evime gidiyorum,sahip olduğum her şeyin onunla bağlantılı olması midemi bulandırıyor.Eldivenli elim ile kapıyı açıp içeriye giriyorum,siyah paltomu portmantoya asıp mutfağa giriyorum,kendime çay demleyip odama geçiyorum,bardağı tutan elim gözüme takılıyor,kan yok.Silah kullanmayı bu yüzden seviyorum,temiz ve sorunsuz.Çoğu zaman.
Doğan Gürkan'ın dosyasına bakıyorum. Ne yazık ki, onun hakkında fazla bilgi yok. Kişisel hayatı ya da sömürebileceğim zayıflıkları hakkında çok az şey biliniyor.Bilgileri çok iyi korunuyor olmalı. Görünüşe göre önceki suikasttan çok daha fazla sabra ve zamana ihtiyacım var.Bir kızı var.Görünürde bir iş adamı ama onun benden daha iyi olmadığını biliyorum.
Cam kırılma sesi kulaklarımı dolduruyor.Ardından hızla kapımın açılma sesi ve odamı dolduran kokusuz bir gaz.Bu her ne ise midemin çalkalanmasına ve boğazımın sıkılaşmasına neden oluyor. Mide bulantısının üstesinden gelirken nefes almakta zorlanıyorum.Birinin, kapıyı açtığını ve odamı muhtemel ölümcül, zehirli bir maddeyle doldurduğunu fark ettiğimde panikliyorum.Ağzımı elimle kapatırken hızla ayağa kalkıp odamın camına yöneliyorum ama uyuşukluğun beni ele geçirmesine karşı koyamıyorum.Cama ulaşamadan bayılıyorum.Son gördüğüm şey iri yarı iki adamın bana doğru attığı adımlar oluyor.İçimden sonumun bu olduğu hissine kapılıyorum ve biraz olsun korkmuyorum.
YOU ARE READING
Duvardaki Son Yüz
Teen FictionDuvara baktım,üstleri çizili onlarca şimdi ölü olan yüze.Son iki kişi kalmıştı,özgür olmam için son iki. İnsanlar sizi amaçları kadar umursardı,bunu ilk elden görmüş ve yaşamıştım.Çoğu kişi sokakların ıssızlığını bilmezdi,ben biliyordum,çoğu kişi so...