Düzinelerce maskeli adamla çevrili bir depoda tuhaf bir sahneye uyandım. Grubun en önündeki göze çarpan adam bana yaklaşıyor ve onun diğerlerinden daha cana yakın göründüğünü fark ediyorum.Yanıltıcı bir görünüm olduğu bariz ama şu an aptalı oymamalı ve kendimi korumalıyım.Bununla birlikte, diğer maskeli adamların varlığı daha az rahatsız edici değil,niyetlerinin ne olduğunu merak ediyorum ve bununla beraber karnımda yine o rahatsız edici,iğneleyici bir korku hissi duyuyorum.Şimdi önüme eğilmiş bağlı olduğum sandalye ile aynı boyda duran adamın bana bir şey söylemesini ve niyetinin arkasında bir miktar netlik sağlamasını bekliyorum.
"Seni tanıyorum kimsin,nereden geldin,amacın ne,kimleri öldürdün..." bir süre boş gözlerle bana bakıp devam ediyor "Ama sen beni tanımıyorsun?" yanına yaklaşan bir adam karşımda eğilmiş yüzü maskeli yabancıya bir dosya uzatıyor,dosya oldukça tanıdık ve hemen ne olduğunu anlıyorum,o an eminim karşımda duran bu adam Doğan Gürkan "Belkide sende beni tanıyorsundur,yanılıyor muyum?" benden bir ses çıkmazken dosyayı açıp okumaya başladı "Demek bir kızım varmış,öğrendiğim iyi oldu,kimseyi babasız bırakmak istemeyiz." sesinden akan alayı her şekilde hissedebiliyordum,kaşlarını kaldırıp okuduğu şeyin ilgisini çektiğini belli etti "Adım Doğanmış vay amına koyayım."bir süre daha okuduktan sonra dosyayı biranda bırakıp yere düşmesine izin verdi,depoda kağıt sesi yankılandı ve bütün gözler yerden buraya döndü "Benim için ne yapacağına geçelim." derin bir nefes alıp gözlerimi yerden kaldırdım "Senin için bir bok yapmam." dişleri arasından ıslığa benzer sahte bir gülüş çıktı "Sandalyeye bağlı birisi için oldukça bonkör sözlerin var." yerden kalkıp önümde dikilmeye başlarken onun her hareketini izledim "Orhanı öldüreceksin,eğer buradan canlı çıkmak istiyorsan." "Buradan çıktığım anda her şeyi ötmeyeceğim ne malum?" tek eliyle yanaklarımdan tutup hafifçe sıktı ve onun gözlerine bakmamı sağladı "Neden son görevin olarak ben kaldım biliyor musun?Bu bir intihar görevi,Orhan seni öldüreceğimi biliyordu,sadece şansını denedi." sertçe yüzümü bırakması ile bağlı olduğum sandalye hafifçe geriye doğru gitti "Beni öldürseydin bile özgür olamayacaktın,çok şey biliyorsun,Orhan iti sözünü tutar mı sanıyorsun?"
"Sana bir anlaşma teklif ediyorum.Orhan'ın seni eğittiğini ve hayatının uzun yıllarını ona hizmet etmeye adadığını biliyorum. Ama o ikimizdende bir şeyler çaldı,seni kandırdı ve içten içe bunu biliyorsun,gerizekalı değilsin.Onu öldürmeni istiyorum işin karşılığında ona mahkum olmayacaksın,her şey bitince sana bir ev ve para teklif edeceğim,bir hayat kurmak için dilediğin her şeyi." dedikleri beynimde yer edinirken içten içe doğruları söylediğini biliyordum,Orhan asla beni bırakmazdı ve emekliliğim ona göre ölümüm demekti. Adamın teklifi cazipti: özgürlük, intikam ve kendi kaderimi inşa etmek için yeni bir fırsatla yeni bir hayat. Sonunda Orhan'ın kontrolünden kurtulabilir ve dünyadaki yerimi alabilirdim. Ama hala cevaplanmamış bazı sorular vardı. Neden ben? Madem bu kadar güçlüydü, neden bu kadar büyük bir hedefi yok etmek için kendi adamlarını kullanmıyordu? Blöfünü basit bir soru sorarak aramaya karar verdim. "Neden ben?" devam ettim "Neden ben?Dediğin gibi güçlüysen onu öldürmek için onlarca yolun olmalı." tekinsiz bir gülüşle gözleri kısıldı,bu maskesinin ardından bile belli olan bir şeydi "Biraz eğlenceden kimseye zarar gelmez." "Yani bu sadece bir oyun?" kafasını sallayıp beni yalanladı "Bu oyundan daha güzel.Bu bir av.En güvendiği kuklasından ihaneti beklemeyecek." bir süre depoda sessizlik oldu,ardından benim kısık ama kendimden emin sesim yankılandı "Kabul ediyorum." adamın gözleri kısılınca gülümsediğini anladım,bu sahici değildi,daha çok bir savaşı kazandığını bilmeden kaynaklı gururdu "Ama şartlarım var." gözleri durulurken bana ifadesizce baktı "Sence şart koçacak durumda mısın?" ona karşılık vermedim,değildim ama deneyebilirdim,dizlerine hafifçe vurup karşımdaki sandalyeye oturdu "Devam et,şartlarını söyle." "İşi yaptıktan son benimle irtibatı tamamen keseceksiniz." kafasını onaylar bir şekilde salladı "Seninle onu öldürdükten sonra işim bitmiş olacak." dedi ve arkasına yaslandı "Kiminle çalıştığımı bilmek istiyorum." kaşlarını kaldırıp bana baktı,isteğimi düşündüğü belliydi "Bana Asaf de,diğerleri senin sorunun değil." bu sayede kime çalıştığımı öğrenmiş oldum.
YOU ARE READING
Duvardaki Son Yüz
Ficção AdolescenteDuvara baktım,üstleri çizili onlarca şimdi ölü olan yüze.Son iki kişi kalmıştı,özgür olmam için son iki. İnsanlar sizi amaçları kadar umursardı,bunu ilk elden görmüş ve yaşamıştım.Çoğu kişi sokakların ıssızlığını bilmezdi,ben biliyordum,çoğu kişi so...