Bölüm ¹

2.8K 230 134
                                    

∞Narin

19 Aralık 2024
Narin 14 yaşındayken.
Saat 21.34

Güçlü kal, bırakma sakın. Pes etme Narin.

Adının zıttı ol kızım. Buna şu an her şeyden çok ihtiyacın var. Kendimi bile şaşırtacak bir güce ihtiyacım var, sakinleşmem lazım. Mantıklı düşünmem lazım.

Olamıyordum, titreyen parmaklarım buna izin vermiyordu. Nefes alamıyordum ki, nefes alamadan nasıl kendimde kalıp düzgün düşünebilirdim? 14 yaşındaki bir çocuk düzgün karar verebilir miydi? Sanmıyorum, ben daha çocuğum, çocuklar yanlarında bir büyükleri olmadan karar veremezler.

Kaybettiğim her saniye korkudan daha da hızlandı titremelerim. Kendime bile hakim olamıyorum, başka bir canı nasıl kurtarırım? Kulaklarım çınlıyor, kalbim çok hızlı, kontol edemiyorum. Hayır, yine bir panik atak sırası değil.

Telefonunu çıkar Narin, ambulansı ara. Söz veriyorum her şey düzelecek. Sadece mantıklı davran ve ambulansı ara.

Telefonumu nereye koymuştum ki? Montumun cebinde mi? Komodinin üstünde mi? Çantama mı koydum?

Bilmiyorum, düşünemiyorum. Kendimi kontrol edemiyorum.

Yere fırlattığım sırt çantamı sürükleyerek aldım, fermuarı kanlı parmaklarım için bir işkenceye dönüştüğünde daha fazla ağladım. Lütfen açıl, telefonuma çok ihtiyacım var. Telefonuma ilk defa her şeyden çok ihtiyacım var.

Ben hiçbir zaman güçlü değildim. Asla kendi ayaklarımın üstünde duramazdım. Ben annemsiz hiçbir şey yapamazdım.

Sonunda lanet fermuarı açıp telefonum elime geçtiğinde bu kadar geç kaldığım için kendime fazlasıyla kızdım. Net görmeyen gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp görüşümü sabitledim. Kırmızı sıvı zeminde daha çok yayıldı, dizlerime bulaşan kan yaktı kavurdu beni. Her saniye ölümün soğukluğu banyoyu kapladı. Parmaklarım en başında aramam gereken numarada gezindi.

112

Ne diyecektim arayınca? Ya kekelersem, ben daha önce hiç ambulans aramadım ki. Ya evin yolunu tarif edemezsem? Dilim kilitlenir de karşıdaki kişi bunun aptal bir şaka olduğunu düşünür de kapatırsa? Bir kez daha arayınca açmazlarsa?

"Lütfen." dedim inleyerek. Nefesim ciğerlerime yetmedi, telefonu sıkıca tuttum ve yeşil tuşa bastım. "Lütfen bana biraz cesaret ver."

İkinci saniyede açılan hattan bir kadın sesi duydum. "112 acil yardım merkezi, acil durum nedir?" Kadının sesini işittiğimde yarınlar yokmuşcasına ağladım. Tutamadım kendimi, paramparça oldum. Şu an ağlamanın sırası değil ama durduramıyorum ki kendimi. Elimle yerdeki kanları gösterdim ama görmesi imkansızdı. Benim aptal cesaretim kendini azıcık gösterse her şey çözülecek aslında.

Sicim sicim aktı yaşlarım. "Annem," Kelimeler boğazıma dizildi. Sanki görünmez bir el beni boğmak istiyor. Ya da o elin sahibi benim. Farkında olmadan tırnaklarımı boynuma geçirmiş olabilirim. "Lütfen anneme yardım edin." Görebilecekmiş gibi yerdeki kanı gösterdim. "Çok kanamış, hep kırmızı olmuş yerler. Durmuyor da, durduramadım ben." diye isyan ettim. Sanki kendi içimde bu isyan annemi uyandıracaktı. Bir yandan akıp giden kanı durdurmak istedim, annem geri uyansın ve yerdeki sadece boya olsun istedim.

Hiçbir şey istediğim gibi olmadı.

Hattın diğer ucundaki kadın, "Adın ne senin?" dedi benim korkuma zıt soğukkanlılıkla. O nasıl bu kadar sakin olabiliyor? Yoksa bana yardım etmeyecek mi? Dalga mı geçecek veya beni ciddiye almayacak mı? Adımı bırak abla anneme yardım et. Annem ölmesin.

NarinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin