"kızlar biliyorsunuz ki bizim ailemiz gayet varlıklı ve saygın aileler ailelerimizin yer altında da saygınlıkları çok büyük yani anlayacağınız bizim ailelerimiz iki saygın sözü geçen ve güçlü mafya ve bu yüzden de bazen biza karşı tehlikeler oluşuyor bize ve etrafımızdakilere karşı az önce seni benim yanımda gördüklerinde yanımda sen olduğun için beni seninle tehtit edip götürebileceklerini düşündüler ama sen onları ve beni de şaşırttın kendini de beni de kurtardın yoksa işler sarpa sarabilirdi küllerinden doğan kız yani uzun lafın kısası sizde bizde tehlikedeyiz ve bundan sonra yanımızdan ayrilmiyorsunuz" sevda ve ben birbirimize bakıyorduk sonra bir süre sessizlik oldu sessizliği yankı bozdu "kahve içermisiniz?" "Olur" "yok sevda biz artık gidelim geç oldu" dedim bana baktılar şaşırarak sonra simurg "Anka bak küllerinden doğan kız biliyorum kendi başının çaresine bakabilirsin biliyorum güçlüsün biliyorum ama burda daha guvendesin ne olur kal" dedi bende "eee o zaman yankı'nin elinden bir kahve içeriz" dedim gülümsediler sonra sevda yankiya yardım etmek istediğini söyledi ve beraber mutfağa gittiler bizde orda kaldık bu gün olanların suçlusunun kim olduğunu konuştuk düşman bir mafyaymış ama saygınlıkları çok büyük değilmiş bu yüzden de simurgun ailesine düşman olan nadir mafyalardanmış çekemediklerinden yok etmek istediklerinden zarar vermeye çalışıyorlarmış biz bunları konuşurken içeri yankı ve Sevda girdi kahveleri verdiler ama kahveyi yankı yapmiş sonuçta hiç güzel değildi simurg bir yudum alır almaz "yankı senin yapacağın işi bu ne be" "ya abi ne biluyim ben türk kahvesi yapmayı" "tamam tamam ben yaparım sevda sende otur tek yapicam" dedim ama sevda oralı olmadı yanıma geldi kahveleri yapınca su koymak için arkamı döndüm suları koydum kahvelerin olduğu tepsiye dönüp bardakları da tepsiye koydum ama ondan önce sevda nedense simurgun kahvesinden elini çekmişti anlamadım ilk önce avluya geçip kahveyi simurg a verdik herkese dağitip orurduğumda simurg kahveden bir yudum aldı alır almaz da yüzünü ekşitti "ne oldu" "Anka biraz yavaş ve güzelim daha ortada sevgililik bile yok" dedi ben şok içinde sevdaya bakarken gülmekten yariliyorlardi "SEVDAAA" "yemin ederim yankınin fikriydi" "YANKIII" "Anka dur yeminle bir daha yapmicam özür dilerim" o bunları derken ben onu kovalıyordum yakaladiğim anda sacını tutup çardağa getirdim sonra Sevda'nın da ensesinden tutup kafaların tokuşturdun yavaşça "Anka yemin ederim bir daha arkandan iş çevirmicez şal bizi nolur" "yankı erkek adam yalvarır mi lan" "yalvarır simurg hemde öyle bir yalvartırım ki yalvar bakiyim yankı" "aahhh ankaaa yalvarırım biraak" diyince bıraktım üçümüzde yerimize oturduk nefes nefeseydik gece geç saatlere kadar sohbet ettik bir ara nasıl olduğunu anlamadığım şekilde uyuya kalmiştım gözlerimi açamayacak kadar yorgundum bir anda havalandığımı hissettim gözümü biraz araladığımda simurgun kucağinda olduğumu gördüm ama ses etmedim simurg beni yatağa bıraktı sonra o da yatağın biraz uzağındaki koltuğa geçip oturdu "Anka uyumuyorsun biliyorum" sıçış "yoo uyuyorum onu da nerden çıkardın"dedim "kucağımdayken nefes alışveriş ritmin değişti ve gözlerini hafif araladın görmedim sanma" "ooff tamam uykum vardı kalkmak istemedim uykumu kaçırdın" dedim "sen uzan gözlerini kapat uyursun bende burda uyucam" dedi "tamam" dedim ve gözlerimi kapattim..
Acaba yarın bizi neler bekliyor?!!?!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka Ve Simurg
Teen FictionAnka ve simurg birler onların ruhları bir ikiside küllerinden doğan kuşlar ikiside birer efsane ve birbirleri için yaratılmışlar..