1.Bölümden hatırlatma;
-----
..... Görüntüsü 10-11-9 yaşlarındaki bir çocuğu andırıyordu buna rağmen veya bana göre küçük... Acaba onunla nasıl geçineceğim, ailesi nerde?...
-----Çin'den devam;
Hio-unghi'yi kafama koyup ilerledim sonra atladığını hissettim çünki kafamdaki (olmayan) ağırlık gitti sonra çalılıklarda tavşanın acı içinde bağırdığını duydum hemen oraya hedeflendim belki tilkidir, kurt falan.. Sonra Hio-unghi çalılıklardan elinde tavşanla çıktı.. Alsında şuan hiç tatlı gözkmüyo-daha çok korkunç duruyor eli ve üzeri kanlı, ful kanla kaplanmış tavşanı bana sevinçle uzattı, sanırım onu almamı istiyor.. Elime bir kese alıp tavşanı oraya koydum ve Hio-unghi'yide alıp yoluma devam ettim...
Çin;*içinden*acaba isminin Hio-unghi olduğundan haberi varmı-sanırım yok.
...
(1.5 saat sonra eve gelirler)
Aşırı yorulmuştum, neden atımı alıp gitmedim, o sırada Hio-unghi boynuzlarıma sarılarak uyuya kalmıştıSaraya varınca direk odama gittim üstümü değiştirdim ve yatağa yattım, yanımda ise Hio-unghi vardı çöreklenmiş uyuyordu üstüne yorganı çekip uyudum...
Hun'un düşüncesi;
En son bir ejderha ile rast geldim, ona ellerimle tavşan avladım, beğenmiş gibiydi ilk rast geldiğimde bana çok yumuşak davrandı iyi birine benziyordu... Ama en son kafasında uyuya kalmışım sabah uyandığımda döşekte(yatakta) uyanmıştım.. Ne kadarda büyük.. Düşünürüm ki bu ikilik bir döşek(yatak)
...biraz gezindim ve düşünürüm ki sığnak bu kadar. Bazıları için çok küçüktür ama benim için büyük sayılır. Kafamı çevirdim ve bir kapı! Bu sanırım dış kapı olmalı! Kapıyı açtım ve.. Ve? Başka bir yer.. Dur! Bu yer sanırım bir çadır buda büyük çadır sanırım asıl sığınak burası çıktığım yer bir bölme! O zaman araştıralım!Çin'in anlatımı;
Elimde kahvaltı tepsisi ile odaya gittim.. Ama... Hio-unghi nerede? Oh hayır daha yeni ve onu öldürebilirler! Acil bulmalıyım..
..
..
..
..
Her yere baktım ama yok! Nered-..
Başından beri odadamıydı yoksa bende öncemi geldi?
...Öylesine bir anlatıcı;
Çin Hun'un arka yakasından hafifçe tuttu ve onu kaldırıp masasına koydu. Hun küçük olduğu için masada hiç yer kaplamıyordu da.. Tepsiyi masaya koydu ve yemeğe başladılar. Hun koyun, inek, at ve geyik etinden başka bir şey yediği için mutluydu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yanındaki düşman... [CH]
De Todo"Neğersem düşmanlarımı uzakta sanardım... Ama "o"... Onu savaşlara hazırlardım ama kendi zorluğumu kendim baş ucuma koymuşum..."