Dimples | WooSan

0.6

Selam selam selamm <33
Çoook tatlı bulduğum bir bölümle geldim. Of San çok bebek yicem bu adamı. Wooyoung zaten 1 aylık falan. Aşırı tatlılar riyal bu arada. İyi okumalar dilerim, umarım beğenirsiniz. Sizi çok seviyor bu yazarınız🎀🤍🥳

~~~~~~~~~~~~~~~~~

San'ın istediği gibi 1 saat erkenden buluşmak için hazırdı Wooyoung. Onunla konser öncesi buluşacakları için kendine bir hayli özen göstermişti. Onun yanında durmaya layık olmalıyım diye geçiriyordu içinden. Ki öyleydi zaten. Her haliyle San'a layık olabilecek güzellikteydi. Yüzünün duru halini kendine beğendiremese de San onun bu halini de çok sevmiş görünüyordu. Elbette bu Wooyoung'un karnındaki kelebekleri uçura uçura bir hal yapmıştı.

Düşünceleri esnasında gülümserken hatta minik kıkırtılar atarken bulmuştu kendini. San onu her zaman olduğu gibi bu sefer de güldürmüştü hem de yeni hiçbir şey yapmadan... Bu adam da ideal adam değilse ben intihar etmeye gidiyorum diye geçirmişti içinden Wooyoung.

Çok geçmeden son kez aynaya bakıp evden ayrılmış ve taksiye binerek konser alanına yakın olan minik merdivenaltı bir bara gelmişti. San'ın bahsettiği mini bar burası olmalıydı. İçeri girdiğinde yoğun bir duman vardı. Sigara kokusu tüm mekanı ele geçirmişti. Bu oldukça rahatsız ediciydi. San'ın onu böyle bir yere çağırdığına şaşırmış ve bir tık üzülmüştü. Sigaraya olan bakış açısını az çok belli ettiğini düşünmüştü halbuki.

Wooyoung
Şey ben geldim, sen neredesin?

Choi San
Umm hayır gelmedin?
Çünkü ben tam olarak kapıda seni bekliyorum ancak henüz göremedim seni.

Wooyoung
Ben şuan berbat bir yerdeyim
Minik bir bar ve berbat sigara kokuyor.
Umarım burası değildir.

Choi San
Yanlış yerdesin çık istersen.
Seni oraya davet edecek kadar mal değilim.
Sigaraya olan nefretini az çok anladım.

Wooyoung
Buna ne kadar sevindiğimi bilemezsin.
Gözlerim dolmuştu içerde.
Neredesin?

Choi San
Arkanı dön🙃

Wooyoung arkasını döndüğünde Choi San eli havada ona bakıyordu. Hızlı adımlarla koşarcasına ona yaklaşmıştı. Sarılmak için adım atacağı sırada aklına berbat koktuğu ya da kokabileceği gelmişti. Hızla kendini durdurup çantasından parfümünü çıkarmış ve birkaç fıs sıkmıştı.

"Tamam şimdi sarılabilirim."

San onun bu haline gülümsemişti. Gerçekten sigaradan bu kadar nefret etmesi haklı bir duruştu ancak bu sebeple yaptığı hareketler tatlıydı. Bu da San'ı gülümsetiyordu. Gerçekten Wooyoung onun hayatına renk katmıştı. Renkleriyle gelmişti hayatına.

"Hoşgeldin."

"Hoşbuldum, özledim seni."

"Sarılırken kemiklerimi kırmandan anladım. Bak kolum çıktı."

"Ya özür dilerim. Gerçekten o kadar özlemiştim ki nasıl davrandığımı bilemedim."

"Özür dilemene gerek yok. Şaka yapıyorum. Gidelim mi?"

Wooyoung hay hay dercesine başını sallayınca önde San arkada Wooyoung ilerlemişlerdi. Daha çok kırmızı ve yeşilin tonlarına hakim olan bir yere girmişlerdi. San Wooyoung'u teras kısmına yönlendirip 3 tane şişe ve iki bardak alarak ona doğru ilerlemişti.