Karanlık bir odadaydım, çıkış yolunu arıyordum. Ama olduğum yer çok dar ve uzun bir koridordu. Çok karanlıktı ufacık bir ışık bile yoktu hayatımı anımsatıyordu. Durmadan çıkış yolunu aradım her bir adım attığımda koridor gibi olan yer daha çok uzuyordu.
Bunu fark ettiğimde koşmaya başladım, bütün gücümle koşmaya başladım. Karanlık hayatımdan kurtulmak için koştum. Yavaş yavaş beyaz bir ışık gördüm, her adım attığımda o beyaz ışık büyüyordu.
Daha hızlı koşmaya başladım. Sanki o beyaz ışık benim hayatımı kurtarıcaktı, beyaz ışığa sadece bir kaç adım kalmıştı diğer her yer karanlıktı, kapı boyutundaydı beyaz ışık. Beyaz ışığın içine girdiğimde yine karanlık bir yere geldim.
Beyaz ışık giderek kaybolmaya başladı.
Bunu fark ettiğimde gözlerimi kapatıp tekrar beyaz ışığın olduğu yere adım attım duvara çarptığımı hissettiğimde gözlerimi açtım. Beyaz ışık tamamen yok olmuştu.
Arkama dönüp olduğum odayı inceledim küçük bir odaydı duvarlar siyahtı bu odada hiç ışık yoktu. Kurtulucağımı düşünerek koştum ama daha beter bir yere geldim, benim hayatım bu şekildeydi. Ümidimi yitirip dizlerimin üzerine düştüm. Yüksek sesle ağlamaya başladığımda karanlık ve boş olan odada hıçkırıklarım yankılandı.
Nefes nefese uyandım. Kafamı yastıktan kaldırıp oturdum. Nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Gözümden bir damla yaş düşünce ağladığımı fark ettim. Gözyaşlarımı hızlıca silip. Yataktan kalktım banyoya doğru ilerledim. Soğuk bir duşun iyi geleceğini düşünerek duşa girdim.
Çıktığımda aynanın karşısına geçtim, dolaptaki kurutma makinesini çıkarıp prize koydum. Tuşa basıp çalıştırdım saçıma tutup hafif hafif saladım kafamı, yakmamak için. Bir kaç dakika sonra kurutma makinesini bırakıp yere koydum.
Odama doğru ilerledim telefonumu alıp odadan çıktım. Kahve yapmak için mutfağa giderken. Tam o sırada kapı çaldı. Arkama dönüp kapıya doğru yavaş adımlar attım, elim kapının koluna gittiğinde bastırdım sonradan kendime doğru çektim.
Önümde iri birisi duruyordu omzuna bez bir çanta takmıştı. Yüzünde siyah maske vardı. "Andrew Larca siz misiniz" diyerek aramızdaki sessizliği bozdu. "Evet, buyrun bir şey mi var?" Dediğim sırada eli omzundaki çantaya gitti içini karıştırıp bir mektup çıkardı. Elinden aldığımda "bu size" dedi sonra arkasına dönüp yürüdü bense elimdeki mektuba bakıp donmuştum. Kabusum ile alakalı bir şey olmasın diye dua ettim.
Kapıyı kapatıp odama doğru yürüdüm. Yatağıma oturup mektubu incelemeye başladım, üzerinde isim yoktu. Merak edip açmaya başladım. İçinden 2 tane kağıt çıktı.
Sorular:
Sizce Andrew neden öyle bir kabus gördü?Sizce mektubu yollayan kişi için ne yapıcak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İLE İMTİHAN
RomanceAndirana'nın sınıfı değiştiğinde yeni kişilerle tanışır bunlardan biri Andrew ama Andrew Adriana için yanlış bir seçimdi. Ya da doğru seçimdi. Adriana Andrew'in yaptığı şeylere daha fazla dayanamayarak ona bir mektup yazar ama bu mektup neyle ilgili...