5

235 26 42
                                    

Artık yoongi ye hizmet ediyordum ki tam bir hizmet sayılmazdı, dolaşıp yemek yiyor ve konuşuyorduk.

Gece olunca iki kadeh şarap içmişti, şarap şişesini kenarı koyduğumda uzandı, elini yanına koyduğunda uzandım, derin bir nefes aldı.

"Yıldızlara tek göz ile bakmak üzüyor"

Ona döndüğümde bana döndü, geri gökyüzüne bakarak elimi sol gözüme kapattım.

"Yine de güzel görünüyor"

"Ama yarım"

Ona döndüğümde elimi gözümden çekti.

"Gözlerine tam bakmak isterdim"

Yine sol gözümü kapattım.

"Şimdi bir birimize tam bakıyoruz"

Güldüğünde bende güldüm, elimi sıkarak okşadı.

"Beni mutlu ediyorsun"

Yanaklarım kızarırken gözlerimi kaçırdım, geri ona baktığımda yaklaştı, yutkundum ve bende yaklaştım, titreyerek dudaklarımızı birleştirdik.

Elini çeneme koyduğuna bileğini tuttum ve yaklaştım, geri çekildiğimizde anlımızı birleştirdik, derin nefesler alırken gözlerimi sıkıca kapattım.

Bu yaptığım çok yanlıştı ama doğru hissetiriyordu, titredim ve kalkarak şişeyi aldım.

"B-bunu götürücem"

Ses çıkartmasına izin vermeden hemen gittim, tanrım neden böyle hissediyordum, hem iyi hem kötü hissediyordum.

Mutfağa girdiğimde aşçı baktı.

"Şarap? Dur çilek de yıkayayım"

"Gerek yok, geri getirdim"

"Sen içecek misin?"

"Hayır, uyuyacağım, iyi geceler"

Şarapı masaya koyarak çıktım ve bana verilen odaya gitim,odaya girdim ve yatağa atladım, yastığı alarak yüzümü kapattım.

"Aptal gibi kaçtım, ben tam bir malım"

Yastığı atarak kalktım.

"Yanına gidersem kızar mı?"

Kalkarak koşup odasına gittim, askerler bir şey demedi, istediğim gibi girip çıkıyordum ve alışmışlardı.

İçeri yavaşça girdiğimde kimse yoktu, hala balkonda olduğunu anlayarak yavaşça balkona gittim, baktığımda dizlerini kendisine çekmiş, anlını dizlerine dayamış ağlıyordu.

Karşısına geçerek oturduğum da kafasını kaldırdı, yanakları ıslanmış, gözleri kızarmıştı, ellerimi yüzüne koydum.

"Özür dilerim, öyle gitmemeliydim"

Gözlerini kapattığında yaklaşarak dudaklarımı ıslak dudaklarına bastırdım, karşılık verdiğinde dilimi dudaklarına sürterek geri çekildim.

Gözlerime baktığında yutkundum, üstüme gelerek sarıldığında sıkıca boynuna sarıldım, kafasını göğüsüme bastırdı.

"Neden gittin"

Boğuk sesi ile yutkunarak saçlarına dudaklarımı bastırdım.

"Korktum, bu yaptığım yanlış ama doğru hissetiriyor"

Kafasını kaldırıp bana baktığında elimi yanağına koydum.

"Bu çok tehlikeli, bir daha olmamalı"

"Ama-"

"Yoongi, geleceğini düşün, lütfen"

Gözlerini yumdu ve yutkundu.

"Son bir öpücük"

Kafamı salladığımda dudaklarını sıkıca bastırdı, boynuna sarılarak karşılık verdim, üstüme gelerek uzandırdığında saçlarına parmaklarımı daldırdım, yumuşacık tutamlar parmaklarım arasından kayıyordu.

Geri çekilerek derin nefesler aldığımda yeniden küçük bir öpücük bıraktık bir birimize, yeniden ve yeniden, ayrılmak istemiyorduk.

Son defa öperek geri çekildik, elini yanağıma koydu, eline yaslanarak gözlerimi kapattım, eğilerek dudaklarını bastırdığında derin bir nefes aldım.

"Uyumalısın"

"Benimle uyu"

"Ama-"

"Lütfen"

"Tamam"

kalktık, yatağa uzandığımızda belime sarıldı, ona dönerek baktım, elini yakama getirdi.

"Bir kadın ile mi evlenmek zorundayım"

".. Bu ülkenin veliahtı sın, yani evet"

"Peki.. Bir kadına nasıl dokunmalıyım?"

Yutkunduğumda elini kalçama koydu.

"Böyle mi?"

Kafamı salladığımda üstüme geldi, kalçamda olan elini çekerek üstümde olan kuşağı açarak üstümü açtı.

"Yoksa böyle mi?"

"E-evet"

Üstüme çıktı, elini göğüsüme koydu.

"Doğru mu ilerliyorum?"

Boynuna sarılarak dudakların baktım.

"Evet, doğru ilerliyosun, devam et"

Dudaklarını öptüğümde ellerini üstümde gezdirdi, bu gece sessiz olmalıydık.

/

Sope: sol göz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin