Odadan çıkıp lobiye geri döndüğümde Baran'ı görmüştüm ama bir sorun vardı. Çünkü Baran bir kadın ile sohbet ediyordu. Evet yani sohbet edebilirler onda sıkıntı yoktu ama kadının eli rahat durmuyordu ki! Baran'ı resmen elleriyle ve bakışlarıyla yiyordu.
"Hayatım benim işim bitti istersen gelinlik bakmaya geçebiliriz."
Sinir olmuştum bu yelloza. Yani tamam aramızda bir şeyler yoktu ama sonuçta kocam olacaktı ve başka kadınlarla yakın olması sinirlerimi bozuyordu.
"Ah hoşgeldin güzelim. Tanıştırayım liseden arkadaşım Ezgi. Ezgi , Bade nişanlım."
Baran bana resmen sırıtarak bakıyordu. Ezgi denen kızın ise yüzü düşmüştü. Oh olsundu ama elin nişanlısıyla yakın olunmaz ki canım.
"Tanıştığıma memnun oldum Bade'ciğim."
Dedi zoraki gülümsemesi ile. Bende aynı şekilde başımı sallamıştım.
"Eh o zaman bize müsade Ezgi'cim . Daha işlerimiz vardı onları halletmeliyiz."
Dedim ve Baran'ı kolundan tuttuğum gibi arabaya sürükledim. Baran ise sadece bana bakarak gülüyordu. Ne yani komik bir şey mi vardı da gülüyordu?
" Ne o çok hoşuna gitti galiba."
Dedim gözlerimi devirerek.
" Beni kıskanman mı? Evet bayıldım 'hayatım'."
Çok iyi şimdi de benimle dalga geçiyordu. Ama ben seni görürüm Baran efendi yazdım bunu bir kenara.
Derken arabaya binmiştik. Kısa bir mesafeden sonra baya bir katı olan bir gelinlikçiye gelmiştik.
İçeriye girdiğimizde az önce de olduğu gibi bir hanımefendi bizi karşıladı ve ilk önce damatlık tarafına yöneldik.
Benim hep hayalimdeki eşim beyaz damatlık giymeliydi. Yani en azından ben öyle seviyordum.Sonuçta bu ikimizinde düğünüydü ve ikimizde beyazlar içerisinde olmalıydık.
Baran ise sanki benim iç sesimi duymuş gibi beyaz damatlıklardan istemişti. Bunun kaçıncı olduğunu saymayı bırakmıştım bile.
Denediği damatlıklardan en içime sineni seçmiştik ve sıra gelinliğimi seçmeye gelmişti. Aslında istediğim model kafamda vardı ve ben özel dikim istiyordum. Baran ise sanki yine kafamı okuyormuş gibi kadından özel dikim istediğimiz hakkında konuşmaya başlamıştı.
"Tabii efendim hanımefendinin kalıplarını alalım istediği biçimde dikim yapabiliriz."
"Tamamdır o zaman. Başka almamız gereken bir şey var mı? Ben bu konularda pek bilgili değilim de."
Allah'ım gözüme o kadar masum gelmişti ki. İçime alasım gelmişti.
"Efendim gelin çiçeği, tacı, gerdanlığı, düğün davetiyesi gibi şeyleri seçmeniz lazım."
Anladığım kadarıyla burası bir organizasyon şirketiydi aynı zamanda.
"Tamam o zaman onlara bakalım."
Yaklaşık bir buçuk saat sonrasında seçimlerimizi yapmıştık. Şimdi ise nereye gideceğimizi bilmiyordum. Herhalde beni eve bırakırdı.
"Aç mısın?"
Aslında acıkmıştım.
" Evet. "
"İyi o zaman şimdi bir şeyler yemeğe gidelim oradan eve bırakırım seni."
"Olur bana fark etmez."
Kısa bir süre sonra lüks bir restoranda gelmiştik. İçeri girince bir garson bizi bir masaya kadar götürmüştü. Baran ise yine centilmenliğini konuşturarak sandalyemi çekip oturmama yardımcı olmuştu.
O da karşıma geçince artık konuşmam gereken konu hakkında konuşacaktım .