Karne Günü

690 31 8
                                    


Birinci dönem bitmişti. Elimde ki karnemle eve gitmek için istiklal marşının bitmesini bekliyordum. Bu senede ailemi çok şaşırtacaktım . Elimdeki teşekkür belgesi bunun kanıtıydı. Bu zamana kadar aldığım tek belgeydi, belki de babam evi üstüme geçirirdi.

İstiklal marşı bitince hemen okulun bahçesinden çıkıp eve doğru itmeye başladım. Evimiz okulun bir üst mahallesindeydi bu yüzden hemen eve gelmiştim ve zile bastım.

"Hoşgeldin oğluşum" diyerek kapıyı açan anneme elimdeki karneyi uzattım ve ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim. Annem bir yandan karneye bakarken kapıyı kapattı.

Ben salona geçerken annemde arkamdan salona girip babama verdi karneyi.

"Sahte karne mi çıkarttın" dedi babam direkt. Ayıplarcasina yüzüne bakıp "Saçmalama baba alın teri o karne" dedim.

"Banada hiç inandırıcı gelmiyor bey" diyen anneme bakıp "Anne saçmalama allah aşkına! Hem sahte karne çıkartsam teşekkür belgesi mi çıkarttırırım?" Dedim ve kendimi arkamdaki koltuğa attım.

"Neyse ne al bakalım" dedi babam ve elini cebine atıp 100 tl para çıkartıp bana doğru uzattı. "Al karne hediyen" dedi.

"Baba ciddi misin? 100 tl ne!" Dedim. Ben evi üzerime geçirmesini beklerken adam'ın yaptığına bak.

"Şansını zorlama istersen Fatih?" Babamın tek kaşını kaldırarak söylemesiyle ayağa kalkıp üfleye püfleye parayı aldım ve tekrar yerime oturup telefonumu çıkartıp Instagram a girdim. O sırada annem ve babam sohbet etmeye başlamıştı.

"Bey artık bizim Davut'a görücü gitmek lazım. Yaşı olmuş 26 bu gidişle evlenemicek" diye yakındı annem. Davut benim abimdi. Üniversite okumamış, Lise'yi de 10 sınıfta bırakarak mallık yapmıştı. Allahtan sonradan pişman olup, açıktan okumayı akıl edebilmişti.

"Hanım çocuğun belliki sevdiği var. Kaç kişiye görücü gitmek istedik reddetti" dedi babam.

"Bende onu diyorum işte, ne kadar sorsamda söylemiyor. Ah bi söylese hemen gider isterim vallaha" dedi annem ve gözlerini babamdan çekip bana çevirdi.

"Fatih sen biliyor musun oğluşum?" Dedi. Telefonun ekranını kapatıp anneme baktım ve "Neyi anne?" Dedim.

"Abinin sevdiceğini"

"Ne bileyim anne ben? Abim bana bir şeyini anlatmaz ki" dedim ve omuz silktim.

Abimin tek bir sırdaşı vardı; Polat abi. Her şeyini bildiğine emindim. Polat abi ile kendi öz abimden daha yakındım.  Abimle aramız önceden böyle değildi. Son 3-4 yıldır aile deki herkesle mesafeli oluvermişti. İlk başlarda abimin bu kadar mesafeli davranmasına üzülsemde artık alışmıştım ve o zamanlar 14 yaşlarımda bir çocuktum şimdi ise 18'ime girecektim.

Polat abi ile de doğdum günden beri tanışıyorduk. Ben doğmadan 4 ay önce Manisa'dan bu eve taşınmışız ve Polat abi ile abim de bu kısa sürede arkadaş olmuşlar. İyiki de olmuşlar, onun gibi birini tanıdığım için mutluydum.

"Hanım, yeter bi sus artık valla kafa kalmadı. Davut'u çağır ne diyeceksen ona de" dedi ve ayağa kalkıp salon dan çıktı.

"Görüyor musun Fatih? Ben sizin kötülüğünüzü mü istiyorum sanki. Ne var ki abin denen gavur sevdiceğini şöyleyiverse bende istesem de oğlumu evlendirsem?" Dedi ve bana yakınmaya başladı.

"He anne he haklısın" deyip bende odama geçmek için ayağa kalkmıştım ki kapı çaldı. Gelen kişi büyük ihtimalle abimdi.

"Ben bakarım anne" dedim ve kapıyı açmak için salondan çıktım. Kapıyı açtığım da Karşımda abi mi değilde Polat abiyi görmek biraz da olsa beni şaşırtmıştı.

Abim gay mi? •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin