-J-johan!
Korkudan tir tir titriyordun gecenin bir körü kim gelmişti? Fotoğraftaki çocuğa kaydı gözlerin o iğrenç gülümsemesiyle gülüyordu sana. Kapının çalma şiddeti her geçen saniye daha fazla artarken senin kalbinde o kadar hızlı atıyordu. Korka korka kapıya yaklaştın. Kapıya o kadar sert vuruluyordu ki esneyip gevşiyordu her an kırılcak gibiydi tahta kapı. Derin derin nefesler alıp parmak ucunda kalkıp kapının deliğinden baktın karşıda eski sevgilini daha doğrusu çocuklarının babasını görünce tuttuğun nefesini bıraktın. Zaten ne diye Johanın buraya geleceğini düşünüp korktuysan sanki:
-Milleti başımıza mi topluycaksın defol git buradan !
Kapının arkasından sevgiline hafif bağırdın çocuklarının uyanmasından korkuyordun:
-Demekkk evdesin hee ne diye cevip vermiyorsun iki saattir!
-Gecenin körü olduğu için olmasın sakın defol git buradan!
-Wünya bak çık konuşalım.
Ağzında yuvarlanan kelimelerle sarhoş olduğunu anladın zaten başla türlü asla gelmezdi buraya:
-Bak Andreas bizim konuşacak birşeyimiz yok defol git ayrıca evimi nereden buldun sen!
Hala kapının arkasında konuşuyordun gözün koridordaydı çocukların bu kadar sese uyanmaması bile mücizeydi:
-Wünya pişmanım bak nolurrr bir kere çocuglarıgmı görmeme izin veg.
-Beş sene önce baba olmak aklına gelmiyordu ama!
Yılların kırgınlığı sesine yansıyordu ikinizde o zamanlar tıp fakültesinin ilk yılındaydınız sen hamile kaldığında kariyerimize engel olur diye aldırmaya çalışmıştı bebeklerinizi, sen kabul etmeyincede terk etmişti seni:
-Bagk nolurrr dünyam yalvarırım.
Dünyam lafını yıllar sonra aynı ağızdan duymak burktu içini:
-Lütfegn dünyam bir kereg uykulağında öpeyim onlarığ.
Kapı kilidini açtığında özlemle baktın karşıdaki ağlayan yakışıklı surata:
-Andreas sen beni çocuklarını terk ettin şimdi hangi yüzle gelip görmek istiyorsun onları?
-Bak wünyam pişmanım yemign ederim begn sanag beni affet demiyom çocuglarığmı görmek istiyorum sadece.
-Beş sene suratına bakmadığın çocuklarının mi yoksa aldırmak için kırk takla attığın çocuklarının mi!
Sesin binada yankılanırken alt katın kapı açılma sesiyle iç geçirdin:
-Bana bak Türk kızı senin veletlerinin sesini çekiyorum tüm gün yetmiyor birde senin sesinimi çekeceğim!
-Alia teyze kusura bakma lütfen bizde içeri giriyorduk şimdi!
Yaşlı bunak bu dünyadaki en huysuz yaşlı olabilirdi:
-Segn kimin çocuğuna veletg diyogsun!
-Asıl sen kimsin be hadsiz!
Sen Andreası zorla aşağı indirirken huysuz komşundan da bir sürü özürdiliyordun:
-Defol git ayılda gel!
Eski sevgilini zorla dış kapının önüne attın sendeleyip yere düştüğünde kimse yoktu sokakta sizden başka:
-Benimgde çocuğklarım onlagg!
-Allah senin belanı versin madem çok düşünüyorsun beş senedir neredesin be adam! Biz açlıkla tek odalı bir bodrum katta soğuktan çocukların zatüre olurken de çocuklarındı onlar ama ne yoktu bil bakalım sen!