DÜNYADAKİ İMTİHANIM

3.Bölüm

Filiz İzmir'in en popüler olan Barın da yine gecesini geçiriyordu

 ailesinden yüzlerce cevapsız arama olmasına rağmen hiçbirine cevap vermemiş Barın en köşesine oturmuş votka içiyordu 

Arada sohbet etmek için gelenlere de Mükemmel muhabbet kuruyordu gelenler 32 dişle gidiyordu

 Filiz telefonunu alıp koca bir selfie yaptı fotoğrafı sosyal medyada paylaşıp Altına da 

"bez parçasının kafasına geçirenler bizim gibi eğlenemedikleri için Onlara çok üzülüyorum" 

yazdı Filiz'in paylaştığı fotoğraf 1 dakika içinde 100 beğeni almıştı Filiz gülümseyerek attığı fotoğrafın yorumlarına bakmaya başladı

 yorumlardan bazıları

" Haklısın, evet ben de çok üzülüyorum, kendi ülkemdeyim ama sanki arabistan'daymışım gibi hissediyorum kapalıları görünce. vb" 

Filiz telefonunu kapatıp kendine viski almak için tezgaha giderken gözü bir topluluğa kaydı 

topluluğun arasında Tugayı görünce beyninden vurulmuş gibiydi

 Tugay bir tane kız ile Sarmaş dolaştı Filiz yavaş adımlarla O topluluğa doğru yürüdü 

Tugay Filiz'i görüp sırıtmaya başladı

 Filiz masaya gelip

" sen nasıl böyle bir şey yaparsın" deyince tugay

"güzelim Bu Hayatta babana bile güvenmeyeceksin" 

Filiz masadan bir içki bardağından alıp Tugay'ın yüzüne boşalttı 

"iğrenç birisin bir de karşımda pişkin pişkin sırıtıyorsun" 

Filiz ağlamamak için kendisini zor tutuyordu Onun gözünün önünde güçsüz görünmek istemiyordu 

Tugay Kahkaha atıp

" Hayatın benim bu hep yaptığım şey Niye şaşırdın ki fark etmedim mi yoksa seninle Gönül eğlendirdiğimi  gerçekten sevdiğimi  sandın ne yazık ki Hem bizi rahatsız ediyorsun Lütfen gider misin" 

deyip yanındaki kızın saçını oynamaya başladı Filiz hayal kırıklığı ile kafasını sallayıp 

"pişman olursan Sakın gelme sakın yüzüme bakma cüretini  gösterme Çünkü bu yaptığınla Ben değil sen kaybettin" 

deyip hızlı adımlarla Bardan çıktı bardan çıkar çıkmaz gözyaşları akmaya başlamıştı bile 

Kaldırımda oturup dizilerini kendine çekti ve başını Dizlerinin üstüne koyup ağlamaya başladı gelip geçenleri

 "şu zavallıya bakın gece geç saatlerde ne yapıyor Böyle "

diyordu ama Filiz hiçbirini umursamıyor ve duymuyordu Çünkü canı çok yanıyordu

 nasıl böyle olmuştu o bile anlamamıştı Tugay onu çok seviyor diye düşünmüştü hep

bunları düşünürken bir el omzuna dokundu başını kaldırdığında iki tane kapalı kız Baş Ucunda duruyordu 

"iyi misiniz" 

diye sordu biri, 

Filiz'den bir iki yaş küçüklerdi Filiz ayağa kalkıp

" Dokunmayın Bana mikrop kaparım" 

deyip kızının dokunduğu yeri  eliyle  silmeye başladı kızlar geri çekilip

" sadece yardım etmek istemiştik kötü niyetimiz yok" 

Filiz

" sizin yardımınıza ihtiyacım yok benim siz kimsiniz de bana yardım ediyorsunuz kendinizi hayrı_" 

diyordu ki Filiz'in gözleri kızların arkasında Duran erkeği kaydı erkek siyah eşofman ve Siyah tişört giymiş saçlarını alnına düşürmüştü ve çok yakışıklı duruyordu 

bu Restaurant'ın önünde çarpıştığı kişi Muhammed Yasir Filiz'e Çatık bir kaşta bakıp kızlara Seslendi

" kızlar madem yardıma ihtiyacı yok o zaman gidelim" 

dedi ve önden yürümeye başladı kızlar Filiz'e bakıp

" iyi geceler" 

deyip koşarak yasirinin   yanına gittiler Filiz içinden 

"çıldıracağım bu Ucubeler gerçekten onun kardeşleri mi?" 

deyip hızlı adımlarla Muhammed yasirın kolunu tutup durdurdu Muhammed Yasir arkasına bakar bakmaz kolunu hızla çekip

" Ne yapıyorsun sen" 

dedi Filiz bir şey olmamış gibi 

"sende mi onlardansın" 

diye sorunca Muhammed

" of fffffffff" deyip yanında duran arabaya bindi 

siyah jipin camını açıp 

"Lütfen beni bir daha rahatsız etmeyin" 

deyip arabayı sürüp gitti Filiz yanında bir araba geçince Yolda olduğunu fark edip Kaldırıma çıktı 

Filiz sinirle beyinsiz dedi ve içinde Muhammed yasire  sövüyordu

 Muhammed Yasir araba sürerken elleriyle saçlarını karıştırıp derin bir nefes aldı çok sinirlenmişti 

Ailesi hariç başka kadınlara ona dokunmasını tahammülü yoktu bugün o kız konu dokununca çok öfkelenmişti 

ama kız olduğu için de bir şey yapamamıştı 

Aliye arkadan

" Ne oldu niye bu kadar sinirlisin kız dokundu diye mi?" 

Muhammed Yasir dikiz aynasında aliye'ye  bakıp

" konuyu açma yoksa kalbini kırarım" 

deyince aliye gözlerini devirdi

" Sanki Kalbimi kırınca bir şey değişecek sonra geliyorsun kapının önünde 10 saat özür diliyorsun" 

Yasir 

"Ya sabır Ali'ye telefonuna geri gömül" 

dedi ardından telefonu çalmaya başladı Arayan gizli numaraydı telefonu açınca bir kız sesi gelmeye başladı 

"Merhaba Muhammed seni özledik ne zaman Buluşaca_" 

daha sözünü bitirmeden Muhammed yasir telefonu kızın yüzüne kapattı 

artık böyle şeylerden Çok sıkılmıştı

Muhammed hızlıca arabasının  park edip arabadan indi kızlar da inince arabayı kilitleyip Turkcell'e girdi

 Orada çalışan adama

" Selamünaleyküm Selim abi" 

deyince adam

" Aleykümselam Yasirim seni yine kim rahatsız etti" 

içeride 5-6 tane liseli erkek vardı 

Ve sürekli Aliye ve makbule'ye bakıp duruyorlardı Muhammed dişlerini sıkıp

" siz ikiniz beni dışarıda bekleyin Makbule saçın çıkmış bonenin içine Tıka" 

Makbule abisinin sözünü dinledikten sonra kılıfların yanına gelip 

"kusura bakma abiciğim ama biz Aliye ile kılıflara bakacağız" 

Aliye abisine göz kırparak Makbule'nin yanına gitti Muhammed Yasir y elini yumruk yapıp Selim beye  döndü

" Yeni hat alacağım" 

Selim bey Muhammed yasire  yeni bir hat verdi Muhammed Yasir ücretin ödeyip hala kılıf seçmeye çalışan kardeşlerin yanına gitti 

"zaten fazlaca kılıfınız var ne gerek var yenisine" 

dedi. Çünkü çok sinirliydi yoksa kardeşlerinin ne kadar kılıf aldığını umursamıyordu...