4.BÖLÜM

26 18 5
                                    

Kızlar hala kılıf seçiyor du yasir erkeklere baktı hala gitmemişlerdi Muhammed sinirle

"Kızlar internetten sipariş edersiniz hadi çıkalım şimdi abi sözü dinleyin biraz"

Muhammed ne kadar sinirlense sinirlensin kardeşlerine bağıramıyordu kardeşleri onun için çok değerliydi erkekler kızların yanına gelince Yasir kaşlarını çatarak onlara baktı erkeklerden biri

"Merhaba bir şey sorabilir miyiz"dedi

Yasir kardeşlerinin arasına girerek omuzlarına kolunu atıp 

"Soramazsınız çünkü biz çıkıyoruz"deyip kızları dışarıya sürükledi arabaya bindiklerinde Muhammed Yasir dikiz aynasından arka koltukta oturan kardeşlerine bakarak

"Lütfen bir daha benim sözümü ikiletmeyin"dedi 

Aliye"ya sen niye sinirlisin alt tarafı alt tarafı bir kılıf istedik"

Muhammed Yasir biraz sesini yükselterek "al abicim dükkan sizin olsun sadece ben diyorum ki sözümü ikiletmeyin tamam mı?" Dedi 

Kızlar abisini ilk defa bu kadar sinirli görüyorlardı bu yüzden fazla üstelemek istemediler eve geldiklerinde Muhammed Yasir valizini hazırlayıp annesiyle vedalaştı Muhammed Yasir in okuduğu üniversite Ankara daydı bu yüzden İzmir den bugün ayrılması gerekiyordu Muhammed Yasir yatısı namazını kılıp evden çıktı ikiz kardeşleride abisi ile aşağıya indiler Muhammed Yasir çanta ve valizini arabanın bagajına koyup kardeşlerinin yanına geldi Aliye ye bakarak

"Keşke biraz düzgün giyinip gelseydin" Aliye kendi üstünü inclerken

"Offf yanlış feraceyi giymişim"dedi

Makbule gülmekten boğulurken "salak daha yeni fark ediyor"

Aliye "sen sus bir ya senin ayağında kiler de hiç ev terlikleri değil"

Makbule ayağını kaldırıp"biliyorum doksan saat ayakkabı giymeye uğraşmamazdım yani" Aliye ve Makbule gülmekten boğulurken Muhammed Yasir gülerek onları izliyordu ikisininde gülmesi sona erince Muhammed kardeşlerine hafif eğilerek

"Biliyorsunuz kısa süreliğine İzmir'den ayrılıyorum ve bu sürede saçma sapan işlere bulaşıyım demeyin sakın olav velevki böyle bir şey oldu aramız çok kötü bozulur haberiniz olsun ha bu arada arkadaşlarınızı da iyi seçin mesela zibidilerden uzak durun oldumu abicim?"dedi

Makbule"bize hediye getireceksin dimi"Yasir oflayarak 

"Ben burada ne diyorum sen ne diyorsun ya"

Aliye "tamam sen sıkıntı etme biz o işlerden uzağız inşallah şimdi büyük konuşmayalım da "dedi

Muhammed Yasir kardeşlerinin kafalarını göstererek 

"Naptınız kafanıza baş örtüyü atıp mı geldiniz"

Aliye baş örtüsü nü biraz öne çekiştirirken

"Yooo"dedi

Mustafa bey camiden dönerken apartmanın önünde bekleyen çocuklarını görünce yanlarına gitti 

"Muhammed im gidiyorumusun"

Muhammed Yasir babasına tamamen dönüp "evet inşallah şimdi gideceğim."

Mustafa bey oğluna sarılırken "yolun açık olsun inşallah Muhammedim"

Muhammed Yasir babasıyla da vedalaştıktan sonra arabasına bindi ve kısa sürede gözden kayboldu Mustafa bey kızlarına dönüp

"Hadi bizde eve girelim"dedi kızlar Mustafa beyin arkasından yürüdüler eve geldiklerinde Amine hanım çay demlemişti kızlar üstlerini çıkarıp mutfağa geçtiler Amine hanım herkesin bardağına çay doldururken 

"Aliye tezgahta triliçe var getirir misin?"Aliye cevap vermeden triliçeyi getirdi herkes oturduğunda babası kızlara dönerek 

"Kızlar sağlamayı naptınız?"Makbule cevap vermesi için Aliye ye bakarken Aliye masanın altından Makbule nin ayağına vurdu Makbule babasına dönerek 

"Yapıyoruz baba"

"Kaçıncı cüzdesiniz?"

"Ben 19.cüzdeyim"

Aliye "ben 16.cüzdeyim"dedi 

Aliye ve Makbule imam-hatip te okuyorlardı üstelik sağlamyıda imam-hatip teki Kur'an Kerim hocasıyla yapıyorlardı Mustafa bey

"Hocanın dinlemediği zamanlarda birbirinize verebilirsiniz yada annenize hiçbiri olmazsa bana da verebilirsiniz ama vermelisiniz bakın herkes hafız olabilir ama hafız ölemez unutmayın bunu,siz kolay olanı yaptınız şimdi ise onu koruyup kollamkta anlatabiliyor muyum?"

Aliye ve Makbule kafalarını salladıktan sonra önlerine döndüler...

Muhammed Yasir Ankara ya ulaşmıştı yurdun kapısından girer girmez iki tane kız koşarak Muhammed Yasir in yanına geldiler

"Muhammed biraz konuşabilir miyiz fazla vaktini almayacağız"

Muhammed Yasir tövbe çekerek kaldığı odaya doğru hızlıca ilerledi yurt kız erkek karışıktı fakat kızların ve erkeklerin odaları ayrıydı Yasir odasına girdi şuan tek yapmak istediği şey yatıp uyumak ve biraz sakinleşmekti fakat şuan ders çalışması gerekiyordu. Çantasından KPSS test kitaplarını çıkarıp yatağa oturdu odada birinin olduğunu da daha yeni fark ediyordu Görkem ile araları o kadar iyi olmasa bile en azından muhabbetlerinde karı kız yoktu Muhammed Yasir Görkem e dönüp

"Hiç selam vermiyorsun hayırdır?"

Görkem elindeki telefonu yatağa bırakıp Yasir in yanına gitti

"Ya şey biriyle konuşuyordumda görmemişim seni"

Yasir konuştuğu kişinin sevgilisi olduğunu çok iyi biliyordu fakat onu daha önce çoğu kez uyarmıştı Yasir arkasına yaslanarak

"Sevgilin var demi?"

Görkem konuyu değiştirmek için

"Eee Yasir sen ne yaptın?"dedi Yasir sorusunu görmezden geldi 

"Görkem sana tek bir soru soracağım Dünya hayatı mı? Ahiret hayatı mı?"

Görkem cevap vermeden ayağa kalkıp kendi yatağına gitti


4.BÖLÜM SON.

DÜNYADAKİ İMTİHANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin