Merhabalar. Öncelikle ilk defa sizlere merhaba diyorum. Yazmak istiyorum. Ama yazacağım kelimeler gidiyor hızlı hızlı aklımdan. Her neyse. Bu bölümü çok sevdiğim kitap manyağı ve ileride çok başarılı bir yazar olacağını düşündüğüm ecringkk fikir alarak yazdım. Teşekkürlerimi iletiyorum. Size de keyifli okumalar diliyorum. Sizleri çok seviyorum ballarım.❤️💫❄️
"Gizemin anlatımıyla"
Burağa konum gönderdim. Belkide yaptığım bir hataydı. Belkide göndermemeliydim. Belkide Berna gerçekten sevgilisiydi. Sonuçta dudağına yapışmasına rağmen onu koynuna almıştı. Belkide Bernaya karşı boş değildi.
Aklımda bir ton soru birikmişti.
Ne yapmalıyım?!
Ne yapacağım?!
Bu sorulara kafamın içinde yanıt bulmaya çalışırken belimde bir el hissettim. Belimdeki el hızlıca bütün belime dolandı. Korku içinde arkamı döndüm. Bu kişi bana lisede kör kütük aşık olan Engin'di. Lisede beni ilk gün görmüş ve o günden beri düğün hayali kuruyormuş. Bana kendisi söyledi. Tam bir zengin zübbesi. Sırf zevk için kızlarla birlikte olan tipler varya. Ondandır. Enginlere lisede beraberdik. Yani aynı sıralarda oturmuştuk, aynı masalarda defterlerimize yazı yazmıştık. Aynı tahtalarda okuduk. Üstümde yanda yırtmacı olan bir elbise vardı. Abim almıştı. Mavi elbiseleri sevdiğim için.Engin lisede beni arkadaşlarının arasına çağırmıştı. Bende bana birsey diyecek sanıp, ağır adımlarla Enginin arkadaş grubunun arasına girdim. Beni ortalarına aldılar. Bir yuvarlak oluşturmuşlardı. Enginde ortadaydı. Sonra bana yaklaştı. Daha da yaklaştı. Daha da.
Artık onun sıcak nefesini hissedebiliyorum. Gözlerini kapattı. Alnını alnıma yasladı. Kaçmaya çalıştım. Enginin arkadaşları izin vermedi. Öne adım attılar. Bir adım daha. Bir adım daha. Artık dışarıdan gözükmüyorduk.
Engin beni duvara yasladı. Ellerini duvarın üzerine koydu. Beni ölüyordu. Hayır. Engin beni öpüyordu. Ama olamaz. Ben Engini istemiyordum.
Kollarının arasında kaçmaya çalıştım. Bana bakmadan beni tek eliyle, tek hamlede yakaladı. Bana fısıldadı.~Boşuna uğraşma kaçamazsın.
-Bıraksana beni o*uspu çocuğu.Engin dediğimi duyunca sinirlendi ve arkadaşını çağırdı. Arkadaşının kulağına birşeyler fısıldadı.
Arkadaşı Alp yanıma geldi. Beni tuttu. Hareket edemiyordum. Acı içinde söyledim:"Ahh, canım acıyor."
Alp Engine baktı. Engin gülüyordu. Bana acı veren şey onu güldürüyormuydu?!
Ardından Alp dudaklarını aralayıp bana şunları söyledi.-Özür dile çabuk Enginden.
-Dilemiyorum. Siz tam bir orr
Dediğim sırada Alp parmaklarıyla ağzımı kapattı. İçten sırıttım. Sırıttığını görünce Engin delirmişti. Masaya yumruk attı. Masa çat diye kırıldı. Ardından benim yanıma geldi. Alp'e bana vurması için talimat verdi. Alp tam Bana vuracakken sertçe elini tuttum. Alp gücüme hayran kalmıştı. Bana vurması gerekirken beni kahverengi gözleriyle izliyordu. Ona baktım. O bana baktı. Bakıştığımızı gören Engin Alp'e tokat attı.
"Noluyo Alp, noluyo!?"
"Abi kız sana yüz vermiyor işte. Sevmiyor seni. Anlasana. Bırak bize kalsın."
Engin büyük bir hayal kırıklığı ile tuvalete gitti.
"Yazıklar olsun sana..."
O günden sonra Enginle arkadaş olarak devam ettik hayatımıza. Benden çabuk vazgeçmişti. Alp beni hep korudu. Adeta korumam olmuştu. O gıcık sitelerdeki güvenlikleri olur yaa. Onun gibi. Okuldaki kızlar Alp ve benim sevgili olduğum dedikodusunu çıkarmıştı. O aralar tam bir erkek gibiydim. Kızlar gibi değildim. Kızlar okula yok denilecek kadar kısa eteklerle geliyorlardı. Bende öyleydim. Ama eteğimi arşa çıkarmıyordum. Dizkapağının üstü tercihimdi. Saçımı hep bağlardım.
...
-Engin, bu ne güzel sürpriz!-Seni gördüğüme sevindim. Naber?
-İyilik. Senden?
-İyidir. Abin nasıl?
Dedi gülerek. İlk başta dalga geçiyor sandım. Ama lisedeki zengin zübbe halinden eser kalmamıştı. Saçını eskisi gibi keko tıraşı değilde amerikan tarzında kestirmiş. Lacivert Takım elbisesi ile göz alıcı olmuştu. Parfümü hoş kokuyordu. Ardından yere bir kart düşürdü. Kartın üzerinde "AVUKAT:Engin Pamuk" yazıyordu. Hayretler içerisinde dolu dolu gözlerle ona baktım.
-A-Abim Ş-Şehit O-Oldu.
Dedim ve gidip ona sarıldım.
-Ya bilmiyordum. Çok özür dilerim.
Dedi ve kollarıyla beni sıkıca sardı. Koynunda ağlıyordum. Birden telefonumun çalmasıyla irkildim. Boğazımı temizledim. Rimelin akıtan gözyaşlarımı temizledim. Telefonu açtım. Burak öfkeyle bağırıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Burak ile aramızda şöyle bir diyalog geçti.
-Benimle dalga mı geçiyorsun Gizem?!
-Ne dalgası Burak? Ne yaptım ben yine acaba?
-Bilmem, belki bana bulunduğun yerin konumunu göndermek yerine eski sevgilinin konumunu göndermiş olabilir misin?
-Eski sevgilimin konumunu mu göndermişim?
-Gizem bak, her ne s!iktiğimin yerindeyken bana canlı konum at. Olduğun yerde dur. Delirtme beni.
-Tamam sevgilim. Sakin ol. Çok mutluydum merak ediyorsun beni?
-Sevgilim mi dedin sen bana?
-Evet. Sevgilim değil misin?
-Sevgilinim. Sen bana sevgilim dedin ya içimdeki bütün sinir yok oldu. Kuş oldu uçtu gökyüzüne. Neyse kapat artık. Gelip sarılmam lazım sana.
-Sen kapat.
-Yok sen kapat.
-Sen kapat.
-Peki.
Dıt...Dıt....Dıt...
"Aaa öküze bak ya. Gelsin göstericem ben ona."
Eveett bölüm bitti. Yorum yapmayı unutsanız bile bir şey olmaz. Oy verin yeter. Sizleri seviyorum ❤️💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalarda Buluşalım
Narrativa generaleGizem o gün otopsi için bezi kaldırdığında 2 hafta sonra evleneceği nişanlısının olduğunu anladığında böğrüme resmen bir kurşun saplandı. Her şey Gizemin mezun olmasıyla başladı.