3. Tevhidin Fazileti

867 41 2
                                    

Sonsuz hamd, Allah'adır. Tüm mükemmel vasıfların O'na ait olduğunu bildirir, O'na övgülerimizi arzederiz. O'ndan yardım ve bağışlanma dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden yalnızca O'na sığınırız. Allah'In hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz; saptırdığını da hiç kimse hidayete erdiremez. Eşi, benzeri ve ortağı olmayan, bir ve tek olan Allah dışında ibadet edilmeye layık gerçek bir ilah bulunmadığına şahadet ederim. Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna şahitlik ederim.

Bismillahirrahmanirrahim.

الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُون

"İman edenler ve imanlarına bir zulüm bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve kendilerine hidayet edilmiş olanlar onlardırlar." (En'âm/82)


'Ubâde b. Sâmit radıyallahu anh 'tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur;

"Kim bir olup ortağı olmayan Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'in O'nun kulu ve rasûlü olduğuna, İsa aleyhisselam 'ın da Allah'ın kulu, rasûlü, Meryem'e ilka edilmiş kelimesi ve O'nun katından bir ruh olduğuna şehadet eder, cennetin ve cehennemin hak olduğunu kabul ederse, Allah onu -hangi amel üzere bulunursa bulunsun- cennete sokar." (Buhâri, 3435 / Muslim, 28)

Yine Buhâri ve Muslim tarafından rivâyet edilen 'Itbân hadisinde de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"La ilahe illallah diyen ve bununla Allah'ın vechini (yüzünü/zatını) talep eden kişiye Allah, cehennemi haram kılmıştır." (Buhâri, 425 / Muslim, 33 / Ahmed, 5-449)

Tirmizî'nin, hasen olduğunu söyleyerek naklettiği bir rivâyette Enes radıyallahu anh şöyle anlatıyor;

Bir gün Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem 'in şöyle dediğini işittim;

"Yüce Allah, 'Ey Ademoğlu, istersen yeryüzünü dolduracak kadar günahlarla gelmiş ol, eğer bana hiçbir şeyi şirk koşmadan karşıma çıkarsan, sana yeryüzü dolusunca mağfiret veririm.' buyurmuştur. (Tirmizî, 3540 / Darimî, 2788 / Ahmed 5-148,154,172 / İbn Hıbbân, 226 / Hâkim, 7605)

Bir önceki konyda tevhîdin vücubundan bahsedilmiş, bütün kullar tarafından gerçekleştirilmesi gereken en önemli farz olduğu ifade edilmişti. Burada da tevhidin fazileti konu edilmektedir. Tevhidin fazileti, sağladığı övgüye değer etkiler ve güzel sonuçlardır. Tevhidin sağladığı güzel etkileri sağlayan ve onun gibi çeşitli faziletleri bulunan başka hiçbir şey yoktur. Dünyanın da, ahiretin de hayrı tevhid ile gelen semere ve faziletlere bağlıdır.

Tevhidin günahlar için mağfiret sebebi ve kefaret oluşu -konu içerisinde bahsedildiği gibi- tevhidin fazilet ve etkilerinin yalnızca birkaçıdır.

Tevhid;

-Dünya ve ahiret sıkıntılarının giderilmesi, azâbın def edilmesi için en büyük sebebtir.

-En büyük faydalarından biri, kalpte bir hardal tanesi ağırlığınca dahi bulunsa, cehennemde ebedi kalmaya engel olmasıdır.

-Şâyet kalbe tam olarak yerleşmişse, kesinlikle cehenneme girilmemesine sebebtir.

-Dünya ve ahirette sahibinin mükemmel bir hidâyet ve eksiksiz bir güven içerisinde bulunmasını sağlar.

-Allah'ın rızâ ve sevabını kazanmaya dönük tek sebebtir.

-Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem 'in şefaatiyle en fazla sevinen insan, kalpten/samimi bir şekilde Lâ ilahe illallah diyen kimsedir.

-En büyük faziletlerinden biri de gizli ya da açık, sözlü ya da fiili her türlü amelin kabul edilebilmesinin, mükemmelliğinin ve sevap kazandırmasının tevhide bağlı olmasıdır.

-Kulun hayır işlemesini, kötülüklerden sakınmasını kolaylaştırır. Musibetlere karşı teselli eder. Allah için imanında ve tevhidinde ihlaslı olan kimseye taatleri işlemek kolay gelir. Çünkü Rabbinden sevap ve rızâ ümit eder. Ayrıca azâb ve gazabından korkması sebebiyle de nefsinin hoş gördüğü günahlardan daha kolay bir şekilde uzak kalır.

-Tevhid kalpte mükemmel olarak yer ettiğinde yüce Allah o kimseye imanı sevdirir ve onu kalbinde süsler. Küfrü, fıskı ve isyanı çirkin gösterip kulu raşidler zümresine katar.

-Kulun sıkıntı ve acılarını azaltıp hafifletir. Kul, tevhidinin ve imanının mükemmelliği oranında, inşirah bulmuş/genişlemiş bir kalp ve mutmain bir gönülle sıkıntılara acılara ve Allah'ın elem verici takdirine rızâ gösterir, teslim olur. Böylelikle sıkıntıları hafifler.

-Tevhid, kişiyi yaratılmışlara kul köle olmaktan, onlara bel bağlamaktan, onları korku ve ümit duyulacak makam olarak görmekten, ameli onlar için yapmaktan kurtarır. Gerçek anlamda izzet ve şeref budur. Böylelikle kul, tek ilah olarak Allah azze ve celle 'yi tanıyıp kulluğunu bir tek O'na arz eder. O'ndan başkasına ümit bağlamaz. Yalnızca Rabbinden korkar, haşyet duyar. Yalnızca O'na yönelip tevbe eder. Böylece kul, felaha/necata/kurtuluşa erer.

-Tevhid tam bir ihlasla gerçekleştirilip de kalpte eksiksiz ve mükemmel bir şekilde yer edince, az olan amelin çoğalmasını sağlar. Sınır ve hesap söz konusu olmaksızın, yapılan ameller ve söylenen hayır sözlerinin karşılığı kat kat artar. İhlâs kelimesi olan kelime-i tevhid, kulun amel terazisinde ağır basar. Öyle ki gökler, yer ve yaratılmışlardan oluşan şenlendiriciler dahi, kelime-i tevhid karşısında hafif kalır. 

Kelime-i tevhidi söyleyen mükemmel bir ihlasa sahibtir. Ancak kelime-i tevhidi söyleyen nice insan bu dereceye varamamaktadır. 

-Allah azze ve celle, tevhid ehline dünyadayken fetih, zafer, izzet, şeref, hidâyet, kolaylık, durumlarının ıslah edilmesi, söz ve fiillerin düzeltilmesini garantilemektedir.

-Allah subhanehu ve teala, iman ehli muvahhidleri, dünya ve ahiretin kötülüklerine karşı savunmaktadır. Hoş bir hayat, huzur, ve itminan nimetlerini bahşetmektedir. Bu sayılanların her birinin Kur'an ve Sünnet'te birçok delili vardır. Allah en iyisini bilir.

-

                                                                                                                              24.06.2015

                                                                                                                              15:18

Tevhid DersleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin