49 8 48
                                    

Lgs birti

Yaz tatilinde isim yok bol bol yazarim ohhh

iyi okumalar ve okurken şu yıldız tuşuna basiverin be

~~~

Uzun uzun binalar, kocaman reklam panoları, nereden baksan gece hayatının aktif olduğunu gösteren bir şehir teması...

İşte oradaydım, Las Vegas. Suçun olmadığı şehir. Derin bir nefes alıp verdim ve yanimda arabayı süren şoföre baktım. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki konuştu:

"Varmak üzereyiz efendim."

Tekrar başımı cama yasladiktan sonra kafamda plan yapmaya çalışıyordum. Amcamın mekanında olma olasılığı çok yüksekti çünkü Vegas'ta baska onu nereden bulacaktim.

Ve açıkçası korkmuyorum değildi. Korkuyordum çünkü koskoca seri katil ve kumarbazin tekiydi bu bahsettigimiz kişi.
Ancak ben ondan korkuyorsam onun da benim namımı duymama olasılığı yoktu. İşinde gayet başarılı bir polistim ve hayır insanlarin gözüne bunu sokmaktan çekinmem.

Kendisi de çalışıp başarılı olsaymış yaptigim ve yapabildiğim bir şeyle neden hava atmayayım?

Ben böyle düşünceden düşünce atlarken araba durdu ve bir otelin önüne geldik. Dışarıdan otele bakınca bile para kokuyordu. İyi ki masraflari ben ödemiyorum.

Şoför benim valizlerimi oradaki çalışana verdikten sonra gitmisti. Biz de çalışanla beraber otelin 24. Katına çıkmıştık. 245 numarali odanin önüne geldiğimizde çalışan durmuştu ve kapıyı açmıştı.

Valizleri içeriye bıraktıktan sonra anahtarı bana verip cikisa adimlamisti. Odayı terk ederken de bir ihtiyaciniz olursa telefondan bana ulaşabilirsiniz gibi bir şeyler söylemişti.

Çalışan çıktıktan sonra bulunduğum odanin fulden cam olan duvarına adimladim. Oradan şehire baktım. Gerçekten bu katil beni burada çok ugrastiracakti ancak ben ne zaman kolaya kacmistim ki?

Cam duvara bakan koltuğa gidip oturdum ve o şekilde dışarıyı izlemeye başladım. Şu an benim Vegasa geldiğimi bile öğrenmiş olabilirdi. Ki emindim öğrenmişti. Bu dusuncemle sirittim ve kalkip arkamdaki yatağa yattım. Daha geceye kadar çok vardı ve benim bu şehirde dışarıya dahi adım atasim yoktu. Uyumak en iyi tercihti.

Uyandığımda gece on ikiye geliyordu. Ayaklarımı sürüyerek yataktan kalktım ve banyoya girdim. Yüzüme bir su vurduktan sonra banyodan çıktım. Yanıma aldığım beyaz gömleği üzerime geçirdim. Siyah kot pantolonu da giydikten sonra gömleği pantolonun içerisine sıkıştırdım.

Amcamın mekanında girerken herkeste mutlaka bir maske bulunmalıydı ve bu maske bildiğiniz şu zengin balolarinda bulunan bir çöp şiş üzerinde olan gozlerimi cevrelen maskelerden değildi. Yüzümü burun hizasindan kapatan bir hayvan maskesi olmalıydı. O hayvanin kulaklari da  maskeye dahildi. Gözleri gorebilecegimiz şekilde delik olmalıydı.

Kendi sincap maskemi taktim. Tam kumarbaza dönmüştüm. Bu düşünce yüzüme bir gülümseme yayılmasına neden oldu.

Maskeyi elime aldım ve üzerini ceketimle kapattım. Otel odasının anahtarini cebime attıktan sonra dışarıya fırladım. Resepsiyona odama bir kaç içki bırakmaları gerektigini söyledikten sonra otelden de dışarı çıktım.

Amcamın mekanı en son bu otelden yaklasik 100 metre ilerideydi. Yürümeye başladım.

Bir yandan da o katili merak ediyordum. Benle ne alıp veremediği vardı? Neden amcamla iş birliği yapmıştı? Amcamın tanıdığıydi bunu bundan yıllar önce o depoda bulduğum kagitta görmüştüm. Çocuğum gibi gördüğüm diyordu. Amcam benle oyun mu oynuyordu bu çocuk üzerinden?

Işıkları Söndürseler Bile...//MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin