Bölüm 2: BU NASIL OLUYOR!?

14 1 0
                                    

Adam umutsuzca olduğu yerde çömelir. Gözleri neredeyse çıkacakmış gibi açıktır ve tek bir yere odaklıdır. Çimenlere:

-- BU NASIL OLUYOR!?

Gözlerini kırpmasıyla çimenlerin renkleri değişir, tekrardan gözlerini kırpar ve çimenlerin olduğu toprak gözle görülür biçimde çorak toprağa dönüşür:

-- Bu Gerçek olamaz. Saat hâlen içimde olabilir mi?

Adam ayağa kalktı ve evine yöneldi. Kapı ve ev tekrardan değişmişti. Kapı pembe renkteydi ve yumuşacık bir görüntüsü vardı. Anahtarı deliğe soktu ve kapıyı açtı. İçeriye geçti salona yönelirken bir anda durdu. Salonda olmaması gereken bir şey vardı. Salonda bir kadın vardı. İkilinin birkaç saniye bakışmasının ardından ilk hamleyi kadın yaptı:

-- SEN KİMSİN VE EVİMDE NE ARIYORSUN!? BURDAN GİTMEZSEN POLİSİ ARİCAM!

Adam her ne kadar durumu kavramaya çalışırken bir andan da kadını yatıştırmaya çalışsa da gözlerini kırpmasıyla kadın vücudu ateşle kaplı tuhaf bir yaratığa dönüştü. Ve "Burası aslında benim evim" diye karşılık veremeden evden çıkmak zorunda kaldı:

-- Evimde neden bir kadın var?

Adam gözlerini tekrardan kırparak arkasını döner ve evine bakar. Kadın yüzünde sinirli maske takan bir yaratık olarak adama bakıyordur. Adam kadının garip bir biçimde korkutucu olan yüzünü görünce reflektif olarak korku içerisinde geri adım atar ve yüzünü yola çevirerek arkasına bile bakmadan hızla koşar:

-- Bunlar gerçek değil, hayır bu olamaz. Bunların hepsi sadece bir kabus. Ben saatten kurtuldum. Bu sadece basit bir kabus. Bunların bu kadar hızlı olmaması gerekiyor. Bunlar bunlar bu kadar hızlı olamaz. OLMAMALI!

Adam sağa sola yalpalayarak ve etrafındaki insanlara çarparak ters yönde koşmaya devam eder. Gidecek bir yeri yoktur, evi yoktur, tanıdığı var mı onu bile bilmiyordur. Tek yapabildiği şey. Bu sürekli dönen dünyada...

...Koşmaktır.

Koşarken bir anda küçük bir kız çocuğuna çarpar ve kız çocuğunun elindeki şekerin düşmesine sebep olur. Bunun etkisiyle kız çocuğu hiç düşünmeden tüm gücüyle kafasını yukarı kaldırıp ağlamaya başlar. Her ne kadar Adam "Üzgünüm" diyerek tekrardan önüne dönüp koşmaya devam etmeye çalışsa da bir hata yapar. Ve gözlerini kırpar. Koşamadığını anlayınca arkasına döner ve kız çocuğuna bakar. Kız çocuğu 3 metre boyunda sinirli ve iğrenç bir dev olmuştur:

-- YeMeĞiMi DüŞüRdÜn. ŞiMdİ GeBeR.

Dev kız çocuğu yumruğunu sıkarak Adamın yüzüne hızla savurur. Yumruğun yüzüne çarpacağını anlayan adam hızla gözlerini yumar. Bir süre ölmeyi bekler ve hiçbir şey olmayınca yavaş yavaş gözlerini açar. Kız çocuğu onun boyundadır. Ama yine de ağlamaya devam ediyordur. aynı zamanda tüm binalarda dev bir hal almıştır. Bunun fırsat olduğunu anlar anlamaz tekrardan koşmaya başlayan adam sürekli bir yerlere takılıp düşer kalkar ve tekrar düşer. Bu inanılmaz ve düzeltilemeyecekmiş gibi görünen üzücü bir çaresizliktir. En sonunda iki sokak arasında bir aralık bulur ve içi dolmuş neredeyse taşacakmış gibi görünen çöpün yanına yerleşir. Oturur ve acı içinde gözlerini kapatıp beklemeye başlar:

-- Bunların olmaması gerekiyordu. Saatten kurtulmam gerekiyordu. Ama onun yerine her şey daha kötü oldu. Saat benim hayatımı rastgele mahvediyordu. Hayatım mahvolsun diye her türlü şeyi yapıyordu. Ama artık her saniyem zehir oldu. Artık yaşayabileceğim hiçbir yerim yok her şey herkes sürekli değişiyor. Artık ne zaman ne olacağını kestirmek imkansız bir hal aldı. Ölmeyi beklemekten başka yapabileceğim bir şey yok. Burası güvenli gibi görünüyor burada beklersem açlıktan ölebilir. Kişi aç kalınca saatinde zayıfladığını biliyorum. Böylece acı içinde olsa bile ölüp kurtulabilirim. Bu eziyet açlıktan ölmekten daha acı verici.

KarmaşaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin