6🧸

16 5 0
                                    

Öğlene doğru uyandım nedense çok hasta ve halsiz hissediyordum. Belki kendime gelirim diye duşa girmeye karar verdim. Uzun süren bir duştan sonra üstümü değiştirip saçımı kuruttum. Babamlar şirketteydi.

Babam bir sürü uyarıcı mesajlar atmıştı  bile...

Bu durum canımı çok sıkıp moralimi bozuyordu.

Telefonumun titremesiyle irkildim. Arayan Ela'ydı. Elimden geldiğince neşeli olmaya çalışmıştım ama pek becerebildiğim söylenemezdi. Ela bu durumu anlamış olacak ki ardı ardına bir ton soru sordu. Biraz konuştuktan sonra üç gün içinde yanımda olacağını söyledi.

Bir süreliğine otelde kalacaktı. Ev bulmak için şimdiden araştırmaya başlamıştı. Aslında bizim evde kalmasını çok isterdim ama babamlar izin verir miydi? Emin değildim.

Şansımı deneyecektim bu düşüncelerle dolayı dalıp gitmiştim ki Ela seslendiğinde kendime geldim. Kapatması gerektiğini söyleyerek telefonu kapattı. Ela'nin cok eğlenceli bir hayatı vardı. Yada bana öyle geliyordu. Ela Kendisinin aşk hayatını beğenmiyordu pek daha iyi olabileceklerinidüşünüyormus. Bir de sevgilisi de buraya tatil ve Ela düzenini kurana kadar beraber olmak için gelecekmiş. Enişteyi görmek isterimdiye takılıyorum bazen ona onunda hoşunagittiğine emindim. 

İç çekerek bilgisayarımı aldım ve Wattpad'te yazdığım kitap için bölüm hazırlamaya başladım. 

İşim bitince koşar adımlarla mutfağa yürüdüm. Aniden yere kapaklanınca neye uğradığımı şaşırarak. Acı içinde inlerken gülmemek için kendimi zor tuttum ama en sonunda dayanamadım. Attığım kahkaha sesine ve çığlığa gelen Burak Eren ve Miraç şok olmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Burak, "İyi misiniz?" diye sordu.

"Evet," diyerek geçiştirdim.

"Sizli bizli konuşma demekten dilimde tüy bitti!" diye geçirdim içimden. Miraç'a dönerek "Teşekkürler koçum!" dedim neşeli bir nidayla. Gülerek, "Koçum mu?" dedi takılırcasına. Garip birşey mi var, diye düşünüp bende güldüm. Burak'a ufak bir göz attım. Dikkatlice bize bakıyordu. Aklımdan geçenleri daha fazla içimde tutamayarak, "Sen niye hep ciddisin? Azıcık eğlen, hep böyle olunmaz ki! İnsan sıkılır." dedim derin bir nefes alarak. "Ne o? Yaşlılar gibi hep somurtkan. Vallahi, babama benzetiyorum bazen.

Çok hızlı ve aralıksız konuştuğum için kızardığımı fark ettim. Burak ve Miraç'a kaçamak bakışlar atarken, "Ne kadar hızlı konuştun be? Motorun soğusun. Boşuna eğitim almadım ayrıca. Koruma olduğum için ciddi görünmek zorundayım." dedi Burak.

"Yok bu böyle olmaz, sen benim korumamsın." dedim gülümseyerek. "Sende gülebilirsin, suratsız insan sevmem. Sıkıcı oluyorlar genelde.

İkiside benim halime gülüyorlardı. Bende," Ne bakıyorsunuz? Haklıyım ben! "triplerine girip ellerimi iki yana açtım.Anlamış olacaklar ki bana yol verdiler.

Aynı şekilde koşmaya çalışınca ayağım boşluğa denk geldi. Gözlerimi sımsıkı yumarak düşme anını beklerken belimde bir el hissettim.

"Dikkatli ol, düşüp canının yanmasını istemeyiz."

Gözlerimi hala açmamıştım. Sesinden, Burak olduğunu anlamıştım. Gözlerimi açar açmaz Burak'la göz göze geldim. Güldüğünde, "Heh şöyle gül!" dedim. Kıkırdayarak beni bıraktı.

Bende mutfağa yöneldim. Koca bardaktan su içtikten sonra bu aralar su içmeyi bile unutuyorum diyerek kendime kızdım.

Yiyecek birşeyler hazırlamak için dolabı açtığımda, istediğim şeyi bulamadığım için kapattım. Telefonumu elime alıp Burger siparişi verdim ve koşarak kendimi salondaki koltuklardan birine attım.

Burak Eren ve Miraç'in burada olduğunu bir anlığına unutmuştum. Bu halime rezillik diye söylendim. Galiba içimden konuşmayı da unutmuştum. Bana gülüyorlardı. Bu durumu dağıtmak için, "Bu arada sizde Burger ister misiniz?" diye sordum. Beni nazikçe reddettiler.

Balkona çıktım. Dışarıdaki siyah giyimli adam dikkatimi çekmişti. Hemen telefonumun kamerasını açarak fotoğrafını çektim. Hızlı adımlarla salona gittim. Stresten tırnaklarımla oynamaya başlamıştım. Korkuyla çocuklara baktığımda,bu halime anlam veremediklerini fark ettim.

"Neyin var?"diye sordu Miraç.

Titreyen sesimle gördüklerimi anlatmaya başladım. Hemen ardından balkona koştular. Babama bildirmek için aradılar ve o anda kapı çaldı. Gittikçe korkuyordum. Burak kapıya koştu ve vestiyerdeki silahı aldı. Silahı görünce nutkum tutuldu. Kapı dikkatlice açılırken nefesimi tuttum.

Kurye olduğunu görünce bi derin nefes verdik hem beraber. Burak silahı saklayıp paketi alırken teşekkür etti ve kapıyı kapattı. Yavaşça oturduğum yerden kalktım. Burak'tan paketi alıp odama çıktım. Yemeğimi yememin üstünden saatler gelmişti. Canım çok sıkılıyordu. Aklıma Ela'nın buraya geleceği geldi.

Benimle beraber kalmasını istiyorum. Tabi oda isterse ama babam ve amcalarım ne tepki verir? Kestiremiyordum ama yüksek ihtimalle karşı çıkacaklardı. Israr etmekten başka çarem yoktu.

Akşam olmuştu. babamlar gelmişti ve hep beraber yemek yiyorduk. Mustafa amcam, "Liva kızım bir sorun falan yok demi, sıkıntı yok?" dedi soru sorar bir ses tonunuyla. Bende,"Hayır," dedim.

Amcam, "Heh iyi bari, kızım birşey olursa..." sözünü keserek, "Biliyorum." dedim aceleyle.

"Aslında, birşey sormak istiyorum. Benim bir arkadaşım buraya geleceğini söyledi. Üniversiteyi burada, birlikte okuyacağız. Ev bulana kadar otelde kalacağını söyledi ama ben  bizimle kalmasını istiyorum." diye  ekledim.

Babam, "Saçmalama Liva. Sanki olanları bilmiyormuşçasına hareket ediyorsun, olmaz."; diye tepki verdi.

Israrcı olmaya çalışmıştım.  Hem yanlız kalmış olmam beraber güzel vakit de geçiririz, evet olanları biliyorum, zaten olanlar her kimse hedefi benim kimsenin Ela'yla bir işi yok." dedim. Babam sert bakışlarla tekrardan hayır deyince masandan kalktım.

"Size afiyet olsun!" diyerek odama yöneldim.  Burada yapılacak birşey olmadığını anladığımda en son sıkılıp  kitap odasına çıktım ve kitap okumaya başladım. Aradan bayağı zaman geçmişti. Aklıma flim izlemek geldi. Zaten sıkılıyordum, hemen salona ilerledim. Netflix  açtım izlemeye başladım. Aradan cok geçmeden korumaların babamın odasına ilerlediğini gördüm. Kapıyı tıklayıp sıra sıra içeri girdiler.

Miraç çıktıktan sonra Burak hala içerdeydi. Dakikalar sonra hafif sesler yükseldi. Burak Eren çıktı odadan. Bende filme devam ettim. Bitince  odama çıktım. Üstüme çilekli pijama takımımı giydim ve uyudum.

Sabah Banu ablanın beni uyandırmasıyla gözümü açtım. Aşağı, kahvaltı için beklediklerini söyledi. Hemen elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim ve aşağı indim.

Kahvaltıya başlamıştık. Babam, "Liva." dedi. Ne diyeceğini merak ettiğim için dinlemeye başladım. "Arkadaşın bizde kalabilir, ev bulma konusunda ısrarcı mı?" dedi. Bende, "Bilmiyorum, bulabilirse temelli taşınacağını söyledi." diye ekledim. "Bizde kalsın." dedi soğuk bir sesle. O kadar mutlu olmuştum ki, anlatamam. "Teşekkürler!" diyip masadan kalktım. Amcam "Nereye?" diye sordu. "Odama." diye yanıtladım.

Miraç, "Kahvaltın daha bitmedi!" dedi. Bende, "Doydum, sorun olmaz!" diyerek koşa koşa odama çıktım ve Ela'yı aradım. Bavullarını hazırlıyordu ve ona, "Ela sana çok güzel bir haberim var." dedim.

Oda heyecanla, "Ne haberi?" dedi.

"Babamlar bizim evde kalmana, tamam dedi."dedim. Ağzı açık kalmış bir şekilde ekrana bakıyordu. Yüksek sesle, "Ela kendine gel güzelim!" dedim gülerek. Ela "ha?" diye bi tepki vermişti ve bu tepkiye ikimizde gülmekten kıpkırmızı olmuştuk. Ela mutluluktan yüzündeki sırıtışı dindiremiyordu ve bu ona çok güzel bir görünüm katıyordu, Ela gerçekten çok güzel bir kızdı.

SEELLAAMMMM
Uzun bir aradan sonra tekrar buradayım,sınav senem olduğu icin derslerimin başlamasıyla burayi bıraktim ama baktım ki bana iyi gelen sey burası geri dondum. Burdayım gibi gözüküyor:)

NEYYSEHHH

Umarim bölümü beğenmişsinizdirr oy verip yorum yapmayı unutmayalım.
Sizleri çok seviyorummm görüşürükkk🌷

with my protection my love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin