1⚡

63 16 11
                                    

Yastıktan kafamı kaldırdım ve saate baktım. Çoktan on olmuştu bile. Hemen elime telefonumu alıp bildirimlere bakmaya başladım. İşim bitince telefonu yerine koydum ve banyoya doğru ilerledim. Hızlıca işlerimi halledip çıktım.

Üstüme siyah kargo pantolon ve mavi bi Oversize tişört geçirdim. Aynada kendime baktım ve hafif bir makyaj yaptım. Makyajdan kastım ise lip balp ve rimel.(jsjjsjsjsjsj) Aşağıya indim.

Babam ve amcalarım masada beni bekliyorlardı. Bugün onlarla şirkete gidecektim. Şu sıralar şirkete anlam veremediğim şeyler oluyordu. Sanki benden birsey saklıyorlardı.

Merdivenlerden inerken, "Günaydın!" dedim. Onlarda bana soğuk bir şekilde karşılık verdi. Ah, evet. Amcalarım ve babamla aram çok iyi degil. Bu durum karşısında bozuntuya vermeden masaya oturdum.

Tabağımı ağır ağır doldurmaya başladım. Ağzıma ilk lokmamı atacaktım ki amcamım sözleriyle duraksadım.

"Liva bugün bizimlesin. Bir yere gitmek yok, biliyorsun. Değil mi?" dedi.

Bıkkın bir şekilde cevap vererek, "Evet!" dedim. Kahvaltıdan hemen sonra odama çıktım. Yatağımın üzerindeki telefon çalmaya başladı.

Tanımakta zorlandığım bir ses, "Seni er ya da geç bulucaz ve intikam işimiz sona erecek!" dedi.

Karşılık olarak, "He he! Tamam." diye mırıldandım. Tahminimce biri beni işletiyordu. Cevap vermesini beklemeden telefonu suratına kapattım.

Odanın kapısının sertçe açılmasıyla irkildim. Babam suratında gergin bir ifadeyle, "Birisi mi aradı?" diye sordu.

Gerçeği söyleyip, söylememek arasında kalmışken neden bu kadar gergin olduğunu merak ettim. Az önce beni arayan kişiler belli ki eğlenmek istemişti ama babamın tepkisi beni telaşa sokuyordu. "Evet." dedim. "Seni bulacağız gibi şeyler söylediler ama belli ki işletiyorlardı."

Babam düşünceli gözlerle "Numaranı değiştirmemiz gerekecek anlaşılan!" dedi. Soru sormama vakit kalmadan odadan çıktı. Bu kadar aceleci olması gerçekten de hayra alamet değildi.

Peşinden gitmeye tenezzül etmedim. Babamın boş kuruntularıydı kuvvetle muhtemel.

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan bildirim sesi ile gözlerim telefonumun ekranına kaydı. İnstagram'dan bildirim gelmişti.

Ekranda, "Tanışalım mı?" yazısını görünce üzerine tıkladım. İsteği kabul ederek, tanışmak istediğimi belirttim. Benimle aynı yani 19 yaşında olduğunu öğrendim. İzmit'te yaşıyormuş. Adı Ela'ymış.

Şimdilik tanıştık ve azıcık konuştuk. Normalde kimsenin isteğini kolay kolay kabul etmezdim ama kabul ettim. Pek arkadaşım olduğu söylenemezdi,evdeki hizmetliler dışında.

Telefonu kapatıp aşağıya indim. Amcamlar birşey konuşuyordu. Mustafa amcam beni görünce, "Heh, şükür gelebildin. Hadi çıkalım." dedi. Daha fazla oyalanmadan yola çıktık. İlk olarak telefon numaramı değiştirdim. Ne gereği vardı ki şimdi durup dururken?

Bunu onlara da söylememe rağmen pek umursamadılar. Kendi kendime, "Boşver!" diyip kulaklığımı taktım. Twice'in çok sevdiğim bir şarkısını açtım. K-pop dinlemeye bayılıyordum.

Şirkete geldiğimizde amcam arabayı otoparka bıraktı. Arabadan indim ve amcamı takip ettim ve etrafa göz gezdirdim. Bir ses duyduğumu sanıp arkamda döndüm. İşin garip yanı arkamda kimse yoktu. Aslında çok kısık bir ses duyduğum için ne dediğini anlamadım.

Hemen içeriye geçerek saatlerce şirkette oturdum, gezdim. Canım artık çok sıkılıyordu. Bugün  tanıştığım  Ela'ya yazmak aklıma gelmemişti.

Mesaj kısmına girdiğimde bir sürü mesaj gönderdiğini gördüm. Tüm mesajlarına teker teker yanıt verdim. Ela'ya bayağı kanım ısınmıştı. Gece saat dokuz gibi eve gelmiştik. Babamlar da nedenini anlayamadığım bir  gariplik vardı. Zaten şirkette de garip şeyler dönüyordu. Herkes tüm gün boyunca gergin ve aceleci davranıyorlardı.



Selamm bu benim ilk hikayem umarım beğenirsiniz
Byy

with my protection my love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin