1 - His Babydoll

969 78 33
                                    

Selam! Yeni bir fic ve ben.

39u da yayınladığıma göre onca fic varken 40. Yı da yazıyorum. Evet canıma susadım 😀

''Efendim, bir tane bulduk. Fakat kendisi çok cüzi bir rakam teklif ediyor."

"Sikimde değil. Getirin bana onu!"

"Emredesiniz."

Siyah, deri koltuğunda daha da yayılmıştı. Bacağının üzerine attığı bacağı hafiften uyuşurken o zafer kazanmış gibi sırıtıyordu. Siyah takım elbisesi hafif kastırırken kollarını, o bunu umursamadan koltuğun iki yanına germişti.

2 koruma, hafif yaşını almış adamı itekleye itekleye odasına soktuğunda koltuğa doğru resmen fırlatmışlardı. Yaşlı adam, dengesini koruyup deri koltuğa oturduğunda, karşısındaki adamın saldığı korkuyla tir tir titriyordu.

"Ne kadar istiyorsun?"

"F-farketmez bayım."

"Teklifinin kat ve katını veririm sana. Bana o bebeği akşama kadar hazır edeceksin!"

Yaşlı adamın gözleri sonuna kadar açılmış, neredeyse imkansız olan emirle hızla kafasını kaldırmıştı.

"A-ama bayım bu imkansız! 5 saat içinde ben o bebeği nasıl yapayım?! Lütfen halden anlayınız! Zaten porselenin soğuması 24 saa-"

Yüzüne yediği yumrukla koltuktan düşmüştü Yaşlı adam. Jungkook'un acıması yoktu. Hiçbir insana. Veya canlıya. Tür veya varlık farketmeksizin acıma duygusu yoktu. Merhamet de göstermezdi zaten. Jungkook için yalnızca kendisi vardı. O, ilişkilerinde de karşı tarafa acımazdı.

"Sana akşama kadar yapacaksın dedim moruk! Yapacaksın dediysem, yapılacak! Yıkıl şimdi karşımdan!"

Adam, emekleye emekleye odadan çıkmıştı. Parasını verdiğine şükretmesi gerekirken bir de karşı geliyordu. Cidden yürek falan mı yemişti bu?

Bu akşam boştu. Evine gelecek hiç kimse yoktu. Gece tek başınaydı. Diğer gecelerinin aksine.

Bir kadeh sıcak şarap doldurmuştu kendisine. Kravatını biraz daha genişletmiş, oturduğu yerde iyice yayılarak bedeninin rahatlamasını sağlamıştı. Gözlerini kapatmış, başını geriye yaslamıştı. Dökülmeyeceğinden emin bir şekilde kadehini sallıyor, içindeki sıcak şarabın, bardağı kısa süreliğine boyamasına izin veriyordu.

Düşündüğü tek bir şey vardı; son zamanlarda ilişkiye girdiği hiçbir kadın, ona heyecan vermiyordu. Eskisi kadar kolay yükselmiyordu. Daha geç orgazm oluyor, hatta bazen hiç olamıyordu bile. Boşu boşuna gidiyordu paraları.

Farklı bir şeyler istiyordu. Onu heyecanlandıracak daha farklı şeyler...

Jungkook şu ana kadar hiçbir erkekle ilişkiye girmemişti. Aklından bile geçirmezdi öyle bir şeyi. Midesi bulanır, yükselmezdi bile. Fakat neredeyse tüm fantezileri denemiş olsa bile artık hiçbiri heyecanlandıramıyordu Jungkook'u. Onun aradığı farklıydı.

Aşık olmaktı belki de?

Gerçi, kim kendisi gibi, kelimenin tam anlamıyla "pezevenk" birisine aşık olurdu ki?

Hadi birisinden önce kendisinde var mıydı şu "aşk" denen vıcıklık?

Yoktu.

Belki bundandı heyecansızlığı.

Derin düşünceler beynini ele geçirmişken elindeki kadehi sallaması hızlanmış ve fark etmeden döktüğü şarap, sıcaklığını uyluğunda hissetmesini sağlamıştı.

"Efendim, siparişiniz geldi."

Derhal gözlerini açmış, takımının pantolonunu havalandırıp şarabın tenine değmemesini sağlarken kapının girişindeki korumaya ve sıkı sıkı tuttuğu büyük kutuya bakmıştı.

"Tamam. Ne yapmamı bekliyorsun ulan!? Elinden almamı falan mı!? Bırak şuraya!"

Koruma, kutuyu oturma odasının ortasına koyarak odadan çıkmıştı.

Jungkook kadehi sehpaya koymuş ve çattığı kaşlarla odanın ortasındaki kutuya yaklaşmıştı. Bantlarını sökmüş, kutuyu resmen yırtarak açmıştı. Kutuyu aşağıya indirdikçe ortaya çıkan, canlı bir insandan farksız porselen bebekle gözlerini anbean sonuna kadar açıyordu Jungkook.

Sonunda porselen bebeği kutudan kurtardığında kaşlarını çatmış, alnında ve boynunda belirginleşen damarları ile ellerini cebine sokmuştu.

Öylece duruyor ve bal rengi sarı saçları olan, bir kadından daha ince belli, esmer buğday tenli, çilek rengi dudaklı, hemen hemen kendi boyunda veya daha kısa boyu olan porselen erkeği inceliyordu.

Gözleri yuvalarından fırlayacak derecede büyümüştü. Cepleri içinde gizlediği ellerinin avuçlarına tırnaklarını kesmek istercesine bastırıyordu. Dili ile yanağını dürtüyor, pişkince sırıtıyordu.

Jeon Jungkook, kendisine hâkim olmazsa o bunak herifin bedenini delik deşik edecekti mermilerle.

Son kez karşısındaki cansız bedeni incelemiş başını olduğu yerde geriye atarak tavana bakmıştı.

"Amınakoduğumun bunağı. Sana erkek mi yap dedim it!"

Jungkook ve siz şok.

Nasıldı?


HIS BABYDOLL | +18 |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin