Birinci Bölüm

23 5 8
                                    


"Anne, korkuyorum. Çok korkuyorum anne, lütfen beni verme ona anne yalvarırım anne-"

"Sus Jisung. Sus ve uslu bir çocuk ol, anneciğine karşı gelmemelisin tatlım."

Dedi ve kapıyı kilitleyip dışarıda bekleyen adamın yanına gitti annem. Seslerini az da olsa duyabiliyordum.

"1 saatlik seans istiyorum."

"Elbette bayım sizin için odayı hazırladım, siz geçin ben çocuğu getireceğim size."

Korkuyorum. Çok korkuyorum. Midem bulanıyor kusmak istiyorum, kaçmak istiyorum, gitmek istiyorum. Ama, nereye gideceğim ki? Nasıl kaçacağım, nereye kaçacağım? Annem beni bulacak, yine dövecek, yine beni o amcalara satacak. İstemiyorum, burda kalmak istemiyorum, çok korkuyorum, acaba ölsem mi? Ölsem özgür olur muyum ki? Annem beni yine bulur mu? Yine amcalara verir mi?

Düşünceler aklımı kemirdiği sırada kapı açıldı. Annem geldi, kolumdan tutup kaldırdı ve odadan çıkarmaya çalıştı. Direndim, beni her çekişinde kolumu kurtarmak için çırpınıp durdum, ancak işe yaramadı, annem hasta olmasına rağmen cılız bedenim ondan kurtulamayacak kadar güçsüz. Ağlamak ve direnmeye çalışmak dışında elimden bir şey gelmiyordu.

"BIRAK BENI ISTEMIYORUM! KORKUYORUM! YAPMİCAM GİTMİCEM ORAYA-"

"BANA KARŞI ÇIKMA! Adam seni bekliyor orda. Parayı ödedi çoktan. Jisung, annen hasta bi' tanem. Bize bakabilmem için para lazım, ama çok hastayım, artık çalışamam. Benim yerime çalışabilecek bir tek sen varsın. Annenin işi o kadar da korkutu değil. Bak, o adam senin için çok güzel bir para ödedi, sen çok değerlisin Jisung, bir hazine değerindesin. Bu hazineyi güzel şeyler için kullanmazsak çok yazık olur. Asma suratını ve ağlamayı da bırak. Anneciğin çok üzülüyor. Şimdi gel benimle, amca seni görmek için sabırsızlanıyor."

Kaçmam lazım, ne olursa olsun kaçmak zorundayım. Daha fazla devam edemem, bana dokunmalarını istemiyorum. Çok korkuyorum, canım yanacak. Bağırsam beni duyan olur mu? Beni kurtarmaya gelecek biri olur mu? Sesimi duyarlar mı? Bağırabilirim. Neden konuşamıyorum, beni ne engelliyor? Annem mi, yoksa içimdeki büyük korku mu? Bağırsam bile titreyen sesim çok az çıkacak. Benim kaderim bu mu? Annem yerine fahişelik yapmak, her gece yaşlı adamların iğrençliğine katlanmak, onların bana dokunmalarına izin vermek...

"Bayım. İşte oğlum. Merhaba de Jisung."

"Lüzumu yok, çocuğu bırakın ve gidin."

Annem adama gülümseyip gitti. Giderken ona yalvarır gözlerle bakmama rağmen yine beni bırakıp gitti. Adam bana yaklaşmaya başlamıştı. Yüzüne bakmıyordum. Ayakları gitgide yakınıma geliyordu.

"gelmeyin."

"Hm?"

"Lütfen efendim, yalvarırım, beni bırakın. Yalvarırım efendim gitmeme izin verin."

Korkudan titreyen cılız bacaklarım beni daha fazla taşıyamaz hale geldi. Yere çökmüş adama yalvarıyordum. Adam eğildi, geri çekilmek istedim ama beni tuttu ve kulağıma fısıldadı.

"Korkma, seni kurtarmak için burdayım."

.

.

.

Devam edecek...

Saygıdeğer okurum öncelikle merhaba.

Bu benim yazdığım ilk fic okurken garip ve saçma bulacağınız bir yer olursa eğer şimdiden affınıza sığınıyorum. Her hafta düzenli olarak bölüm gelecektir(her hangi bir aksilik olmadığı sürece)

Kendinize iyi bakın <3



Happy House / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin