İkinci Bölüm

18 5 7
                                    


"Korkma, seni kurtarmak için burdayım."

Kurtarmak mı? Aklımı yitirdim sanırım. Adam doğrulup konuşmaya başladı.

"Zaman geldi komiserim, girebilirsiniz."

"Anlaşıldı , binaya giriş yapıyoruz."

Polis mi? Ben, gerçekten de kurtuldum mu? İnanamıyorum, inanmam mümkün değil. Bunca zaman sadece bir rüyadan ibaret olan özgürlüğe kavuşmak, benim için inanılması mümkün değil. başımı yukarı kaldırmak istedim ayağa kalkmak istedim hareket etmeye çalıştım ama bedenim bu kadar yorgun ve bitmiş haldeyken, bu kadar korkuyorken değil kıpırdamak ağlarken ses dahi çıkaramıyordum. Gözümden yaşlar süzülmüyor adeta bir şelale gibi akıyordu.

Karşımdaki adam elini uzatmış bekliyordu. Hala olayı idrak edememiştim. Ben gerçekten de kurtuluyordum. Adamın yüzüne bakmıyordum, elini tuttum ve ayağa kalktım, başım dönüyordu ayakta durmakta zorlanıyordum.

"Eğer yorgunsan seni taşıyabilirim."

Sesinde şefkat vardı, nedensizce güven veren bir sesi vardı. Odanın kapısı açıktı, dışarıda olanları görebiliyordum. İçeri bir kaç polis girmiş annemi götürüyorlardı.

"Zorluk çıkarma bize. Kendi pisliğine el kadar çocuğu alet etmeye utanmıyor musun sen ha?!"

"Açıklamama izin verin yalvarırım birakin beni! Jisung, oğlum! BIRAKIN BENİ! OĞLUMDAN AYIRMAYIN BENİ! JISUNG! YARDIM ET-"

"YETER! Hala kendine anne diyebiliyor musun?! Açıklamanı karakolda yaparsın. Daha fazla oylanmayın da götürün şu kadını."

"Emredersiniz amirim."

"Çocuğu al ve aşağı gel, korkmuştur yavrucak."

"Baş üstüne efendim."

"Korkuyor musun hala? Korkma artık hepsi geçti. Bundan sonra kimse sana zarar vermeyecek."

Hala şoktaydım. Çok yorgun hissediyordum. Daha fazla ayakta duramadım ve olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. Saatlerce bağıra bağıra ağlamak istiyorum, sadece ağlamak...

Yere çöktüğüm an polis adam çömelmiş endiseyle bana bakıyordu. Elini nereye koyacağını bilemez bir şekilde beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bildiğim tek bir şey vardı, o adama güvenmiştim. Sesindeki şefkate, endişesine, yakınlastığındaki o sıcaklığına... Hayatımda ilk kez birine sarılmak, dokunmak, temas etmek istedim. 13 yıllık hayatımda ilk kez kendi isteğimle birine sarıldım.

Başta şaşırsa da sonradan bana sarıldığını hissettim. Kokusu, tıpkı güneş gibi, sıcacık. Kucağına aldı ve ayağa kalktı. İlk kez dünya bu kadar huzurlu ve sakindi. Keşke zaman dursa ve bu an hic bitmese.

Gözlerimi actığımda bi odadaydım. Kolumda serum vardı yanıma bi hemşire gelmiş serumu çıkarıyordu.

"Günaydın genç adam."

"su"

"Hm? Susadın mı? Bekle ben içiririm sana."

Hemşirenin yardımıyla zar zor su içtim. O sırada odaya doktor geldi.

"Küçük bey uyanmış. Nasılsın bakalım? Geldiğin güne göre çok daha iyi görünüyorsun."

Gülümseyerek konuşuyor ve beni de konuşturmaya çalışıyordu. Hala içimde bir korku vardı. Sanmi her an annem gelip beni götürecekmiş gibi.

"Annem... Nereye götürdüler?"

"Polis abilerinin yanında annen. Endişelenme burada güvendesin."

Happy House / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin