Bir zamanlar cadılar varmış. Bu cadılar Lee ailesinden nefret edermiş çünkü kraliçe Lee Furo (Felix'in annesi) onların büyüsünü bozabilen tek kişiymiş. Bir gün cadılar Lee krallığına gitmiş. Orada kraliçeyi bulmuşlar. O zamanlar prens Felix 3 yaşındaydı. Cadılar halkın önünde kraliçeye iftiralar atıp halkın kraliçeden nefret etmesini sağlamış. O gün halk onun cadı olduğunu öğrenip onu öldürmüş. Ama hesaba katmadıkları şey, Furo'nun tılsımını Felix'in yanında bırakmış olmasıdır. tabii Felix'in boynuna takmıştır. Ve böylece Felix annesinin cadı güçlerine sahip oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Furo'nun tılsımı.)
Bu olaydan 17 sene sonra, kral Lee Hiro, prens Lee Felix ve abisi Lee Minho , (Tabii Felix'in haberi yok) dost aile ve krallık Hwang Kırallığı'na bir baloya gidiyordu. Savaştan dolayı 4 ay boyunca orada olacaklardı. Felix prens Jisung, prens Hyunjin ve prenses Yuna (Omega, kokusu karpuz) ile tanışacağı için çok heyecanlıydı. 2 saat sonra oraya vardıklarında, sarayın önünde onları görmeyi beklemiyordu. Saygı amacıyla eğildi. Prensler ve prenses onu soru yağmuruna tuttu.
"Hiro amcanın 2. bir oğlu daha varmış!"
"Merhaba, ben Yuna, senin adın ne?"
"Adın Felix olmalı değil mi? Ben Hyunjin. Kurdum kurdunla tanışabilir mi?"
"Evet, adım Felix. Tanışma konusunu Yongbok ile konuşurum. Senin kurdunun adı ne?"
"Adı Sam."
"Benimki Peter."
"Benimkinin adı Shin." (İsim bulamadım beni affedin)
Aniden Hyunjin'in gözleri kırmızıya döndü. Ben de kontrolü Yongbok'a verdim.
"Merhaba, ben Felix'in kurdu Yongbok."
"Hey Yongbok! Gel seninle özel olarak konuşalım" (Sam)
-Hey Sam! Azgınlık yapma otur oturduğun yerde!
'Hyunjin kes sesini! Yarın dolunay var unutma. Ve benim bir planım var. Onu uygulayacağız'
-Nah uygularsın!
'Alındım gücendim size. Ben yarına kadar gücümü toplamaya gidiyorum'
-Hadi görüşmemek dileğiyle!
Hyunjin'in gözleri normal rengine dönmüştü. 3-4 dakika sonra Felix'in gözleri de normal haline döndü. Hepsi odalarına yerleşti. Felix'in odası Hyunjin'in odasıyla, Minho'nun odası Jisung'un odasıyla karşılıklı, Kral Hwang Soo ve Kraliçe Hwang Lia, Kral Lee'nin odası ile yan yanaydı. Hepsi yemek yemeye oturdu.
"Herkese afiyet olsun!" (Kral Hwang)
Dedi ve yemek yediler. Yaklaşık 1 saat boyunca aileler sohbet ederken prensler ve prenses sarayın bahçesinde oturmuştu.
"Hey bir şey soracağım." (Jisung)
"Dinliyorum" (Felix)
"Alınma ama, annen nerede?"
"Ben annemi hiç hatırlamıyorum onu ben 3 yaşındayken öldürdüler."
Felix gözyaşlarını tutamadı. Yongbok onu sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafile. Hyunjin devreye girdi ve Felix'e sarıldı. Onun annesi o her üzüldüğünde ona aynı böyle sarılırdı. Yuna ve Jisung Hyunjin'e şaşkınlıkla bakıyordu. Çünkü Hyunjin temastan nefret ederdi.
"Öhöm- Neyse saat geç oldu hadi ben uyumaya gidiyorum siz de gecikmeyin zıbarın." (Sam ve Hyunjin)
Demesiyle gitti. Ve Hyunjin'den 15 dakika sonra diğerleri de uyudu.