ANSIZIN ÇIK GEL

797 12 18
                                    

Bende sevdiği şeylerden biride gülüşüm dü ona sorsam çok güzel gülerdim oysa insanlar en çok kırıldığında güzel gülermiş hayır zaten bildiği bir şeyi ona söylemedim gözlerimi sabit bir noktaya dikerek korkumu unutmaya çalışıyordum kaçırılmıştım kaçırılmıştık chloc'ninde benimle kaçırılmasına sevinecek kadar bencil birisiydim çünkü yalnız olmaktan ölesiye korkuyordum.ilaçlarım yanımda olmadığı için aşırı heyecanlanırsam olacakları biliyordum zaten zor olan hayatımı neden birileri daha da güçleştiriyordu onlar olma dan da yeterince sorunum vardı ve şimdi yine tutsaktım gözlerimden yine yaşlar akıyordu ağlamak dışında bir şey bilmediğim için en iyi yaptığım şeyi yapmaktan çekinmiyorum oturduğum duvar dibinde küçüldükçe küçüldüm sanki bu duvar beni onlardan sakyabilecekmiş gibi korku dolu gözlerimi etrafa gezdirdiğimde oldukça temiz bir odada tutulduğumuzu gördüm odanın bir köşesinde kahverengi ahşap Küçük bir dolap vardı duvarlara monte edilmiş tahta rafların üzerinde küçük heykeller duruyordu alçıdan yapılmış olan heykeller küçük bir çocuğun elinden çıkmış gibi tuhaftı yerdeki eski kilimin üzerinde oyuncaklar vardı pencerenin önündeki sallanan sandalye de duran bez bebek dikkatini çekti yavaşça ayağa kalkıp pencerenin yanına doğru yürüdüm oyuncaklar ve bebekle bize ne anlatmaya çalışıyorlardı elimi uzatıp bebeği alacağım esnada Chloe 'nin dokunma ona diyen sert sesini duydum geldiğimizden beri bir kere bile yüzüne bakmadığım kıza çevirdim bakışlarımı kırık makyaj aynasının önündeydi ve donmuş gibi hiç kıpırdamadan öylece ayakta duruyordu ellerini yumruk yapmış öfkeli gözleri bomboş bakıyordu bir gariplik vardı üzerinde sanki öfke ve acıyı aynı anda yaşıyor gibiydi yine de kardeş olmamız onu dinleyeceğim anlamına gelmiyordu ona da kızgındım ve ondan da nefret ediyordum elimi uzatıp bebeği aldığımda gözleri hemen beni buldu kaşlarını çatarak yeşil başar bırak onu diye aniden bağırınca ben de kaşlarımı çattım ve bebeğin kollarını tutup koparmak için çekiştirdim bana kızmasını sevmemiştim bebeği parçalayacaktım işte bebeğin kollarını iki yana ayırıp tüm gücümle çektiğimi görünce hayır lütfen yapma diye öne atılıp bana yalvarınca orada tuhaf bir şeyler olduğunu anladım bu bebeğe fazla önem veriyordu bebeğe baktığımda krem rengi yumuşak bir kumaştan yapıldığını gördüm gözleri küçük yeşil düğmelerden oluşuyordu ve dudakları çilek kızrmızısıydı yanaklarının olduğu yere daha çok pamuk koyulmuş olmalı ki daha belirgindi turuncu kaşları bile özenle çizilmişti ama yetişkin birinin yapmadığı çok belliydi kolları v ayakları gövde kısmına çok amatörce dikilmişti dikiş izleri o kadar büyüktüki dikişlerin arasındaki boşluktan içindeki pamuk görünüyordu saçları kırmızı yün ipten yapılmıştı ve üzerinde tül bir elbise vardı kafam karışmış bir şekilde gözlerini bebekten ayırmayan kıza baktım bu bebeği önemsiyor gibi görünüyordu.ciddi miydi biz burada tutsağız ve o küçük bir çocuk gibi etraftaki oyuncaklara mı bakıyordu.bana doğru bir adım attı ve dolan gözlerini bana çevirdi o benim bebeğim yani çocukken ben yaptım kısık sesle söylediklerini zor duymuştum sanki bu konuda konuşmak onu üzüyordu onun bebeği buraya nasıl gelmişti ayrıca bir oyuncak için fazla tepki vermiyor muydu bir adım daha yaklaştığında gözlerinden süzülen bir damla yaş sertçe yutkunma ma sebep oldu o benim çocukken tek arkadaşımdı dedi kısık bir sesle elinin tersiyle gözyaşlarını silerek bana baktı adı yeşildi çocukken tanıdığım küçük bir kızın adıydı dediği an irice açılan gözlerimle bebeğe baktım tombul yanakları kızıl saçları ve üzerinde ki sarı elbise ah hayır bu bebek bana çok benziyordu elimdeki bebek hızla yere düşerken Chloe 'nin çocukken beni nerede gördüğünü sorguladım fark ettiğim şeyler yüzünden başımı kaldırıp yutkunarak ona baktım bu doğru olabilir miydi yedi yaşımdayken kaçırılmıştım üzerimde sarı bir elbise vardı ve oradaki kızda sarı saçlı mavi gözlüydü elimi kalbime koyarken hayır dercesine başımı salladım o kız Chloe olamazdı ablamla geçmişte tanıştık olamazdık kalp atışlarım hızlanırken öğrendiğim şeyin gerçekliğini kabullenemiyordum o çocuk Chloeydi orada benimle birlikte tutsak olan beni teselli eden ve kaçmama yardım eden o çocuk Chloeydi ne tepki verebiliyor ne de geçmiş hakkında bir şeyler söyleyebiliyordum öylece bakmak dışında hiç bir şey yapamıyordum tam karşımda durdu eğilip yere düşen bebeği aldı yüzündeki buğuk gülümsemeyle bebeğe yavaşça dokundu onu kaybettiğimi sanïyordum dedikten sonra oyunu kazanmak istiyorsan asla geriye dönme işte bu sözler hasta bedenime büyük bir vurgun yapmıştı o günde böyle demişti ben geçmişimi hiç unutmamıştım sadece göz önünde bulundurmuyordum tek bir kural var oyunu kazanmak istiyorsan asla geriye dönme .peki geride kalana ne olacak aman tanrım Chloe geride kalandı ve ben onu arkamda bırakan kişiydim o kızın yaşıyor olmasına sevinirken o cesur çocuğun ablam olması beni afallatmıştı yaşıyorsun işaret diliyle söylediklerimi anlamamıştı kurtulmayı başarmıştı.oturalım mı dedi bu bilgi yüzünden kriz geçirmeni istemiyorum öğrendiğim gerçekler sayesinde ona olan tüm kızgınlığım uçup gitmişti o daha küçük bir çocukken beni korumaya çalışmıştı kaçmama yardım etmiş ve kendisini o adamların vicdanına bırakmıştı bu kız geçmişimin kahramanıydı üstelik onunla aynı kanı nasıl olurdu da onu tanıyamazdım onu dinleyip yatağın üzerine oturdum yanıma oturdu gözleri elindeki bebekteydi uzun zaman oldu değil mi bana bakmadığı halde sesinin titremesiyle içim acıdı evet çok uzun zaman olmuştu konuşuyordun yeşil yanılmıyorum değil mi başını kaldırıp sorduğu soru yüzünden yutkundum şimdi okulda konuşmamla ilgili söyledikleri bir anlam kazanmıştı beni tanıdığı için geçmişte sesimi duymuştu okulda onu azarladığımı hatırlayınca pişmanlığı iliklerime kadar hissettim ona karşı yanlış yapmıştım ceplerimi kontrol ettiğimde kalem ve not kağıdımın yanımda olması beni sevindirdi ellerimin titremesini.umursamadan ona cevap yazdım kalbimi benden aldıklarında sesimi de aldılar sayfayı ona uzatırken dudaklarımı birbirine bastırdım yaşadığım duyguları tarif edecek kelimeler yoktu okuduklarıyla iç çekerek bakışlarını kaçırdı orada olduğum için her şeyi gördüm başını kaldırdığında mavi gözleri kızarmıştı ben deyip sustu sanki konuşurken o günleri yeniden yaşıyormuş gibi orada olanları yeteri kadar hatırlamıyorum derin bir nefes alırken elleri arasında tuttuğu bebeğe tırnaklarını geçirmişti o yaştaki bir çocuğun kaldıramayacağı bir görüntü olduğuna emindim bebeği yatağa bırakıp ayağa kalkarak benden uzaklaştı pencerenin yanında durduğunda sırtı bana dönük tü sanki benimle yüz yüze gelmek istemiyor gibiydi sadece sana kaçmanı söylediğim kısmı hatırlıyorum diye fısıldadı sen kaçtıktan sonrası zihnimde puslu unuttuğuna sevindim çünkü bende çoğu şeyi yeteri kadar hatırlamıyordum aradan yıllar geçtiği için çocukken yaşadığımız şeylerin büyük bölümü silinmişti hemen sonra beni bayılttılar diyerek devam etti o olaydan sonraki bir yılı hatırlamıyorum hayatımdan bir yıl silindi ne kadar uğraşırsam uğraşayım o depoda olanların devamı silinmişti ama oradakileri hatırlıyorum diyerek bana döndü gözlerinde büyük bir kin vardı sana takılan kalbin kime ait olduğunu biliyorum çünkü onu orada gördüm başkalarını da gördüm o gerçeği kendime saklayarak bu yaşıma kadar onların yüzüne baktım aynı havayı soldum bir yılımı unutsam da o depoda olan insanları hatırlıyorum sesi fazlasıyla öfkeli çıkıyordu ama bu öfkesi bana değil bahsettiği kişilereydi ne düşüneceğimi bilemez haldeydim Chloe benim gibi bana bunları yapanı biliyordu tek fark benim kalbimin kimde olduğunu ve kimin kalbini taşıdığımı bilmiyordum.biri yıllardır göğsünde kalbimi taşıyor benim kalbimle nefes alıyordu gözyaşlarımı silerek yeni bir sayfa daha yazıp onun yanına gittim.düşünceli gözlerle camın ötesine bakan ve karanlık gökyüzünü izleyen kıza uzattım kim asıl taşıyıcı kim ve kalbim şuan kimin bedeninde atıyor bana bu kötülüğü kim yapmıştı onu tanımasam da bana yaptıkları için ondan nefret etmiştim Chloe yüzündeki kırık tebessümle bana gülümsedi ben sağlam bir kalbe sahipken bile bu gerçekle yaşayamıyorum sen öğrendiklerini kaldıramazsın bırak bir süre daha gizemini korusun yeniden dışarıya bakınca onun göründüğünün aksine çok fazla acı çektiğimi düşündüm bildikleri ruhuna ağır geldiği için onu tüketiyordu merak duygum her safhada olsa da bana anlatmayacağını bildiğimden konuyu uzatmadım onun kim olduğunu öğrenmek kaybettiklerimi bana geri getirmeyecekti ikimiz tuhaf bir gerginlik içinde susarak dışarıyı izlemeye başladık bu durumda haydi yeniden başlayalım diyemez dik ama baştan başlamamız artık Küçük bir umut vardı gözlerinde beni kabullendiğini görüyordum hatta o daha çocukken beni kabul etmişti diğerlerine nazaran beni kendi ailesinden gördüğünü hissettiğim için bu gece chloe green'i ablam olarak benimsemiştim yine de aramızda hala bir şeyler eksikti bunu zamanla tanımlanacağını ümit ediyordum belki de beklediğimiz zaman bizim için hiç gelmeyecekti ya da geldiğinde ben burada olmayacaktım bizi neden kaçırdılar yazdıklarımı okuyunca derin bir nefes aldı sorularım onun için fazla zordu gözlerinin mavisine çöken karanlığı benden gizlemeye çalışarak bilmiyorum dedi ama korkma sana zarar vermelerine izin vermem ses tonunda ki kararlılık söylediklerini gerçekten yapacağını gösteriyordu.ona tebessüm ettiğimde mavi gözlerindeki duvarlar kırılmaya başlamıştı beni koruyacağını biliyordum çünkü daha önce de bunu yapmaya çalışmıştı benim aklımı kurcalayan başka bir şey vardı bizi ötanaziden çıkarmayı nasıl başardılar müdür wood'un izni olmadan o kale gibi duvarlar aşılamaz dı koridorda her gün onlarca gardiyan nöbet tutarken bugün neden hiç gardiyan yoktu güvenlik odasındakiler kameraları bir saniye boş bırakamazken kaçırıldığımı nasıl görmediler bu işin içinde okul müdürünün olduğuna emindim ötanazi'ye girmek de çıkmak da hiç bir zaman bu kadar kolay olmamıştı bay wood'un izni olmadan beni oradan çıkaramazlardı gelen ayak sesleriyle ikimizin de bakışları kapıyı buldu Chloe bana güven vermek ister gibi elimi tuttu sakın kim olduğunu söyleme beni uyardık tan sonra aceleyle not defterimi ve kalemi bana verdi onları cebime koyduktan sonra içeri giren adamlara soluğumu tutarak baktım kimdi bu adamlar dört adam içeri girdiler ve kapının iki yanında durdular ellerini önlerinde birleştirip gelecek kişiyi beklemeye başladılar kısa süre sonra içeriye tekerlekli sandalyede yaşlı bir adam girdi akülü sandalyesini bize doğru sürdükten sonra durdu keldi ve solgun teninde siyah lekeler vardı çekik gözlerinin siyahı nefretle chloe'ye bakıyor ve ona baktıkça kırışıklıklarla dolu yüzü öfkeyle geriliyordu kız bu mu diyerek adamlarına chloe'yi gösterdi bu mu diye sorduğuna göre onu tanımıyordu ama bu gözlerinin nefret dolu oluşunu değiştirmemişti.iri bir adam öne çıkarak başını iki yana salladı hayır efendim ama onun kardeşi diyerek küçük bir açıklama yaptı eminim genç varis kardeşi için gelecektir saygılı bir şekilde kelimelerini seçerek konuştuğuna göre yaşlı adam oldukça önemli biriydi . Bu sefer beni gösterdi peki bu kim diye sorarken gözleri sürekli chloe'ye takılıyordu adamın bakışlarından iyi şeyler düşünmediği ortadaydı aynı adam bana bakıp onu cevapladı kim olduğunu bilmiyoruz ama adamlarımız araştırıyor.chloe onu korumak ister gibi davranınca önemli biri olduğunu düşünüp onu da getirdik ne yani Chloe o an beni umursamadan yanımdan geçip gitseydi buraya gelmek zorunda kalmayacakmıydım ilk kez biri tarafından önemsendiğim için mutlu değilim!.yaşlı adam kolundaki pahalı saate bakıp sıkılmış gibi bir nefes verdi beklediği kişi dışında iki farklı kadın görmek hoşuna gitmemişti bana bakıp adamlarına kızıl olan işimize yaramaz onu öldürün kalbim teklemeye başladı bana yaşattığı korkuyu zerre kadar umursamadan chloe'ye baktı bunun içinde güzel planlarım var benim taşıyıcı olduğumu bile bilmeden beni öldürmek istiyorsa gerçekten acımasız biriydi.ona bir şey yapmadığım halde sırf canı istedi diye ölüm emri mi vermesi çok saçmaydı insanlar genelde kalbim için beni öldürmek isterdi ama bu adam kalbimden haberi bile yokken beni öldürmek istiyordu asıl işine yarayacak kişinin ölüm emrini verdiğini bir bilse yanındaki adam silahını çıkarıp bana doğrulttuğu an Chloe kaşlarını çatarak beni arkasına çekti ona dokunmaya cüret Etme kendi için değil benim için endişelenince .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ötanazi Okulu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin