Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_________
bölüm 2
PİYON
________
Şilan'dan
Misafirler gitmişti. Ben ise hâlen olayın şokundaydım. Töre nedir bilirdik elbet ama Mervan ağa hayır dese istemese töre gerçekleştirilmezdi, Ki bizde öyle düşünmüştük. Koskoca ağanın doğru düzgün bir mal varlığı bile olmayan bir aşiret ile işi olmazdı.
"Yine yaşadın kız, bak kaptın mardin ağasını kaş ile göz arasında, kim bilir ne yaptın da aklını çeldin adamın." halamın kinayeli konuşması ile, bir hışımla ona dönmüştüm.
"Ne ima etmeye çalışıyorsun hala!Ben mi dedim verin beni diye!" Sesimi yükseltmem ile odaya Rojda girmişti.
"Bağırma anneme!!.. Ama sende haklısın biliyor musun bu kılığınla nasıl tavlayasın ağayı. Şuan bile benim eskilerimi giyiyorsun." Annesiyle bir olup benle eğleniyorlardı bildiğin. Gerçi alışmıştım tavırlarına ama bu konuda damarıma basmaları benim deliye dönmeme yetmişti.
"Benden Büyüksün diye sesimi çıkarmayacağım diyorum ama sınırımı zorluyorsun Rojda!! Sende tip varda noldu sanki, aldın mı ağayı yanına?!" Bana yaptıkları ima üzerine kurduğum bir cümle olsa dahi söylediğim sözden iğrenmiştim. Sonuçta kadınlar bir mal değildi veya kimseye de ihtiyacı yoktu ama bunu duymayı hak etmişti.
Duyduğu söz ile Rojda üstüme doğru yürüdü "seni yolarım, orosp-" edeceği küfürü babamın bağırışı bir kılıç misali bölmüştü.
"Ne bu tantana!!"
"Dayı bana mervan ağa seni beğenmedi beni beğendi o yüzden beni aldı diyip üstüme geliyor" rojdanın ortaya attığı iftira ve yaptığı ağlama numarası ile ağızım açık kalmıştı.
Bildiğin 'Köpek osurdukça yalan söylüyor' sözünün atası buradaydı.
Kendimi savumak için ağzımı açacağım vakit babamın yanağıma vurduğu sert tokat ile yeri boylamıştım.
"Sen mutlu olacağını mı sanıyorsun. Abinin yaptığı hatanın sonucunu sen çekiceksin. Yeri gelecek dayak yiyeceksin, yeri gelicek hizmet edeceksin, belkide kuma bile gelicek üstüne ama asla mutlu olmayacaksın.. Aynı annen gibi!." Son söylediği ile kafamı ona çevirdim.
Burnumdan soluyordum.
Benim annemi bir döşeğe, bir eve sığdıramamışlardı. Üstüne kuma getirip eziyet etmişlerdi. Bide üstüne hem kendi hemde kumasının çocuğunu bakmıştı. Annem çoğu zaman evde kendi kanlarını temizlemişti. Ben o zaman çocuktum. Annemin dövülmesini merdiven korkuluklarından, kapı aralıklarından izlerdim. Bazen odama geçer kulaklarımı tıkar şarkı mırıldanırdım.
