"Hayır hocam. Öyle bir durum yok."
"Aish! Olmasın zaten!"
Bu müdürdü, bu adamı hiç sevmiyordum. Belli ki Jungkook ta sevmiyordu...
"Chun hei, dediğim gibi biz Yoongi ile çok yakındık hatta kardeş gibiydik ama bir daha asla düzelmeyecek şeyler yaşandı. Tabi şu an bu kadarını anlatabildim ama doğru zamanda herşeyi biliceksin."
"Tamam ama-"
Hızlıca eliyle ağzımı kapattı ve Yoonginin geldiğini söyledi. Yavaşça elini tutup çektim ve kısık sesle, bana güvenebilirsin dedim.
Birkaç dakika sonra teneffüs zili çalmıştı Namjoon un yanına gidecekken telefonuma gelen aramayla dikkatim dağılmıştı.
"Alo?"
"O fotoğraf ne! Ne haltlar yediniz siz!"
"Yoongi? Numaramı ne ara aldın hasta herif! Bi de, ne fotoğrafı?"
"Herkesin şu an bakıyor olduğu fotoğraf! Arka bahçeye gel hemen."
Ben ne konuştuğumuzu anlamaya çalışırken, jin'in bana gönderdiği fotoğrafla sinirden altüst olmuştum. Jungkook ve benim fotoğrafımızdı. Tam onun elini çekerken fotoğraf çekilmişti ve o yakınlıkta yapınca daha farklı anlaşılıyordu.
Yoongi nin yanına gitmek istemiyordum, Cho hee yi bulmak için öğretmenler odasına gitmeye karar vermiştim. Tam o sırada, Jimin önümde belirmişti ve,
"Yoongi'nin yanına. Yürü."
"Bana bak, size katlanacak halim yok! Gitsene!"
"Gel dedim. Önemli."
İstemeden de olsa onunla gitmiştim ve arka bahçeye geldiğimizde gördüklerimle neredeyse delirecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐚𝐳𝐲 𝐬𝐭𝐮𝐝𝐞𝐧𝐭•𝐦𝐲𝐠
FanfictionX: Bekle, sen lise öğrencisi değilsin, değil mi? "Tanrım, kimse sormayacak sanmıştım!" (DEVAM EDİYOR)