Oy vermeyi lütfen unutmayalım ve yorum yapalım
Oy ve yorum gelmediği zaman kendimi çok boş yazdığımı düşünüyorum. Bu kitap hem sizin hemde benim düşüncelerime göre şekillenecek o şekilde düşünüp yorum yaparsanız sevinirim.
Sizi çok seviyorum sümbüllerim
Düzenleme: Annemin rahatsızlığından dolayı bir ameliyat geçirdi. Bu yüzden yazacak zaman bulamadığım için bölüm atamadım. Bundan sonra bölümleri biriktirip hızlı hızlı atmayı düşünüyorum.
💜
AYAZ KARADAĞNİN ANLATIMIYLA
Kolumdaki saatte bakıp kontrol ettim. Şuan normalde seçmeli derslerin olduğu saatti ve bugün takımların başkanlık seçimleri vardı.
Basketbolda yine rakip aday çıkmadığı için ben olmuştum fakat voleybolda Elif vs Neva olduğunu biliyordum.
Neva bir kere olsun bile kaptanlığı kaçırmamıştı ama Elif şuan çok sert oynuyordu bilerek. Sırf Neva kaybetsin diye yıllar öncesinin olaylarını pişirip pişirip önümüze servis etmişti.
Neva yine iyi dayanıp halletmişti.Koridordan çıkan kızları görünce yanımda duran çantamı kendime biraz daha çekip sanki toplanıyormuş gibi davrandım.
Koridordan bir iki kız selam verip geçtikten sonra Büge koşarak geldi.
"Kaptanlığı her zamanki gibi Neva Sultan kazandı." Sol elini öne uzatıp eğilip kendince bir referans verdi.
"Şimdi soyunma odasındalar. Duş alır çıkar. Ben kurt gibi açım yemek yiyip sınıfta uyurum. Sen konuşmak istiyorum demiştin bekle istersen. Eşref saatinde şuan." Büge yine uzun uzun konuşup gittikten sonra çantamdan telefonumu çıkartıp ilgilenmeye başladım.
10 dakika geçtikten sonra koridordan gelen gülme sesleriyle kafamı kaldırdım. Elif ve takım arkadaşların koridorda bana doğru geliyorlardı. Kız grubu kaybetmiş olmalarına rağmen gayet gülerek gelmeleri kaşlarımın çatılmasına neden oldu. Kesin çok kötü bir şeyler olacak.
Köşede beni gören Elif'in hemen yüz ifadesi değişti. Sanki yakınıp ağlıyormuş gibi sesler çıkarmaya başladı.
"Aaaa Ayazcım sinirlerim çok bozuk bana bir kahve alır mısın? Biliyorsun yine şu küçük Neva hile hurdayla kaptan oldu. Şimdi çıkar övünür salak salak." Elif'in çıkardığı boş ses kümesine aldırmadan telefonumla ilgilenmeye devam ettim.
"Ay bu arada sizin sınıfa nakil istedim. Artık birlikte otururuz değil mi bir tanem?" Daha fazla boş konuştuktan sonra muhataba alınmadığını fark edince çirkefleşerek gittiğinde rahatlayıp telefonu kapatıp Neva'yı beklemeye devam ettim.
Büge çıkalı 20 dakika olacaktı ama ortalıkta kimse yoktu.
Yanımda duran basketbol çantasını sağ elime takip koridordan soyunma odalarına doğru gittim.
Yaklaştıkça birinin ağlama sesini duyunca durdum. Bu ince ses tanıdıktı. Neva'nın sesi buydu. Küçükkende hıçkırarak ağlardı. Bir süre sonra hıçkırırlarının arasında boğulur bayılırdı.
Hızlıca gidip kapıyı çaldım. "Neva! Benim Ayaz. İyi misin?"
Neva'nın bir süre sesi çıkmadı. "Ayaz, rica etsem Alper'i çağırır mısın?"
YOU ARE READING
MOR SÜMBÜLLER
Teen FictionBu tipik başrol popüler kızın hayatı değil. Belki şaşalı, zengin bir ailem olabilir ama asla o grupların Baş kraliçesi olacak birini değilim. Beklentiyle girmeyin hayatıma; malum ben tattım o çaresizliği, bir de siz çekmeyin acılarımı.