SİZE YEMİN EDERİM KİTABI YAZMAYA BAŞLAMA SEBEP OLAN BÖLÜM TAM OLARAK BU SAHNE.
AY ÇOK MUTLU BİR ŞEKİLDE BU BÖLÜME BAŞLIYORUM.
(Sonradan Ekleme: Bölümün yarısından fazlası bittikten sonra kaydetmiştim fakat cumartesi günü atmak için hikayeye bakarken 1.000 kelimeyi görünce küçük çaplı bir şok yaşadım. Bölümü kaydetmemiş ve şuana kadar yazdığım diğer taslak bölümleri de silmişti. Bölümü tekrardan yazmakla uğraştığım için Çarşamba gününe kaldı bu durum için sizden özür diliyorum.)
Bu bölümü en başından beri yanımda olan. Her an benden spoiler yiyen ama yine de bölümleri merak eden canım arkadaşım Rahaf'a ithaf ediyorum.
sınır 5 oy 5 yorum
İyi okumalar
💜
AYAZ KARADAĞ'IN ANLATIMIYLA
Bugün okul takımının maç günüydü. Neva'ya yine de mesaj yazmıştım fakat mesaj gitmemişti bile. Belki de artık cidden benden nefret edip engellemişti.
En son okulun verdiği partide konuşmuştuk. Bazı şeyleri anlatıp fark etmesi için uğraştım ama hanımefendi de tık yoktu. Yine de benimle gayet arkadaş canlısı konuşuyordu. Tabi partisinde ulanık kafayla girdiğim partide Alper'e daldığımı saymazsak.
Adamı mıknatıs gibi çekiyorum. Ayık kafayla da bulanık kafayla da yüzünü dağıtmaya çalışıyordum.
Düşüncelerimin arasında Alper geçince kafamda şimşekler çakmaya başladı
Alper vardı hayatında, yaptığım yanlıştı. Ona farklı şekilde yaklaşmıştım, hem de sevgilisi varken.
Soyunma odasında son kez telefona baktıktan sonra kapatıp dolaba koyup kitledim. Kafamı arındırıp maça odaklanmalıyım. Sınavlarda puanımı etkileyecekti her kazandığım maç.
En azında yanımda Bügeler vardı. Onların yanımda olması benim motivasyonumu hep artmıştı, yine artardı.
Bir dakika. Kafam konudan konuya hızlı geçişler yapıp beni uyuşturuyordu aslında. Derin nefes al ver. 1,2,3,4 ve 5 A dır. Nefes al. 6,7,8,9 ve 10 N. Nefes ver.
Kafamın biraz boşaldığını hissettiğimde son kez sunucunun sesi duyulunca soyunma odasından çıktım. Annemin burda olduğuna emindim ama babamın toplantısı olduğundan kesin değildim. Hep böyle olurdu anneler koşturur babaların umurunda bile olmaz.
Takımların sahaya çıkmadan önce son beklediğimiz yere geçince koç klasik motivasyon konuşmasını yaptı.
Bizim takımın anonsu yapılınca herkes tek tek çıkmaya başladı.
Sırtımda turucu formanın üstünde yazan soyadım ve numaram koşarak çıktım. "24 numara! Ayaz Karadağ!" Sunucunu sesiyle birlikte taraftar da bağırmaya başladı.
Takım sonra benden önce gelen 22 numara Mert'in yanında durdum. "Allah yardımcımız olsun." Kaşlarımı çatarak sordum. "Normalde kendine güvenirdin. Ne oldu da Allah'a bıraktın işi?"
Benden sonra gelen 26 numarayla selamlaştıktan sonra konuştu. "Karşı takım bayağı güçlü. Birde okul maçı. Dikkatli olmamız lazım"
Bizim takım bitip karşı takımın oyuncuları çıkmaya başladı. Onların çıkmasıyla benim gülüşüm soldu.
Bunlar insan değildi. Rüyama giren karabasanlar bile bunların yanında kısa kalırdı.
YOU ARE READING
MOR SÜMBÜLLER
Teen FictionBu tipik başrol popüler kızın hayatı değil. Belki şaşalı, zengin bir ailem olabilir ama asla o grupların Baş kraliçesi olacak birini değilim. Beklentiyle girmeyin hayatıma; malum ben tattım o çaresizliği, bir de siz çekmeyin acılarımı.