⭑Starboy ⭑ Shinichiro X Reader

⋆11⋆

Bu bölüm geçiş bölümü olduğu için baya kısa tuttum.

---

Koko, karanlık ve sessiz bir sokakta Shinichiro'yu bekliyordu. Görevi netti, ama yapması gereken bir şey vardı: nadir bir parçayı bulup almak. Ancak bu iş için Koko, Shinichiro'yu seçmişti. Onun bu tür işlerdeki yeteneklerine ve cesaretine güveniyordu.

Shinichiro sonunda belirdiğinde, Koko ona görevi anlattı. "Bu parçayı bulup almanı istiyorum. Görevin detaylarını bu notta bulabilirsin."

Shinichiro notu aldı ve hemen yola koyuldu. Antikacının dükkanına vardığında, içeri adımını attı ve tezgahtara selam verdi. Tezgahtar, iri yarı ve sert bir görünüme sahipti, kesinlikle sıradan bir adam değildi. Shinichiro, parçanın fotoğrafını tezgahtara uzattı. "Bunu almak istiyorum. Elinizde olduğunu duydum ne kadara bırakırsınız?" dedi kararlı bir ses tonuyla.

Tezgahtar, fotoğrafı inceledikten sonra kafasını kaldırıp Shinichiro'ya baktı. "Bu parça çok değerli, iyi bir fiyat almalıyım. Ancak, hemen karar veremem, düşüneceğim biraz."

Shinichiro, tezgahtarı beklerken dükkanın köşesinde tozlu bir sandık fark etti. Sandığın üzerinde "Katawana Ailesi" yazıyordu. Shinichiro'nun dikkati hemen bu sandığa kaydı ve merakla yaklaştı.

Shinichiro, dükkanın köşesinde duran tozlu sandığı incelediğinde, içinde ne olduğunu tam olarak bilmeden heyecanlanmıştı. Sandığın kapağını açmak üzereyken, tezgahtar ona yaklaştı ve ciddi bir ifadeyle konuştu. "Hey, o sandığı açmak için belli bir ücret ödemen lazım" dedi.

Shinichiro şaşkınlıkla tezgahtara baktı. "Ücret mi?" diye sordu şaşkınlıkla. "Sandığı açmak için ücret ödemem gerekiyor mu?"

Tezgahtar sert bir şekilde başını salladı. "Evet, bu sandık antik ve değerli bir parça. Onu açmak istiyorsan, ücret ödemen gerekiyor."

Shinichiro, duraksadı ve düşündü. Sandığın içinde ne olduğunu merak ediyordu, ancak beklenmedik bir ücret ödemek istemiyordu. "Tamam, ne kadar ücret istiyorsunuz?" diye sordu sonunda.

Tezgahtar, belirli bir miktarı söylediğinde, Shinichiro tereddüt etti. Ancak içindeki merak, ağır basarak sonunda tezgahtara parayı uzattı. Sandığın içinde ne olduğunu öğrenmek için heyecanlıydı fakat bunu eve saklamalıydı.

Shinichiro, sandığa merakla bakarken tezgahtarın tuhaf davranışları dikkatini çekti.

Tezgahtar, sandığın içinde ne olduğunu göreceğine dair bir endişe ifadesiyle Shinichiro'ya baktı. "Özür dilerim, ama bu sandığın açılmasına izin vermem gereken kişinin sen olmadığını düşünüyorum." dedi ciddi bir ses tonuyla.

Shinichiro şaşkınlıkla Tezgahtara baktı. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. "Ben bu sandığı aldım, açma hakkımı neden inkar ediyorsun?"

Tezgahtar, derin bir nefes alıp Shinichiro'ya doğrudan bakarak konuşmaya başladı. "Bu sandıkta bulunanlar, büyük bir tehlike arz ediyor olabilir. Onları açmak istemenizi şiddetle tavsiye etmem."

Shinichiro, tezgahtarın sözlerini anlamaya çalışırken içindeki merak daha da arttı. "Tehlike mi?" diye sordu şaşkınlıkla. "Ne tür bir tehlike?"

Tezgahtar, sert bir ifadeyle cevap verdi. "Bu sandığın içindekiler, geçmişte olan büyük bir felaketle alakalı şeyler. Eğer onları açarsan, başına geleceklerden sen sorumlu olacaksın."

Shinichiro, Tezgahtarın sözlerinden rahatsız oldu ama aynı zamanda merakı da arttı. Sandığın içinde ne olduğunu öğrenmeden yapamayacağını biliyordu. Ancak bu eşyaların gerçekten de tehlikeli olup olmadığını anlamak için daha fazla bilgiye ihtiyacı vardı.

Shinichiro, Tezgahtarın uyarılarına rağmen içindeki merakı yenemeyip hem sandığı hem de alması gereken eşyayı alarak dükkandan çıktı. Ancak dükkandan ayrıldıktan sonra kafası karışmış ve içi biraz huzursuzdu. Sandıktaki gizemli eşyalar ve Tezgahtarın uyarıları arasında gidip gelen Shinichiro, ne yapacağını bilemiyordu.

Düşünceleri arasında kaybolmuş bir şekilde sokaklarda yürürken, elinde sandıkla dikkatlice ilerliyordu. Bir yandan da alması gereken eşyayı korumaya çalışıyordu. Ancak içindeki merak onu hala sarmıştı ve sandığın içinde ne olduğunu öğrenmek istiyordu.

Bu sırada aklına, sandığın içindeki şeylerin Shina'nın babası hakkında ipuçları barındırabileceği düşüncesi geldi. Ancak bu ipuçlarının onu nereye götüreceğini bilmiyordu.

Yavaş adımlarla ilerlerken, bir yandan da çevresine dikkatlice bakıyordu. Ne yapacağını ve bunun ne olduğunu düşünüyordu. Ancak bir şeyden emindi, bu sandık Shina ile ilişkilerini tamamen değiştirecekti. İyi ve ya kötü yönde, bunu bilemezdi. Ve Shinichiro da bilinmezliğe doğru yol aldı.