|5|

26 7 1
                                    

Park Cheryoung

1 aya 30 günde
1 haftaya 7 günde ulaşırız,
peki ben ona...?

Senin nezininde var olmak nasıl bir duygudur bilemedim ben hiç. Senin sesinden kendimi dinlemedim ben hiç.
Sen yanındaki beni görmedin hiç. Bu beni karalıyor mu? Kırıyor mu? Belki evet. Bütün dünya tarafından duygusuz olarak görünen birisine sen en önemli duyguyu öğretmiştin, aşkı. Senin sayende ben hem aşkı hem vazgeçişi hemde çaresizliği öğrendim.

Ben Park Cheryoung. Bütün dünyanın korktuğu, polislerin, çetelerin, timlerin ve örgütlerin öldürmek için can attıkları o kadın.

Ben Park Cheryoung. Koca dünyada kalbini onun gözünde hala çocuk olan bir kadına kaptıran o kadın.

Çoğ insan benimde bir kalbim olduğunu ve duygulara sahip olduğumu unutuyorlardı, şahsen bende bağzen unutuyordum, bana hatırlatan bir o vardı, Jennie Kim. Oda ellerimden kayıp gitti.

Kalbimdeki aşk duygusu bastıran en büyük duygu nefretti. Bu nefret sadece bir kişiye karşıydı. Lalisa Monobal. Jennie onun gerçek yüzünü görse ne diyecekti acaba? Güldüm, bir daha onu görebilecek miydiki?

Balkonlarımız karşılıklıydı ve evimi öyle bir yere yaptırmıştımki o beni göremiyordu ama ben onun her ince ayrıntısına kadar görebiliyordum, artık görmeyecektim. Silahımla daha iyi nişan aldım, kulağımda "Sickick" vardı ve nakarat kısmının gelmesini bekliyordum. Nakarat kısmı geldiğinde puf, öldürecektim. Tam şarkının nakarat kısmı gelmiştiki, onu gördüm. Jennie. Lalisanın arkasından elinde tuttuğu albüme gizlice bakmaya çalışıyordu. Üstünde sadece mini bir gecelik vardı. Tam o sırada Jennie ağzından bir şey mırıldandı ve Lalisanın yanına oturdu.

İkisi bir süre konuştular ve albüme baktılar. Jennie Lalisanın yanındayken vuramazdım. Ağızlarını okumaya çalıştım. Eskiden aldığım eğitimler sayesinde kolayca insanların ne dediğini anlayabiliyordum. Bir süre albüm hakkında konuştular ve sonra Lalisanın ağzından kendi ismimi duydum.

"Mahkum Park Cheryoung.."

Lalisanın bakışları benim olduğum tarafa döndü. Bakışlarında ne mi vardı? Lalisa öyle bir kadındıki bakışlarında hem korku hemde nefret besleyebilirdi. Gülümsediğini gördüm, delirmiş gibiydi.
Bende gülümsedim, delirmiş gibi.
Gözlerimiz birbirine deydi sanki, gördü beni. Bugünden sonra daha çok görecekti.

Tam o sırada Lalisanın evinin en alt katından gürültüler geldi, sonra alev.
Güldüm, hatta kahkaha attım. Lalisanın sıkıcı oyunu bittiyse artık eğlenme sırası bendeydi.

Lalisa Monobal

Evin alt katından gelen gürültüyle zihnimdeki sesleri susturdum. Duygusallığın sırası gibi gözükmüyordu.
Jennie gürültü yüzünden çığlık attı ve eliyle kolumu sımsıkı tutmaya başladı. Evin yıkılma gibi bir olasılığı yoktu, başta bende olmak üzere en iyi mimarlar tarafından yapılmış bir evdi. İkimizde ayağa kalkmıştık, Jennie korku dolu bir ifadeyle bana ben ise ne olup bittiğini öğrenmeye çalışarak etrafıma bakıyordum. Gözlerim en sonunda karşı çalılıkların arasındaki Park Cheryoung'un evini buldu. Orada yoktu ve daha beş dakika önce, Jennie onun adını söylediğinde onla göz göze gelmiştik. Buradaydı, evime girmişti. Kendi oyununu başlatmıştı. Jennie'min kolundaki elinin üstüne elimi koydum ve ona doğru döndüm.

"Jennie'm, güzelim lütfen panik yapma. Ben burdayım tamam mı? Seni ne olursa olsun korurum. Bunu asla unutma. Şimdi beni burada bekle. Kapıyı kapatacağım. Aşağı inip neler olduğuna bakıp geleceğim. Lütfen korkma." Jennie korkuyla bana bakmaya devam etti. Ona burada bir şey olamazdı. Balkonun giriş kapısını kapatacak, verandaları kapatıp onu görünmez hale getirecektim. Buraya kimin ve neden geldiğini biliyordum ve asla ama asla onu benden almayacaktı.

Gönlüm ne kadar el vermesede Jennie'yi balkonda bırakıp aşağı doğru koşmaya başladım. Merdivenden inip aşağı vardığımda önümde korku ve vahşet dolu bir manzarayla karşılaştım. Yangın vardı, alevler katın her bir yanını sarmıştı. Aşağı inmek veya evin bahçesine çıkmak imansız gibi gözüküyordu. Merdivenlerin başından olanları izlerken alevlerin bana doğru yaklaştığını fark ettim ve yukarı çıkmak üzere arkamı döndüm.

Arkamı döndüğüm an, merdivenin sonundaki duvarda bir yazıyla karşılaştım.

"P.C"

Park Cheryoung.

Beni izlediğinin farkındaydım fakat aklım Jennie'den başka bir şey düşünemiyordu. Her nerdeyse, bakışlarını umursamadan üst kata doğru tekrar koşmaya başladım. Sanki ben koştukça aşağıdaki alevler daha çok yayılıyor, beni kovalıyordu. Balkon kapısına yaklaşmıştım ki durdum. Kapı açıktı. Jennie gitmişti. Ve ben onu kurtatamamıştım.

----
Selamm!!
Nasil buldunuz bakim bolumu?
Sahsen bence en guzel bolumdu.
Sizce Jennie ve Lisa mı? Yoksa Jennie ve Park Cheryoung mu olmali?

FİC İCİN EMEK VERİYORUM, OKUYUL GECMEK YERİNE BEGENİP YORUM YAPAR İSENİZ COK MUTLU OLURUM!!

Yıldızların ötesinde, FicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin