Karanlık Aşkım (+17)

8.BÖLÜM

Evet, annemi öğrenmiştim. Bana yaptıklarını anlatınca ona karşı hiç yumuşamadım birde utanmadan Eflayı nasıl yaptığını anlatıyor. Odamın kapısı açıldı ve içeri Koray girdi.
"Güzelim iyi misin?"
Ağlayarak "Koray, ben hiç iyi değilim. O kadından nefret ediyordum ben neden şimdi kalbim yumuşuyo. Ama bana yaptıkları da akıl işi değil ki"
"Güzelim anlıyorum seni, yorgunsun biraz dinlenmek ister misin?"
Dedi ve yanıma yattı. Ona sımsıkı sarıldım ve uykuya daldım. Gece saat 4 te gözümü bardak kırılma sesine açtım. Kafamı çevirdiğimde Koray yanımda yatıyordu. Yani içeride hırsız olabilirdi. Kedimiz yoktu. Merakıma yenik düşüp yataktan kalktım ve sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Mutfağın kapısını açtığımda büyük bir şok yaşadım.
Serhat kanlı canlı karşımda duruyordu. Hemen üstüme geldi ve benim ağzımı bezle kapatarak bayılttı. Lanet gelsin sana Haruun!!!

KORAY'DAN
Gece Hera'ya sarılarak uyumuştum. Bir ara yanımdan kalktı ama tuvalete gitmiştir diye merak etmedim ve geri uykuya daldım. Sabah kalktığımda ise yanımda yoktu. Salona baktım, mutfağa baktım ama yoktu. Kız sanki uçmuştu. Yatak odasına geri döndüğümde bir not vardı. Notta aynen şöyle yazıyordu.
"Üzgünüm Koray, seni bıraktığım için beni affet seni seviyorum ama bunu yapmak zorumdaydım. Beni bulmaya çalışma..."
Beynime kan sıçramıştı. Bana bunu yapmazdı. Hera beni çok seviyordu. Peki neden bu notu yazdı ki? Belki bir bildiği vardır diye Eflayı aradım.
"Alo, nolduyo sabah sabah Koray abi?"
"Efla ablan kaçmış!"
"Ne, ne bir dakika. Ablam mı kaçmış saçmalama istersen nereye gidebilir ki bizede gelmedi!"
"Bilmiyorum bende senin haberin vardır diye seni aradım neyse senide telaşlandırdım sonra konuş-"
Dediğimde eflanın bağrışı kulağımı sağır etmişti.
"Koray abi hazırlanıyorum sende gelip beni alıyorsun gidiyoruz ablamı bulmaya!"
Off başıma iş açtım he ablası yetmiyor bide kardeşi çıktı başıma!!
"Tamam hızlı hazırlan Efla!"
Üstüme beyaz bir gömlek, bir ceket ve bol bir siyah pantolon giydim ve hemen hazırlanıp evden çıktım. Eflanın evinin önüne geldiğimde onu gördüm sanki düğüne gidiyorduk ya sabır!
"Kızım ne bu halin!!"
"Ne var halimde be!"
"Bune çiçekli sarı elbise giymişsin azcık asil ol!!"
"O zaman 15 dakika daha bekle be adam!!"
Yaw bide süslenmesi çıktı başıma ah nerden aradım ben bu kızı!!!
15 dakika sonra Efla yanıma geldi ve bu sefer cidden güzel olmuştu. Siyah dar bir pantolon, beyaz bir Crop birde deri bir ceket vardı saçları ise at kuyruğu toplamıştı.
"İşte Heranın kardeşi!"
"Hadi hadi bas gaza enişte!!"
"Aa bak enişte dedin sevdim ben bunu:)"
"Of beee"
"Hem biz nereye gidiyoruz Koray abi!"
"Heranın çantasındaki çipi takip edicez evden çıkarken çantasınıda almış"
"Tamam bas gazaaaa"
                                          ....
Serhat beni ormanlıda olan bir eve getirmişti. İçeri girdiğimde koltukta Harun oturuyordu.
"Vay, vay vay gelmiş benim ölüm meleğim!"
"Sen cidden ruh hastasısın pislik adam! Yetmedi mi bana yaptıkların bırak beni artık!"
"Çok geç meleğim, sen ölmeden bitmez bu mesele! Birazdan canın sevgilin ve kardeşin de burda olur. Ailecek güzel bir ölüm tablosu e süper!"
Serhat beni yine sandalyeye bağlamıştı.
"Bişi sorucam Harun!"
"Sor!"
"Sizin sandalye fanteziniz filan mı var! beni sürekli sandalyeye bağlıyorsunuz ve bunun sonu hiç hayırlı bitmiyor!!"
"Komiksin sen he bakalım birazdan böyle şakalar yapabilecek misin?"
"Sen öyle san Koray beni kurtarır!"
Böyle demem onu sinir etmiş olmalı ki serhata
"Çöz şunu ve ayağa kaldır!"
Ne yapacağını anlamamıştım!
"Birazdan müthiş deneyimler yaşıyacaksın Hera" bunu diyen Serhat pisliği beni tam harunun karşısında durdurdu ve sıkıca tuttu. Harun gülerek yüzüme sert bir yumruk geçirdi. Muratın benim yüzümü kestiği yer yavaş yavaş iyileşiyordu ve tazeydi. Aldığım darbeden sonra hafif kanama başlamıştı.
"Ah unuttum ben Hera ya Murat kesmişti dimi!"
Sadece yüzüne baktım ve güldüm!
"Muratın son darbesiydi dimi adamını öldürmüştü Koray!"
Yani bendede damara basmakta üstüme yok Allah kahretsin!!
"Ahahah öylemi canım o zaman bunlar Murat için!"
Diyip karnıma dizlerime sert arkası gelmeyen tekmeler attı ve ben yavaş yavaş yere düşüyordum.
"Düzgün tut şunu Serhat!!"
Dedikten sonra saçlarımdan tuttu ve beni kendine çekti. Anlamadığım bir şekilde saçlarımı kopartmıştı. Acıdan çığlık atarken elindeki saçlara bakıyordu.
"Bu güzel saçlar bana hatıra kalsın o zaman!"
Dedi ve beni geri kendine çekti artık acıdan kendimde değildim. Direnecek halde değildim. Kan tadı iyicene ağzımı sarmışken birden Harun dudağıma yağıştı ve beni öpmeye başladı ben yerde cansız gibi yatarken o beni öpüyordu. Sadece kusmak istedim ve o sırada içeri Koray ve Efla girdi. Koray beni ve harunu öyle görünce şoka girmiş gibi bakıyordu tam onun yanına koşan Serhatı Efla fark etmişti ve serhatın suratına geçirdiği tekme yüzünden yere yığılıp kalmıştı. Koray hemen harunun yakasına yapıştı ve onu öldürüyese dövmeye başlamıştı. Bense delirmiş gibi bir köşede dudaklarımı silmeye çalışıyor ve kusuyordum. En son gördüğüm şey Koray'ın Harunun kafasını paramparça etmesiydi.
                                           ....
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Odada Efla ve Koray vardı. Yine onun beni öptüğü sahne aklıma geldikçe deli gibi dudaklarımı siliyordum.
"Efla ablana birşey oluyor. Dikişlerini açıcak koş doktoru çağır."
Efla koştu ve doktorlar geldi. Beni durdurmayı haplarda bulmuştular. Koray ile doktorun konuştuğunu duymuştum.
"Koray bey Ağır bir tranva geçiriyor. O zorla öpüldüğü sahne sürekli olarak gözünün önüne geliyor ve dudaklarını parçalamak istiyor. Ağır bir piskolojik durum. Düzelene kadar üstüne gitmeyin!"
"Anladım doktor bey sağolun"
"Geçmiş olsun"
Diyip odadan çıkmıştı. Koray'la hiç konuşmadım aynı şekilde Efla ilede.
"Güzelim nolur biraz konuş!"
Cevap vermedim..
"Sen konuşmadıkça ben boğuluyorum, yapma!"
Sadece suratına baktım ve cevap vermedim..
"Peki sen dinlen" dedi ve odadan çıkarken arkadan cevap verdim.
"Harun ben istemeden beni çok kez öptü. Miğdem çok bulanıyordu ama o beni bırakmıyordu. Serhat sadece bizi izliyordu. Ondan önce ise sayısız tekme ve yumruk. Beni boks torbası gibi kullanmıştı."
Ağlayarak "Sevme beni Koray, başka bir adamın elleri yüzünden kirlenmiş bir kızı sevme, sana acı çektiriyorum.!"
"Kirlenmedin Hera. Ve seni hep sevicem. Şimdi yat ve dinlen. Sabah konuşuruz bunları"
Diyip odanın kapısını kapıyarak çıktı. Beni gerçekten mi seviyordu. İşte gerçek AŞK...