Dersler bittiği zaman odama gittim. Kulaklığımı alıp bahçeye çıktım. Bir banka oturup müzik dinlemeye başladım. Birden omzumda bir el hissettim. Sağıma dönüp baktığımda Draco'yu gördüm ve hemen kulaklığımı çıkardım. "Hoş geldin." dedim. "Hoş buldum Lia." dedi. "Ben, sanırım anlatmak istiyorum." deyince şok oldum çünkü bu kadar kısa sürede kabul etmesini beklemiyordum. "Tabii ki, anlatabilirsin." dedim. Anlatmaya başladı. "Benim babam beni hiç sevmez hatta tiksinerek bakar bana. Pansy ve Blaise dışında hiç arkadaşım da yoktur zaten. Ben artık bu durumdan bıktım. Bu hayatta beni seven tek kişi annem." "Yanılıyorsun. Seni seven tek kişi annen değil." dedim. "Nasıl yani?" "Hiç arkadaşın olmayabilir ama bu olmayacağı anlamına gelmez." dedim, "Eğer istersen arkadaş olabiliriz." "Ciddi misin?" "Tabii neden olmasın." "Lia, sana bir şey soracağım." dedi. "Sor." dedim. "Benim hoşlandığım bir kız var ve ona çıkma teklif etmek istiyorum ama kızlar ne tür şeylerden hoşlanır bilmiyorum." dedi. "Her kızın zevki başkadır Draco, öğrenmek için önce onu tanıman gerekir." dedim. "Sağ ol Lia. Ve kimseye söylemezsen sevinirim." "Tabii ki. Nasıl istersen." Sonra uyumak için odaya çıktık.
Hafta sonu...
Çok mutluydum çünkü bugün okul yoktu. Uyanır uyanmaz üstümü giyindiğim gibi Pansy'nin odasına koştum. (Arkadaşlar Pansy bizim küçüklük arkadaşımız.) Odaya girdiğim zaman "Pansy, hadi kalk artık. Seni uykucu ders Snape'in." dediğim anda yataktan fırladı. "Şaka yaptım bugün ders yok, bugün hafta sonu." "Ya böyle şaka mı olur Lia ya. Fred ve George gibisin ya." "Bir şey daha soracağım, oda arkadaşın kim?" "Astoria, maalesef! Senin?" "Draco Malfoy. Tanıyor musun?" "Tabii ki, arkadaşlarımdan biri. Ben de seni bugün arkadaşlarımla tanıştırmak istiyordum, ne tesadüf ki biriyle tanışmışsın bile." "Evet tanıştım, ama bana bulanık dedi." "Vardır onun öyle gıcıklıkları, yeni tanıştığı insanlara bulanık demek de onlardan biri." "Desene daha çekeceğim var." Güldük ve Büyük Salon'a indik...
Akşam olunca aklıma bir fikir geldi. Hemen abimlerin yanına gittim. "Çocuklar, aklıma bir fikir geldi, DC oynayalım mı?" dedim. Hep bir ağızdan "Bize uyar." dediler. "Nerede oynayacağız?" diye sordu Ron. "Bizim oda olur." dedim. Slytherin masasına gittim, Pansy beni arkadaşı Blaise ile tanıştırdı. Ama akşam işi olduğu için gelemeyecekmiş.
Bizim odaya geldiğimizde Draco da odadaydı. "Merhaba Draco, DC oynayacağız oynayacak mısın?" "Olur." "Bize bir şişe lazım." "Ben getiririm." dedi Draco. Geldiği zaman şişeyi çevirdim. "Harry Luna'ya soruyor." "D mi C mi?" "D" "Neville'den hoşlanıyor musun?" dedi Harry. "Evet." Şişeyi bir kere daha çevirdim. "Ron Hermione'ye soruyor." "D mi C mi?" "D" "Benimle çıkar mısın?" "EVET!!!" Ron bu cevaba o kadar çok sevindi ki birden Hermione'yi kucakladı. "Ooooooo!" diye bağırmaya başladık. "Hayırlı olsun Hermione'cim." dedim. "Hayırlı olsun canım arkadaşım." dedi Pansy, Ginny ve Luna. Şişeyi bir kere daha çevirdim ve "Draco bana soruyor." dedim. "D mi C mi?" "D" "Bu odada hoşlandığın biri var mı?" "Hayır." dedim. Şişeyi bir kere daha çevirdim ve "Cedric Cho'ya soruyor." dedim. "D mi C mi?" "D" Ben "Herkes de D diyor." deyince de herkes güldü, Draco hariç. Yine dalmış izliyordu, ama bu sefer duvarı değil, beni...
Arkadaşlar kusura bakmayın sürekli misafirliğe gidiyoruz, yazmaya çok vaktim olmuyor bu yüzden yayınlayamadım. Bu arada yeni bölümleri sabırla bekleyenlere teşekkür ediyorum. Artık bölümleri biraz daha uzun yapmaya çalışacağım. Öpüldünüz! By!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTÜST OLMUŞUM
FanfictionAdımız Lia Potter. Abimiz Harry Potter. Kankamız Pansy Parkinson. En yakın arkadaşımız Hermione Granger. En yakın erkek arkadaşımız Ron Weasley. Düşmanımız Astoria Greengrass. Sevgilimiz Draco Malfoy. Arkadaşlarımız Luna Lovegood, Ginny Weasley, Ced...