"Bir Potter daha mı? Zor, çok zor. Seni hangi binaya koymak gerekir? Bir Gryffindor kadar cesur, bir Hufflepuff kadar duygusal ve temiz kalpli, bir Ravenclaw kadar zeki ve çalışkan, ama hepsinden baskın olan özellikleri var. Senin canını sıkanın canına okursun, sevdiklerine zarar verene hayatı zindan edersin ve çok da iyi intikam alırsın. Sen kesinlikle bir... SLYTHERİN!". Seçmen Şapka'nın dedikleriyle şok olmuştum. Gryffindor çıkacağımı düşünürken, tüm ailem Gryffindor'ken nasıl bir Slytherin olabilirim?
Aklımda bu düşüncelerle birlikte Slytherin masasına doğru yürüdüm. Tek boş yer sarı saçlı bir çocuğun yanıydı. Oraya gidip oturdum ve Dumbledore yine kürsüye çıkıp dedi ki "Ziyafet başlasın!" Herkes yemeğe başladı. Ben yemeğimi hızlıca bitirip kalktım çünkü uykum vardı ve bir an önce odama gitmek istiyordum. Dumbledore'un yanına gidip oda numaramı sordum. "506 numaralı oda." dedi ve odamı aramaya başladım. Sonunda odamı buldum ve içeri girdim ama odada iki tane yatak vardı. Bu demek oluyor ki bir oda arkadaşım vardı. Hemen pijamalarımı giyip yattım ama uyuyamayınca kitap okumaya karar verdim. Kitabımı elime aldığım anda odanın kapısı açıldı ve içeriye yemek yerken yanında oturduğum sarışın çocuk girdi.
"Burada ne işin var!" dedi, "Burası benim odam.". Dedim ki "Demek ki oda arkadaşıyız.". "Hadi ama." dedi. "Artık oda arkadaşı olduğumuza göre soruyorum, adın nedir?". "Ben Draco Malfoy. Sen kimsin küçük bulanık?" dediği anda sinirim bozuldu. "Birincisi ben bulanık değil melezim. İkincisi adım Lia Potter." Hiçbir şey söylemeden banyoya gitti, ben de kitabımı okumaya başladım. Bir süre sonra da uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALTÜST OLMUŞUM
FanfictionAdımız Lia Potter. Abimiz Harry Potter. Kankamız Pansy Parkinson. En yakın arkadaşımız Hermione Granger. En yakın erkek arkadaşımız Ron Weasley. Düşmanımız Astoria Greengrass. Sevgilimiz Draco Malfoy. Arkadaşlarımız Luna Lovegood, Ginny Weasley, Ced...