KONUYU BİR SEKİLDE İLERLETMEM LAZIM AMA OLMUYO SACMA GELİRSE COK COK OZUR DİLERİM🙏🏻
iyi okumalar 😔👊🏻 ______________________________________
Sabah gözlerimi Jisung'un evinde açtım. Misafir odasındaydım. Sanırım yine uykuya kalmıştım, hep olurdu bu. İki dakika sonra kapı çalmıştı.
"Avukatımmm, müsait misinnn??"
Neşeli sesi beni çok mutlu etmişti. Benim gözümde minicik birşeydi, çok tatlıydı. Ah benim güzel müvekkilim, canım sevgilim. Umarım duruşmadan sonra da yaşarsın...
"Müsaitim müvekkilimmm, gelebilirsin"
Odaya Jisung, elinde bir tepsi ile girmişti. Tepsinin üstünde omlet, yarım somun ekmek, peynir, zeytin ve taze sıkılmış portakal suyu vardı.
"Bak sana neler hazırladım"
Diyerek tepsiyi kucağıma bıraktı.
"Jisunggg, ah benim güzelim, bunları hepsini benim için mi hazırladın gerçekten?"
Dedim ve küçük, tombul ellerini öpmeye başladım.
"Tabiki de! Herşey sana özel"
Bana verdiği sözü en iyi şekilde tutuyordu o. Benim için önemli birisiydi. Bir yandan kendisi müvekkilim, ayni zamanda biricik sevgilim...
"Beni çok mutlu ediyorsun Jisung, çok seviyorum seni müvekkilim"
"Ben insanları mutlu etmeyi değil, o insanı mutlu seviyorum. Yani seni avukatım"
Dedi ve gülümsedi. Ah yapma bunu, çok tatlısın...
"O zaman hadi, bunları beraber yiyeceğiz"
"Yok olmaz" dedi iki elini hayır anlamında sallayarak.
"Ben aşağıda yedim, bunlar sana"
Diyerek te tepsiyi benim önüme sürükledi.
"Ama olmaz ki, benim boğazımdan geçmez. Yediğini görmem lazım"
"Ama cidden çok doydum"
"Beni kırıyor musun yoksa"
"Yok yok, seni kırmak yapacağım son şey bile değil. Senle yiyeceğim"
Dedikten sonra yarım ağız güldüm. Minik kahvaltımızı yapmaya başlamıştık. ___
"Biraz daha oturamaz mıydın?"
"Özür dilerim güzelim, ama duruşmaya az kaldı. İşim çok az kaldı zaten. Akşam gelicem"
"Geliceksin akşam ama"
"Gelicem gelicem"
"Söz mü?"
"Söz bebeğim, hadi, seni cok seviyorum. Dikkat et kendine"
"Sende aşkım"
Kapıda dudağına minik bir öpücük kondurup alelacele çıktım. Yapmam gereken düzenlemeler vardi... ___
Eve gelmiştim. Hemen çalışma odama gittim ve günlüğü çıkardım.
4 Mayıs 1994
Sevgili günlük. Bugün buraya dava ile ilgili birşey yazmayacağım. Çünkü dün çok güzel bir şey yaşadım. İlk görüşte aşık olduğum adam ile şuan sevgili oldum. Ve herşey çok güzel gidiyor, bana hep yardim ettin, müvekkilimin duruşmadan sonra da yaşamasına yardım eder misin? Ben onu çok seviyorum, ve yaşaması için elimden geleni yapmaya söz vermiştim. Lee sözü vermiştim. Ama korkuyorum be günlük, umarım beni anlıyorsundur. Dosyaları bugün gerekli yerlere göndereceğim. Umarım bu bilgiler işe yarar. Hoşçakal! ___
Akşam olmuştu, hava fazlasıyla karanlıktı. Buna rağmen Jisung'un evine gelmiştim. Kapıyı çaldım.
"Hoşgeldin hayatım, hiç içeri girme. Gidiyoruz."
"Nereye bebeğim?"
"Bugünü özel kılmak istedim ve senle bara gitmeyi düşündüm. Yanlış mı yaptım yoksa?"
Bunu, sesini incelterek söylemişti.
"İyi yapmışsın, ama bunu benim yapmam gerekmiyor mu?"
"Birşey olmaz, hadiiii!"
"İyi tamam o zaman"
Arabama bindip bara gittik. Koskoca Amerikada bilindik sadece bir bar vardı, bizde oraya gittik.
Geldiğimiz gibi servis açtılar. Bizde içmeye başladık tabiki. Çok fazla bir şey hatırlamıyorum ama Jisung az içmeye özen gösterirken, ben deliler gibi içiyordum. Zaten sabah gözlerimi yine Jisung'un evinde açmıştım. Misafir odasında.
Son...
Oğlum, bu bolum icime sinmedi amk cok kotu oldu offf:/
DAHA ALTİ BOLUM BENİ BEKLİYO CİLDİRCAM.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ficde ki "ben insanları mutlu etmeyi değil o insanı mutlu etmeyi seviyorum" sözü nilostan alintidir ☝🏻☝🏻 hesabi; adimnilookadar
