40 8 50
                                    

Bu bolume dair ne yazicam bilmiyorum, ilerleyen zamanlarda da sacma sapan seyler yazarsam ozur dilerim. Ama final cok guzel olucak haberiniz olsun.

İyi okumalar:)
______________________________________

Gözlerimi Jisung'un evinde açmıştım, tekrardan. Yine ayni oda da, aynı kıyafetler ile. Beş dakika sonra Jisung içeriye girdi.

"Sevgilimmm, rahat uyudun mu bakalım?"

"Çok rahattı, teşekkür ederim bebeğim"

"Ne demekkk"

Yataktan kalkıp Jisung'un yanına doğru yöneldim ve alnına sıcak bir öpücük bıraktım. Fakat Jisung bir şeyden rahatsız olmuştu.

"Şey Minho..."

"Efendim güzelim?"

"Şey, korkuyorsun?"

"Saçmalama, daha dün duş aldım"

"Aşkım hani biz dün içtik ya?"

O sıra ne demek istedigini anlamıştım. İçki korkuyordum.

"Aaa, pardon özür dilerim. Şimdi ben eve gider tekrar bir duş alırım"

"Eve gitmeye ne gerek var, beraber duş alalım"

Dediği ile bende dona kalmıştım. Ya rahatsız olursa?

"Şey, emin misin? Rahatsız olabilirsin."

"Hayır, hem kendini eve gitmek ile yormana gerek yok. Gel hadi"

Jisung kolumdan tutup beni banyonun önüne getirdi. İçeri girdik ve ben onu soymaya başladım, daha sonra kendimi.
_

(Smut yazamam kardeşim özür dilerim)

_

Duştan çıktıktan sonra giyindik ve güzel bir kahvaltı yapmaya başladık.

"Aşkım, duruşma ne zaman olacak? Herşey hazır mı? Kazanabilecek miyiz?"

"Hersey eksiksiz olarak hazır. Fakat kazanmamız..."

"Biliyorum söyleyebilirsin. Öleceğim işte, benle gönül eğlendiriyorsun"

"Hayır tabiki de bebeğim, biz hep beraber olacağız. Hem sen bana söz vermedin mi? Hep yanında olacağım sevgilim, demedin mi?"

"Dedim, dedim de-"

"O zaman kötü düşünme ve kahvaltını yap"

Dedim ve bende yemeğe devam ettim. O sıra da kapı çaldı.

"Sen kalkma aşkım ben açıyorum"

Jisung kalktığı yerden kapıya doğru yöneldi. Kapıyı açtığında iki polis vardı kapıda.

"Merhaba efendim, biz Chicago emniyet müdürlüğünden geliyoruz. İzin verirseniz evinizi arayabilir miyiz?"

Polislerin dediği ile bende, Jisung'ta dona kalmıştı. Jisung "buyurun" demekten başka bir şansı yoktu. Polisler içeri girdi.

"Efendim ben Han Jisung'un avukatı Lee Minho, bir ihbar için mi geldiniz"

"Sanırım yarın duruşmanız var. Müvekkilinizin seri katil olduğunu onaylamak için geldik biz"

"Evet öyle ama bir göz dönmesi ile yapıyor bunları-"

"Konuşmanızı duruşma da yaparsınız avukat Lee, işimize karışmayın."

Şuan yapabileceğim bir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu. Jisung boş boş yere bakıyordu. Ben tam onun yanına gidicekken o "bodrum katında" dedi ve bodrum katını gösterdi. "Hepsi bodrum katında" dedi. Yanlış anlamadıysam cesetlerden bahsediyordu.

Polisler ile beraber bodrum katına gittik. Binlerce değil, milyonlarca ceset. Hepsi çocuktu.

"Buranın fotoğrafını çekin. Yardımınız için teşekkürler efendim. Yarın duruşmaya gelin. Aksi takdirde müvekkiliniz idam edilicektir...

Son...

OLMADİ Kİ OFOFOFOFOFOF

Evet bir sonraki bolum final eheheh (ozur dilerim)

Save Me ☆ MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin