Okuldan çıkmış eve gidiyordu genç kız. Başına geleceklerden haberi yoktu. Cassandra'nın burnuna tarif edilemeyecek kadar güzel bir koku geldi. Sabahtan beri hiç bir şey yememişti. İçinden bir ses kokuyu takip etmesini söylüyordu.
Yavaş adımlarla kokunun geldiği yöne doğru yürümeye başladı. Birkaç sokak ilerledikten sonra bir evin penceresinin önünde güzel kokan yiyeceği gördü. Yaş pasta. Belki sahibinden bir dilim rica ederse tadına bakabilirdi. Evin kapısına doğru ilerleyip kapıyı tık tıkladı genç kız. Kimse açmayınca bir kere daha tık tıkladı. Yine kapıyı açan yoktu.
Kız bu kadar yüzsüz olmaya gerek yok diye düşündü evine gidip yemeğini yerdi. Ama gözü hayla o pasta daydı. Kokusunu çok beğenmişti Cassandra. Son kez şansını denemek istedi. Bu sefer eliyle zile bastı.
Evin içindeki cadılar büyü yapmaya öyle bir kapılmışlardı ki kapının sesini duymuyorlardı. En büyükleri olan Berly sonunda kapının sesini duya bilmişti. Kapının arkasında kim olduğuna baktı çirkin cadı. Güzeller güzeli bir kız duruyordu kapının arkasında. Cadılar kızın güzelliğini kıskanmıştı. İçlerinden biri kızın güzelliğini çalmayı teklif etti. Her kez onaylayınca aynı anda ellerini çırptılar. Hava da parıltılar uçuştu ve cadılar kılık değiştirdi. Tatlı mı tatlı tombul teyzeler oldular. Sonunda kapıyı açtılar.
Cassandra tam gitmek üzereydi. Kapının açılma sesini duyunca geri döndü. Karşısında çok tatlı teyzeler duruyordu. Ne diyeceğini bilemedi kız . Ne kadar yüzsüz olduğunu anladı bir anda nasıl isteyecekti ki kız pastadan. Kapının ardındaki teyzelere yeteceğinden bile emin değildi.
Cadılar kızın pasta istediğini biliyorlardı. Pastaya büyü yapmışlardı çünkü. Berly "Buyurun?" dedi daha fazla dayanamayıp. Kız utanarak bir dilim pasta rica etti. Cadılar bunu fırsat bilip kızı içeri davet ettiler.Kız evin içine girmek de kararsızdı. Buralarda çok bile oyalanmıştı. Ama o pastayı istiyordu.
Kız içeri girdiği anda o tatlı teyzeler yok oldu ve çirkin cadılar kendini belli etti. Cassandra bir anda neye uğradığını şaşırdı. Cadılar gerçektiler yani.Cadılar onu ortalarına alıp çember kurdular. Yavaş bir şekilde dönüp mırıldanmaya başladılar. Büyü yapıyorlardı. Kız korkudan dilini yutacaktı neredeyse. Çemberden bir an önce çıkması gerekiyordu. Çelimsiz gördüğü bir cadının üstüne doğru koşmaya başladı. Cadı kenara çekilmedi. Kız ona çarpınca yere yığıldı ikisi de.
Kız tam kalkacakken Berly " Yeter artık bu iş çok uzadı" diyerek kızın bacağına büyülü bıçağı sapladı. Cassandra çığlık attı. O kan görmeye dayanamazdı. Diğer cadı da saksıyı kızın başına geçirince kız acı bir haykırışla yere yığıldı.
-------------------
Daniel babasının görevini üstlenmiş savaşçılara emir yağdırıyordu. Tam Kraliçenin yanına giderken koruduğu insan evladının çığlığını işitti. Kızın başı beladaydı. Genç kızın yerini ateş küresinden buldu. Bu nasıl olur? diye düşündü. Yaratıkların insan soylulara gözükmesi yasaktır. Daha fazla zaman kaybetmeden büyük siyah kanatlarını çırpıp kızın yanına gitmek için uçtu.
---------------------
Kız hareket edemiyordu. Gözlerini de açamıyordu. Ama cadıların seslerini işitiyordu. Sivri tırnaklar bedeninde ve yüzünde geziyordu kızın. O anda büyük bir gürültü koptu. Kız zorlayarak gözlerini açmayı denedi ama açamadı. Hava birden sıcak olmaya başladı. Kız terlediğini hissediyordu. Üstünde eller gezmiyordu artık. Gözlerini acısa da açtı. Ve gördüğü manzarayla şok oldu genç kız. Sadece masallarda kullanılan,hayal ürünü olduğunu sandığı ejderhalardan biri karşısında etrafa ateş püskürtüyordu.
Biliyorum çok kısa oldu ama yavaş yavaş uzun yazmaya başlayacağım. Buradan bana destek olan Gökçeyi ve Selin'i öpüyorum. Yorum yapıp oylarsanız mutlu olacağımı belirterek yavaş bir şekilde uzaklaşıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Ülke
Ciencia FicciónYaratıkların insanlara gözükmesi yasaktır. Her insan evladının bir koruyucu ejderi vardır. Cassandra'nın koruyucusu ise ejderlerin prensi Daniel'dır. Hiç bir şeyden haberi olmayan Cassandra, Bir gün kötü niyetli cadılar tarafından bıçaklanır. Ejder...