"Basiret, tam bir körlüğün ortasında bile, tercih ve sevgi görünümünde varlığını sürdürür; öyle ki, aşkta kötü seçimden bahsetmek hatadır, çünkü seçim söz konusuysa, kötü olmak zorundadır."
(Albertine kayıp) Marcel Proust.
Seyran- abla iyi misin düşüncelisin?
- orda da ne oldu sana bir şey mi söyledi.!-Suna, Hayır Kardeşim o kendini beğenmiş,kibirli çocuk bana bir şey diyebilir mi?
-Seyran, ee anlat sana abla meraktan öldüm burada yeminle sende bir gariplik var hissediyorum.
- Suna Hayır Kardeşim hiç bir şey olmadı sadece gıcık etti beni ..hem ne söyleyebilir ki ?
-Seyran haklısın abla sen gereken cevabı verirsin zaten.
-Suna aynen öyle ablacım..
🍂🍂🍂
Suna, içten içe içinde kendindeki bu duruma karşı huzursuz hissetti. Tanımadığı bir yabancı ile evlendirleme durumu zaten yaralıyordu. İstemsizce başına gelecekleri düşününce suna gözlerinden yaş süzüldü. Yaşadığı bu durumu Kardeşine hissetirmemeye çalışıyordu.
Birazdan isteme olacak olması suna'yı büsbütün stresini arttırıyordu.bir yandan da felç olmuş gibi hissetti. Seyran'in fincanları tepsiye koymasını izliyor.bir yandan da Ocakta kahveyi pişiriyordu. Ama suna'nın kafası çok karışıktı. Birden aklına kiler de tanıştığı o gizemli adamı düşünmeden edemedi.
Oda da yaşadıkları o minikcik an resmen aklı söylediklerine çok düşman gibiydi.
Kaya'nın onu baştan aşağı süzmesi ve elbiseni giymeye çalışırken fermuarı çekmeye yardım etmeye çalışması büsbütün ne düşüneceğini bilemiyordu parmakları vücuduna temas etmesini düşündükçe nefes almakta zorluk çekti. Elleri titremeye başladı resmen ağzı kurumaya teni karıncalanmaya başladı. Hemen masanın üstündeki sürahiden su alıp bardağa su doldurdu. Ve içmeye çalıştı. Titremesi durmuyordu. daha önce hissetmediği şeylere yabancı olduğunu fark etti.Seyran- abla istersen kahveleri ben götüreyim sen hiç iyi değilsin. Stresini tahmin edebiliyorum evlenmek istemediğini biliyorum ondan dolayı da sıkışmış gibi hissediyorsun.
suna- yok ben iyiyim sadece heycanlıyım
Ellerim titriyor rica etsem kahveleri yukarıya kadar taşımama yardım edermisin?
Ben geri kalanı hallederim babamın tepkisinden korkuyorum.Seyran- tamam abla.
Suna merdivenden çıkarken tedirginlik ve üzüntü vardı.babasının tavrı biliyordu.o yüzden hayır dese neler olacağını da biliyordu. İçinden sadece dua etmek geliyordu.
Kapı ya yaklaştıklarında seyran ablasına tepsiyi teslim etti.
Suna derin nefes alarak sağ ayağını eşikten atarak içinden geçti hiç kimsenin yüzüne bakamıyordu. Sessizce Orhan bey ve babasına kahveleri verdi uyuşmuş gibiydi resmen. Kahvelerini ikram ederken, Gözüm sadece kilerde basba kaldığım o yabancı ile takılı kaldı bana çok derin bir hüzün ile bakıyordu. İster istemez o beş saniye içersinde zaman durdu kalbim yeniden hızlı hızlı atmaya başladı.
Gözlerimi ondan ayıramıyordum.acaba evleneceğim kişi hangisi diye düşündüm.
Bu konu ile babam bana bir şey demedi. Ama yanındaki adamın alaycılığın vermiş olduğu rahatlığına bakılırsa galiba evleneceğim kişi kesinlikle kaya diye içimden geçirdim.
Tam o kişiye kahveyi ona verecektim ki ayağım takıldı ve kahve tepsindeki tüm kahveler yere döküldü.. çok utandım özellikle herşey Kaya'nın gözünün önünde olması beni çok uyandırmıştı..seyranda benim paniğime karşılık salona girdi ve yerdeki fincanları topladık.mutfağa götürdüm. Ama ağlamamı durduramıyordum. Mutfağa arkamdan seyran geldi zannederek gözümdeki yaşı silmeden direk sarıldım hıçkırı hıçkıra ağlıyordum sarildigim kişi seyran olmadığını fark etmem 5 dk sürdü ona sımsıkı sarıldığımı farkına vardığımda tarçın ve odun ağacı kokusu burnuma geldiğinde rahatladım.derin derin nefes alıyordum oda elleriyle bana sımsıkı sarılıyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su Perisi 🧚🏼♀️
Любовные романыhayat en olmadık yerden en olmadık yaralar açar bazen en ummadığın kişi seni yaralarından sever ve sen farkına vardığında artık o kişiye doğru çekildiğini hissedersin.🧚🏼♀️