Selamm🤍
İlk kurgumun ikinci bölümüyle karşınızdayım🤭
Bölüme geçmeden önce şuraya bir "💙"alayım>
Yorum yazmayı ve yıldıza basmayı unutmayın!Medya : Alec
🔮🤍
Bu akşam Işıl ile bar tarzı bir yere gidecektik. Uzun zamandır dışarı çıkmadığım için bu bana iyi gelecekti. Her zaman olduğu gibi üzerime lila, açık tonlarda göğüs dekoltesi kalpli olan fazla dekolte olmayan ama mini bir elbise giymiştim. Altın sarısı saçlarımı düzleştirmiş ve beyaz topuklu ayakkabımı giymiştim. Şuan makyajımı yapıyordum. Hafif ama hoş duran bir makyaj yapmıştım. Işıl da evde hazırlanıyordur. Beyaz kabanımı giyip beyaz çantamı da aldıktan sonra anneme çıkacağımı söyleyip kapıdan çıktım.
Işıl hazırlanmış ve yine çok asil olmuştu. İkimiz bir taksiye binip gidicegimiz bara doğru yola koyulduk. Hemen gitmek istiyordum çünkü içkiyle kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. Garip bir his etrafımı sarmıştı. Taksi uzun bir yoldan sonra durmuştu. Bar evimize çok uzaktı. "Işıl, çok uzak değil mi burası?" Bunu Işıl'a sordum tabikide. "Bebeğim uzak çünkü çok güzel bir bara geldik, öyle diğerleri gibi dandik değil. Buraya zengin adamlar, kadınlar geliyor." Şaşırmıştım. "Bizim burda ne işimiz var Işıl!" Diye sitem ettim.
Başımıza bela açıcaktı. Israr etti. Mecbur kabul ettim buraya kadar gelmiştik zaten. Allah'tan yanımda fazlasiyla param vardı. Kapıdakı güvenliklere kimlik gösterip ödememizi yaptıktan sonra içeri girdik. Fazla insan olmayan ama cidden zengin olan kişiler vardı. Çoğu kişi dans ediyor içki servisi tarafında ilgileniyordu.
Masa numaramızı bulup oturduk. Hemen içki servisi başlamıştı. Sevmiştim burayı. Tam kafamı rahatça dağıtabileceğim bir yerdi.Ağır içkimi yudumlarken karşı masadaki bal rengi gözlerle sahip adam dikkatimi çekmişti. Çok göz göze geliyorduk. Ne zaman baksam bana bakıyordu. Bakışları rahatsız etmeye başladığında masadakilere tuvalete gideceğimi söyleyip kalktım. Tuvaleti bulmak için biraz uğraşmam gerekti ama bulmuştum. Hemen girip makyajımı tazeledim ve camda biraz kendimi serinlettim. Telefonumu geri alıp tuvaletten çıkıp kapıyı arkamdan kapatırken buranın az önce oldugum yerden farklı olduğunu fark etmem hızlı olmadı. Duvar renkleri değişmişti, müzik sesleri kesilmişti.
Garip birşeyler oluyordu burda. Kahretsin! İçkiyi bu kadar fazla kaçırmış olamazdım. İçkiden dolayı hafif bi panik bastığında ne yapacağımı şaşırmıştım. Su lazımdı. Fakat arkamdaki tuvalet bile yerinde yoktu. Şuan olan şeyler benim içki yüzünden aklımın oynadığı bir oyunsa, ben tam arkamdaki kapıya girebilirdim.
Başımın zonklamalarını umursamadan kapıyı hafifçe aralayıp içine hızlıca girdim. Gördüğüm kişiyle heryerim buz tutmuştu. Bu az önce gördüğüm bal rengi gözlü adamdı. Zihnim hala oyun oynuyordu. Bunun başka açıklaması olamazdı. Ama bak rengi gözlerin direkt olarak üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.
Birden konuşmasıyla yerimden sıçradım. Bikaç adım geriye gittim. "Şuan yaşadığın herşey gerçek, bende dahil olmak üzere." Keskin ses tonlaması beni daha çok ürkütmüştü. "Y-yalan söyleme." Diye kekelemiştim. Bu tür durumlarda soğuk kanlı olamıyordum. Hah! Başıma ilk kez böylesi geliyordu. "Zaman yok benimle geliyorsun." Dedikten sonra ayağa kalktı ve kolumdan çekiştirmeye çalıştı.
"Bırak beni! Hiçbir yere gelmiyorum. Tanımadığım bir adamla bilmediğim bir yere gelicek kadar aptal değilim" Bal rengi gözleri hafif kararır gibi olmuştu. "Aptalsın" diye hırladı. "Şuan Dünya'da değiliz. Bizim diyarımızda da değiliz. Şuan başka bir boyuttayız ve bu boyut senin için tehlikeli! Sen bir elfsin!" Diye söylenince gülmeye başladım. "Hangi şaka türü bu? Komik değildi." Beni bu tür fantastik şeylerle kandıramazdı. "Geliyor musun yoksa bir fuhuş boyutunda kalmak mı istiyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELF DİYARI
Fantasy•TANITIM• Arkama bakmadan koşuyordum. Okulumun düzenlediği bir parti dönüşünde kendimi ıssız bi ormanda bulmuştum. Arkamda beni kovalayan üç tane koca köpekten kaçıyordum. Nefesim tükenirken bir kapı gördüm. Ona doğru nefesimin son demelerine kadar...