3 - EĞİTİM

77 32 12
                                    

Selamm🤍
İlk kurgumun üçüncü bölümüyle karşınızdayım🤭
Bölüme geçmeden önce şuraya bir "🔮"alayım>
Yorum yazmayı ve yıldıza basmayı unutmayın!

Medya : Nicole ve Anna

🔮🤍

Koşuyordum. Soluksuz bi şekilde bu diyardan kaçmak için koşuyordum. Ama her seferinde her yolda karşıma o çıkıyordu. Bal rengi gözlü, Alec. Burdan kaçmama izin vermiyordu. Her çıkışta o vardı. Aileme kavuşmak istiyordum. Bu olanların hepsi bir saçmalıktı. İnanmıyordum. Son neredeyse oraya kadar koşmak istiyordum. Bir nefes uzaklığında olan Alec'e aldırmadan koşmak istiyordum. Bir taşa takılıp yere çakıldım.

Biri beni dürtüyordu. "Bırak beni! Kaçıcam burdan!" Dürtmeler arttı. Bilincim açılır gibi olduğunda rüyada olduğumu ve beni şuan dürten kişinin Alec olduğunu anladım. Hemen yerimden fırladım.
"Sonunda uyanabildin. Artık Dünya'da değilsin. Burda herşey zamanında yapılacak." Uyku mahmurluğu haliyle "Saat kaç?" Diye sordum.

"Saat 7, hemen kalk 8 de çalışma vardiyaları başlıyor." Ne? Şaka mıydı bu. Daha çok erkendi.

Onu başımdan savmak için kafamla onayladım. Odamdan çıktığında istemeye istemeye kalktım. İlk önce lavaboya gidip kişisel ihtiyaçlarımı karşıladım. Kısa bir duş aldım. Hala gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Aklımda bin tilki oynuyordu.

Duştan sonra dolapta bulduğum bir tayt ve sporcu atletini giydim. Onun üstüne de kısa bir hırka geçirdim. Kapıdan çıktım. Kapının önünde bal rengi gözlü adam beni bekliyordu. " Hazırım ben." Bakışları bana dönünce beni baştan aşşağı süzdü. Sonra da dudağı kıvrıldı. Bakışları beni nedensizce heyecanlandırmıştı. Buraya tam alışamamıştım. "Düş önüme." Alec'in sesiyle irkildim. O yürümeye başladı bende arkasından gitmeye.

Her geçtiğimiz yerlerde bakışlar bize dönüyordu. Fısıltıları duyuyordum. Bakışlar bana karşı iğneleyiciydi.

Kulaklarımda hafif sızılar vardı. Odadan çıkmadan önce aynaya bakmıştım. Kulaklarım her ne kadar burdaki elfler kadar olmasa da sivrileşmişti.

Kısa bir yürüyüşten sonra spor salonuna benzer bir yere geldik. "Burası benim özel alanım. Sana burda eğitim vereceğim." Şaşırmıştım doğrusu. Onu onayladım. Hırkamı çıkardıktan sonra bir kenara fırlattım. " Baştan söyleyeyim acımam. Hızlı öğrenmen lazım. Hızlı öğrenmeye çalış."

Ürkmüştüm çünkü benim iki katımdı. Acımam diyordu. "Benim iki katımsın! Yerden yere vurmayacaksın değil mi?" Sözlerimle hafifçe sırıttı. "Orası senin yeteneklerine bağlı."

Her neyse. Onu onayladım. Oda üstündeki hırkayı çıkardı. Altında siyah bir eşofman üstündeyse gövdesini sıkıca saran beyaz bir tişört vardı. Onu neden süzdüğümü bilmiyordum. "Beni süzmen bittiyse başlayabiliriz." Beni yakalamıştı. "Seni süzmüyorum." Kafasıyla geçiştirdi beni.

Duruşumu ayarladıktan sonra nasıl vuracağımı, yumruk atacağımı gösterdi. Hızlı kavradığım için hemen başladık. Atağa geçti ve hiç acımadan karnıma bir yumruk savurdu. Yumrukla iki büklüm olduktan sonra "kendini koruman lazım, karnını hiç korumuyorsun." Saniyesinde vurursan tabi koruyamazdım!

Tekrar atağa geçtiğinde bu sefer karnımı korumuştum. Onun yüzüne bir yumruk atmayı başarmıştım. "Aferim, işte böyle." Demişti. Ona vurduğum darbeyi tebrik etmişti. Buna gülmüştüm. Kısa bir süre bal gözleri benim gülüşümde takılı kalmıştı. O fırsatla atağa geçip karnına olabildiğince sert bir tekme attım.

ELF DİYARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin