15

271 30 14
                                    

"Çabuk olmalıyım."

Düzensiz toprağın üstünü düzeltip etraftan kopardığım çimleri de üzerine örterek doğal bir hale getirdim.

Ayağa kalkıp dizlerimdeki kumu elimle temizledim. Üzerimdeki kazağı çıkaracakken bir çocuğun beni izlediğini gördüğümde ağzımdan bir küfür kaçırdım. "Siktir!"

Çocuk hala olduğu yerde durup beni izliyordu. Tanrım, ne kadarını görmüş olabilir?

"Ne yapıyorsun burada?"

Çocuk cevap vermedi. Arkasını dönüp yakındaki bir eve girdi.

Girdiği evin yanındaki eve doğru ilerledim. Kapıyı açıp üzerimdeki kazağı çıkardım ve gelişigüzel içeri fırlattıktan sonra kapıyı kapattım.

Çocuğun girdiği eve doğru ilerledim ve kapıyı çaldım.

Kapıyı annesi açmıştı. "Girebilir miyim?"

Başını salladı ve girmem için yana çekildi. İçeri girdim ve karşı odaya geçtim. Çocuk orada oturuyordu.

Annesi de çocuğun yanına oturdu ve diyeceklerimi bekledi.

"Yemin ederim ben yapmadım."

Annesi konuşmuyordu bile.

Karşısına geçip diz üstü oturdum ve kadının ellerini tuttum. "Yemin ederim sadece tesadüftü. Yemin ederim ki o kazak benim değil. Oğlunu ben öldürmedim." Yapmacık bir ağlama tonu ile konuşmaya devam ettim. "İstersen kanıtlarım gerçekten ben yapmadım."

Annesi hala konuşmuyordu. Ve o çocuk, ondan nefret ediyorum.

Ayağa kalkıp çıkış kapısına ilerlediğim sırada annesinin sesini duydum. "Sana inanıyorum." Dediği şeyden sonra engel olamadığım bir gülümseme belirdi yüzümde. Ne güzel, artık önümde bir engel yoktu.

Dışarı çıktım ve tekrar yan eve girdim. Dolaptan 3 adet çikolata çıkardım ve tekrar dışarı çıktım.

Çocuğun evinin biraz uzağına ilerledim. Oradaki yokuşu indikten sonra beklemeye başladım.

Bir süre sonra çocuk yokuşun üstünde belirdi. Haha.

Çikolataları görebileceği yüksekliğe kaldırdığımda çocuk gülerek yanıma gelmeye başladı.

Kaldırımın orada karanlık bir yere çekildim. Burada kimse bizi göremezdi değil mi?

Çocuk yanıma geldiğinde en kenar köşeye götürdüm onu, ve bam.

Çocuk yerde kanlar içerisinde yatıyorken içimdeki sinir ön plana çıkmaya başlamıştı. Ve tekrar engel olamadığım bir gülümseme belirdi yüzümde.

Elimdeki tepsi benzeri şeyi çocuğun kafasının üstüne kapattım. Boyun kısmına bir süre baskı yaptıktan sonra gelen ses ile başın koptuğunu anladım.

Hissettiğim tek şey sinirdi, belki de zevk.

Sol koluna uzandım ve kolunu kopardım.
Aynı şeyi sol bacağına da yaptım.

Ve tek gereken bu şahesere biraz renk katmaktı. Yüz üstü kapattığım tepsiyi tutup kaldırdığımda çocuğun kafası ortaya çıktı.

_

"Jungkook!"

Gözümü açtığımda nefes nefeseydim. Etrafıma baktığımda yanımda Taehyung'un olduğunu fark ettim.

"Jungkook, iyi misin? Kabus mu görüyordun?"

"Taehyung, birini öldürdüm rüyamda. Taehyung kafasını kestim ben."

Unreal | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin