04

2.3K 39 9
                                    

Biraz sonra ece gene lafa girdi "kızım cevap versene"
"aşık olsam ne degişir o beni sevmedikten sonra"
"Sen onun sana olan bakışlarını görmedin sanırım çocuğun bi ayaklarına kapanıp seni seviyorum demediği kaldı"
"O çocuk bana bakmaz"
"Kendini küçümseme o bana bakmaz degil ben ona bakmam diceksin"
"Ona bakmıyorsam kör olmam lazım"
"Sana bakmıyorsa kör olması lazım"

Ece gittikten sonra salona geçtim abim ve berkay da vardı
Abim bana dik dik bakarken berkay yüzüme bile bakmamıştı. Açıkcası bakmasını istemiştim ama bakmadı.

Koltuğa oturup telefonuma baktım. Abim yanımda olmasına rağmen mesaj atmıştı.
Bildirim çubuğuna tıkladım ve mesaja girdim.
-git üstüne uzun bişeyler giy
Üstümde kısa kollu bir tshırt ve uzun kareli pijama vardı
-üstümdekiler uzun zaten
-o zaman odana git
-burada oturmak istiyorum
-bahçede otur
-git sen otur madem bu kadar isteklisin
Mesaja bakıp telefonunu kapattı ve gerçekten de bahçeye gitti.
Berkayla yanlız kalmamak için mutfaga gittim ama biraz sonra o da geldi ve kendine kahve koyup karşıma oturdu.
Telefonumu aldım ve İnstagram reels'e girdim.
Berkayı görmüyorum ama bana baktıgına adım gibi eminim.
Birden telefonum çalmaya başladı kimden diye bakıcağım sırada  şarjım bitti ve telefon kapandı.

Hemen odama gittim ve telefonumu şarja taktım. Ama önemli birşey degildir diye telefon almadan mutfaga gidip kahve yaptım ve yerime oturdum. Berkay birden "kim aradı"diyince nedensizce panikledim sonrasında ekledim "bilmiyorum kapandı"
Cevap vermedi ve kahvesinden bir yudum aldı.

Berkayın uykusu vardı uyumaktan nefret eden berkayın uykusu vardı. Gözleri gidip gidip geliyor esniyor dokunsanız uçucak. Gece uyumadı büyük ihtimalle. Nedenini merak ediyordum ama soramıyorum. Açıkcası benimde çok uyuduğum söylenemez. Tüm gece berkayı düşündüm. Acaba o da beni düşünmüş müdür? Sanmam bu kadar yakışıklı birisi için ben anca tek gecelik bir kız olurum.

Gözlerine baktım uykusuzluktan ölse bile hep sert bakıyordu düşündüm. Acaba gözleri acımıyor mu? "Ne"
Sanırım dışımdan düşündüm.
Bişey demedim ve kahvemden bir yudum aldım.
"Anlamadım" dedi
"Sana demedim"
"Kime dedin?"
"Kendi kendime konuşuyordum dışımdan konuşmuşum sanırım"
Bitkin gözleriyle baktı "kendi kendine benim bakışımı mı konuşuyorsun"
"Hayır yani of boşver"
"Anlamadım ama neyse"

Berkay cebinden telefonunu çıkardı ve bir şarkı açtı.
Şarkıda şu sözler geçiyordu.
"Hadi durma azat et beni, bitir artık bu sesizliği" berkaya baktım gözleri masadaydı düşünüyordu ama neyi? Derin bir iç çekti ve telefonunu da alıp odasına gitti. Bende bahçeye abimin yanına gittim basketbol oynuyordu "annem nerde"
"Ne biliyim ben erkenden gitmiş, bugün dava vardı oraya gitmiştir"
"Nasıl o davaya daha 17 gün var"
"Erkene çekilmiş"
Hiçbirşey demedim ve odama gittim annemi aradım ama kimse açmadı büyük ihtimalle telefonunu kapatıpta girdi.

Telefona bakarken uyuya kalmışım telefonun çalmasıyla uyandım annem arıyordu. Açtım başkası konuşuyordu.
"Merhaba"
"Merhaba"
"Çok üzgünüm anneniz bir trafik kazsında hayatını kaybetti."
Ben daha ne olduğunu anlayamadan telefonum yere düştü. Telefondaki adam konuşuyordu ama duymuyordum kafamda bir sürü ses var ama duymuyorum. Ayağım burkuldu ve yere düştüm ama hareket edemedim hiçbişey yapamıyordum nefes bile alamıyacak durumdaydım. Abim ve berkay girdi abim koşarak yanıma geldi "noldu" konuşamadım öylece baktım gözüne. Gözümden yaşlar geliyrdu ardı arkası olmayan yaşlar.
"Annem" dedim sesizce "ölmüş"
Abim yüzüme öylece bakıyordu. "Nasıl nasıl lan olamaz ben buna hazır değilim" diye bagırdı ve yatagımın yanındakı masaya tekme attı masanın üstündeki annemin aldığı kar küresi yere düştü ve kırıldı. Üstünde cam kırıkları vardı ama şuan canımı başka hiçbirşey acıtamazdı. Elime aldım camlar battı ama umursamadım canım o kadar çok acıyorduki bunun acısını hissetmedim bile.

Abim duvarları tekmelerken berkay geldi yanıma elimden tuttu ve yatağıma oturttu kanayan elime baktı. Sonra yanımdan kalkıp abimin kollundan tuttu "biliyorum çok büyük bir acı yaşıyosun ama senin güçlü olman lazım iki tane kardeşin var senin onlara bakman kazım, annenin emanetlerine bakman lazım şimdi odana git sakinleş biraz sonra kalk kardeşini almaya gidicez" abim bana baktı geldi sarıldı ve kafamdan öpüp gitti

Berkay yanıma geldi "seninde güçlü olman lazım annen gitti ama hayat bitmedi. sizin küçük bir kardeşiniz var onun yanında güçlü olmanız lazım onun için güçlü olmanız lazım. abine destek olman lazım siz beraber olmazsanız hiçbir şey olmaz. Bugün dinlenin yarın ilk iş o çocuğu almaya gidiyoruz." Gözlerine baktım "nasıl bu kadar güçlüsün" dedim sadece
"Hayat bana çok acımasız davrandı küçük yaşımda öğrendim tüm zorlukları."
"Eceyi arar mısın" dedim sesim çok az çıkıyordu ama o ben konuşmadan bile beni anlıyor.
"Arıyorum ama şu eline bi pansuman yapalım çok kötü olmuş"
Kafa salladım.

O elime pansuman yaparken ben ağlıyordum sadece ağlıyorum. Canım yandığı için değil. Hayattaki en önemli şeyimi yaşama varlığımı elimden aldıkları için ağlıyordum. Herşeyimi benden kopardıkları için ağlıyordum. Keşke son bir kere sarılsaydım keşke son bir kere öpseydim keşke son bir kere koklasaydım o cennet kokusunu. Prensesim dediğinde kızardım ben büyüdüm artık anne derdim keşke şuan yanımda olsa da prensesim dese okşasa saçımı.

Ece geldi sarıldı "duydum olanları başın sağ olsun" dedi bişey diyemedim sarıldım ve ağladım.

Abimin arkadaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin