Çarşıya gitmeden önce yanıma evin anahtarını da alırım. Evden yavaş adımlarla ayrılırım. Çarşıya doğru ilerlerken bir kaç meraklı gözün bana baktığını sezerim .Birkaç mı nerden baksan 15-20 kişi bana bakıyor . Ve buda yetmezmiş gibi gözler çarşıya doğru yürüdükçe artıyor. Gözler artıkça adımlarım hızlanıyor ve devam ediyordum. En sonunda çarşıda ki işleri halledip eve dönüyorum. Eve girerken yine yaşlı adamın evine bir göz gezdiriyorum,
Korkunç yani demek istediğim insan o evin havasından görünümünden bile bir insanın korkmasına bile sebep olabiliyor. Eve hızlıca girip kapıyı kapatırım-Anne!neredesin.
-Buradayım gelmişsin kasaba nasıl?
-Berbat!
-Annenle düzgün konuş ve poşetleri yana koy.
Poşetleri mutfağın önüne bırakır ve merdivenlerden çıkmaya çalışırım .
-Merdivenler kaygan olabilir.
-Evet kayganmış anne merdivenleri mi yıkadın ?
(Sessizlik )
-Anne!
-Evet ne var Monic
-Beni korkuttun anne cevap niye vermiyorsun!
Annem böyle çoğu anne gibi bazen sırf inat olsun diye cevap vermez ofof anne!
Bu konuşmanın ardından odama geçerim.Odadaki yerlerde kaygan anne!
Düşmeden yatağa kendimi atarım kurtuldum sehpanın çekmecesinden telefonu alıp internette gezinirken bir yandan da uyumaya çalışıyorum.
2 saat sonra..........
Saat 9 olmuş ben nasıl bu kadar uyumuşum (iç çekiş )herneyse yataktan doğrulup cama bakınırken
-Monic aşağıya gel yemek hazır hadi
-Tamam anne geliyorum
Pencerenin ardından ayrılıp odadan çıkarım. Merdivenlerden kaymamaya çalışırken bir yandanda telefona bakarak aşağı inerim.Masanın yanındaki sandalyelerden birini çekip oturur ve her akşam gibi yemek yer ve konuşacak meselemiz olmasada sohbet etmeye çalışırız. Yemekten sonra masanın toplanmasına her zamanki gibi yardım etmeden üst kata
çıkarım .Şakasız bu ara hayatımı sorguluyorum.Babam iflas etmese böyle normal sıkıcı ucube bir hayatım olurmuydu diye.
Pencereye bakarak düşüncelere dalar
Aaa o da ne pencereden bakınırken gözüm dışarıdaki yere düşmüş deri cüzdana ilişir . Biri cüzdanını düşürmüş olmalı üzerime bir hırka alırım.Ve merdivenlerden inerim .
-Monica nereye gidiyorsun
-Birşeye bakmalıyım.
-Gecenin bu saatinde nereye yoksa yoksa sen benden habersiz sevgilimi yaptın.
-Anne kasabaya geleli bir hafta olmadı ne sevgilisi hem ben bu kasabadaki kabadayılarla sevgili olmak yerine bir mafyayla olurum daha iyi.
-O da doğru kasabaya daha alışamadın bile ne sevgilisi o zaman nereye!
-Hava almaya anne!
-Tamam sıkı giyin hava soğuk .
Bu konuşmanın ardından ayakkabılarımı giyer ve kapıyı açarım. Dışarı çıkıp kapıyı. Kapatırım.
Annem haklıymış hava soğuk ama şu cüzdana bir bakalım ara sokağa doğru koşarım. Ara sokaktan sadece cır cır böceklerinin sesi geliyor etrafta herhangi bir ayyaş yok etrafı kolaçan eder ve cüzdanı almak üzere. Yere eğilirim cüzdanı alıp içine bakarım . Eski balıkçı tipi bir cüzdan içinde kimlik kartı olduğunu kontrol etmek üzere içini kurcalarken bir anda ensemde bir nefes hissederim ani bir şekilde arkamı dönerim ve ağzıma zorla bastırılan eterin etkisiyle son olarak şunları duyarım
"İyi uykular jessi"
................
Aşırı iyi oldu benim fav bölümüm olabilir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RİTMİN ŞİFRESİ
ParanormalneAmerikanın güneyinde bir kasabaya taşındığını hayal eden ruh hastası bir kızın hikayesi (ama hayali çok uzun sürmeyecek)