8.

349 29 1
                                    

"Nerede bu çocuk?"

Söylenerek yürüyor her geçen zamanda adımlarımı daha da hızlandırıyordum. Mesajı okuduğum gibi evden çıkmam bir olmuştu. Ne kadar şuan soğuk olsakta uzun süre beraber olduğumuz için az çok tahmin edebiliyordum gideceği yerleri.

İlk önce sık gittiği kafeye gittim. Orada bulamayınca küçükken beraber gittiğimiz parka bakmıştım. Olumsuz sonuçlarla yürürken aklıma gelen son yerle adımlarımı hızlandırdım.

Ayakkabılarımın kumların içine girmesini umursamadan yere oturmuş insan bedenini görmemle bir umut oraya yönelmiş onun olmasını dilemiştim.

Rüzgar yarınlar yokmusçasına esiyor dalgalar sert bir şekilde vuruyordu kıyıya.

Yaklaştıkça fark edilen koyu kahve saçları içimdeki hissin yoğunlaşmasını sağlamış hemen ardından hızlanan kalbimde buna eklenmişti.

"Hyunjin..?"

İçime kaçan sesimi zorda olsa duyurmuştum ki kafası yavaşça bana döndü.
Gözleri ve kaşları aynı anda şekil değiştirerek ağzı aralandı.

"Burada ne işin var?"

Tamamen yüzünü görmemle derin bir nefes vererek kendimi titreyen dizlerimin üzerine attım. Sanki onu görene kadar bütün nefesimi tutmuş gibi nefeslerimi hızlı hızlı alıp vermeye başladım.

Endişelenmiş olmalı ki yanıma yaklaşarak kontrol etmeye başladı.

"Felix?? İyi misin?"

Sinirle doğrularak bedenini ittim. Kumların üstüne geri düşerken beklemediği için kaşları tekrar çatılmıştı.

"Neden hep böyle bencil olmak zorundasın!?"

Evet öyleydi hemde fazlasıyla. Bir anda bütün öfkemi kusacak bir enerjiye sahip olmuştum ve her şeyi dile dökebilirdim şuan.

"Bencilliğin yüzünden kaç tane insanı ne hâle soktuğunun farkında bile değilsin!... Her yerde seni aradım. Annen meraktan ne yapacağını bile bilemez hâle geldi. Kadının sesi titriyordu resmen. "

Mesajı aldıktan sonra onu aramıştım ve titreyen sesi de benim şuan bu hâlde olmamın nedeniydi. Durumun ciddi olduğunu düşünerek deli gibi stres yapmıştım ama görüyorum ki paşamızın keyfi fazlasıyla yerinde gözüküyor.

"Bir haber vermek bu kadar mı zor olur Hyunjin!?.. En azından annene bunu fazla görmemeliydin!"

Etrafımızdaki birkaç insanın sesimin fazla çıkmasından dolayı buraya baktığını fark ettiğimde gözlerimi kapatarak yüzümü ellerimle kapatarak eğildim.

Bu sadece az sonra taşacak birkaç damlanın fazla fark edilmemesi için gösterdiğim bir çabaydı. Yoksa çevredekiler pekte fazla ilgilendirmiyordu beni.

Yaptığım stres, korku, kaygı ve eklenen birkaç duygu sebebiyle dolan gözlerimi kıyafetimin kumaşıyla silerek tekrar yüzümü açtım.

Ona baktığımda bunları umursamamış ve hâlâ kaşları çatık bir hyunjin görmeyi beklerken tam tersi bir ifade sunuyordu.

Bu kendimi açıklamam da engelden başka bir şey değildi. Yorgun ve üzgün bakışları kalbimin son derecede yumuşamasını sağlıyordu çünkü.

Daha fazla bir şey söylemek istemiyordum. Onunda benim kadar dolu ve yorgun olduğu aşikardı çünkü.

Sormak istedim. Ne olduğunu, neden kimseye haber vermeden bu sahile geldiğini ve neden bu hâlde olduğunu..

Hepsini sormak istedim.

Ama artık beni hayatından çıkartmış gibiydi. Zaten konuşmak istese ilk beni arardı ve bunu benden çok daha iyi biliyordu. Artık onun için bir arkadaş bile değildim ve yine de bu benim suçumdu.

Aramızın bu hâlde olması tamamen benim suçumdu.

Her seferinde ona kızsam da bu bir gerçek ki tamamen benim suçumdu.

Benden hoşlanmak zorunda değildi ve ben bu yüzden arkadaşlığımızın bitmesine sebep olmuştum.

Bütün bunları yaptıktan sonra burada olmam çok gereksiz gibiydi. Onu azarlamak benim görevim değildi artık.

"Ben.. üzgünüm. Sadece endişelendim. "

Yerden destek alarak ayağa kalkarken düşünmeden birkaç bir şey söylemiştim.

"Lütfen annene haber ver. Çok merak etmişti."

Kısılmış sesimle son cümleyi de zorlanarak söylemiş ve arkamı dönmüştüm. Adımlarımı dengesizçe atıyordum.

Sadece daha yürümek istemiyordum. Tek istediğim uyumaktı ama evim buraya pekte yakın sayılmazdı.

Niye etraf bu kadar bulanıktı? Niye bulutlar üzerinde yürüyor gibi hissediyordum? Adeta adımlarımı bir boşluğa atıyor gibiydim ve bu pekte iyi hissettirmiyordu.

"Felix..!"

---

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşk üçgeni ~ Hyunlix (Minlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin