6.

385 36 13
                                    

Son dersin zili çalarken Minho eşyalarını çantaya koymaya başladı. Felix ise gözlerini açmaya.

Birkaç kere uykusu bölünmüş olsada her defasında kafasını tekrar koymuştu o sıraya. Pişman da değildi.

"Günaydın."

Hayret dolu bir tonla konuştu Minho.

"İnanılmaz güzelmiş şu duygu. Bundan sonraki yeni hedefim bu sanırım."

Belli etmeden gülümseyerek Felix'in çantasını kucağına koydu.

"Hadi eşyalarını topla."

Felix kafasını sallayarak sırada gerilmeye başladı. Sınıf yavaş yavaş azalırken ayağa kalktı ve ne kadar belli etmese de merak ettiği için arka sıraya baktı.

Boş olduğunu görünce sebepsizce huzursuz hissetmişti.

Defterini de çantaya attığı gibi fermuarı çekti.
Çantasını ağır olmadığı için tek koluna yerleştirerek minhoya döndü.

"Hadi gidelim."

--

"Nerede oturuyorsun?"

Durağa yaklaşırken sordu Felix.

"Okula yakın aslında evim."

Aniden hareketlerini durduran felixle Minho da durdu.

"Boşuna buraya kadar sürükledim seni.."

"Hayır sorun değil binene kadar beklerim."

Felix üzgün olduğunu belli ederek ofladı.

"Yakında bende okulun yakınında bir eve taşınacağım. Beklerim evime yani."

Minho içten içe buna sevinse de sadece gözlerini biraz büyüterek merakla sormuştu.

"Ailenle mi?"

"Hayır tek başıma."

"Korkutucu olmaz mı ?"

"Alışkınım."

"Ah.. anladım."

Yanlarından geçen otobüsle Felix gözlerini sonuna kadar açmış adımlarını hızlandırken Minho ya dönerek bağırmıştı.

"Sonra görüşürüz!"

Otobüse bindiği gibi cam tarafından el salladı ona. Tekrardan hareketlenen otobüsle Minho ellerini cebine soktu.

"Çok sevimli.."

----

"Nasıl geçti bakalım?"

Felix yemek hazırlayan annesinin yanındaki sandalyeye kendisini atmış ve derin bir nefes almıştı.

"Onu asla anlayamayacağımı anladığım bir gündü."

"Ne oldu?"

"Keşke bilsem. Sınıfa yeni bir çocuk geldi ve yanıma oturduğu için saçma sapan tavırlarına maruz kalıyorum."

"Kıskanmış ne var bunda?"

Felix dediği şeye kahkaha atmaya başlamıştı. Annesi bunu ciddiye almayacağını bilse de dile getirmişti. Elinde sonunda anlamasını dileyerek.

"Hyunjin mi beni kıskanacak?"

Sesine eklediği küçümsemeyle konuştu. Ona göre imkansızdı bu. Çünkü herhangi bir sebep yoktu ortada.

Annesi karıştırdığı yemeğin altını kısarak yanındaki sandalyeye oturmuş bacaklarını üst üste atarak oğluna dönmüştü.

"Fark ettiğin zaman bu kahkahanın aynısını yaşatırım sana."

Aşk üçgeni ~ Hyunlix (Minlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin