22.

272 31 10
                                    

Elindeki bardağı zemine fırlatırken haykırdı. Yapabildiği tek şey buydu. Eğer bunu da yapmazsa kafayı yerdi.

"SİKTİĞİMİN PİÇİ. NİYE HEP ONUN ETRAFINDA!"

Kendi kendine evin ortasında sinir krizleri geçirirken son sesini kullanarak haykırdı. Tam olarak ne yapmak istediğine emin değildi. Bir şeylere vurmak, kırmak istiyordu. İlk adımı da tezgahın üzerinde duran bardaktı.

Annesi eve döndüğünde evde yoktu ve buna ilk defa bu kadar sevinmiş, zar zor kontrol ettiği öfkesini onun da görmesini istememişti.

Bedenini sandalyeye atarak sırtını yasladı. Kafasını elleri arasına aldı ve sinirle saçlarını çekiştirdi.

Gözlerinin kapalı olduğu her an sadece ikisinin hâlâ birlikte olduğunu düşündürüyordu. Daha önceden böyle bir kıskançlık krizi çekip çekmediğinde kararsızdı. Belki de gerçekten minhodan deli gibi nefret ediyordu.

Arkasından gelen bildirim sesiyle eline telefonu aldı. Whatsapp gruplarına girdi ve art arda gelen mesajlarda göz gezdirdi.

"Son postunu gördünüz mü?"

"Gerçekten birlikteler mi?"

"Bu saatte beraber olduklarına göre öyle olmalı. Hem zaten okulda da birbirlerinden ayrılmıyorlar."

"Oha! Çok yakışıyorlar. Geldiğinden felixle shipliyordum."

"Konumuz bu mu cidden?"

Titremeye başlayan göz bebekleriyle okudu mesajları.

"Post mu?"

Hiç düşünmeden Instagram'a girerek Minhonun hesabını arattı. Son postunun üzerine tıklayarak krizinin artmasını sağlayacak o fotoğrafa baktı.

 Son postunun üzerine tıklayarak krizinin artmasını sağlayacak o fotoğrafa baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


minh_lee: Küçük bebeğim.. @lleeflix

---

"Minho o fotoğrafı sil yaa! Saçma sapan çıkmışım."

"Hayır gayette tatlısın işte Felix."

"DELİRCEM!"

İkisi birbirini kovalarken artık sona gelmiş kendilerini koltuklara atmışlardı. Minho hâlâ vücudun da ağrılar hissediyordu fakat bunu dile getirerek felixi endişelendirmek istemedi.

Felix kafasını geriye atmış gözlerini kapatmıştı. Hemen hemen aynı şekilde olan Minhonun tek farkı onu izliyor oluşuydu.

Bu kadar şeye rağmen hâlâ hiçbir şey sormaması bir yandan çok şaşırtıyor bir yandan da sanki kendisini zorluyormuş gibi hissettiriyordu. Felixin meraklı biri olduğunu biliyordu. Başka bir şey olsa söyleyene kadar sorardı. Yine de kişisel sorunlara karşı hep böyle duyarlı biriydi de.

"Annem babamdan sonra bir adamla evlendi.  Başta küçük olduğum için bunda herhangi bir sıkıntı görmemiştim ama zamanla her şey değişti."

Felix Minhonun konuşmasıyla kafasını kaldırdı ve karşısındaki çocuğun gözlerinin içine bakmaya başladı.

"Annem çok sevdi. Yanlış kişi de olsa o kadar çok sevdi ki bütün zorbalıklarına rağmen tek kelime etmezdi. Kaç kere doğru olmadığını anlatmaya çalışsam da susuyor herhangi bir şey yapmıyordu."

Titrek bir nefes verdi Minho. Nedense karşısındaki çocukla göz teması kurmaktan kaçıyor odanın içinde dolaştırıyordu bakışlarını.

"Bu adam alkolikmiş ve annemle evlenene kadar bunu kimse bilmiyordu... Sonrası da böyle işte. Dün gece de yine her şeyi yıkıp döktükten sonra kendime hakim olamamıştım. Yine de canımı yakan şey annemin mağdur olan taraf olmasına rağmen bana o hâlde bile onu savunmasıydı."

Felix diyecek bir şey bulamadı. İlk defa bu kadar çaresizce bakıyor motive cümlelerini yutuyordu.

"Sonrasında da çıktım evden. Zaten başım dönüyordu o an devamını da pek hatırlamıyorum. Evinin önü olduğunu bile bilmiyordum. O karanlıkta nereye gidersem gideyim umursamazdım açıkçası. Ölsem bile  benim için sorun sayılmazdı. O eve her girip çıktığımda da bunu diliyordum zaten."

Felix son cümlelerle boğazının düğümlendiğini fark etti. Durumun ciddi olduğunu biliyordu ama ölmek derecesinde düşünceleri olmasını beklemezdi. Çok kısa bir zamanda bu kadar sevdiği ve ısındığı bir insanın ölmekten bahsetmesi ve bunu fark etmemesi canını yakmıştı.

İstemsizce ayağa kalktı. Bununla beraber Minhonun bakışları felixe doğrulurken Felix tek kelime etmeden Minhonun oturduğu koltuğa oturdu ve kollarını boynuna sardı.

Sanki ikisininde şuan tek ihtiyacı olan buydu. Sarılmak.

Minho onu destekleyen kollara karşı bir süre duraksadı. Felix kendisini düzelterek daha sıkı sarıldı. Gözleri bununla birlikte kapanan Minho aynı şekilde felixe sarılarak yüzünü omuzuna yasladı.

Bu konum sadece minhoya değil felixe de iyi gelmişti. Birkaç gündür karmakarışık olan düşüncelerini ikiside bir kenara koymuş şuan sadece aldıkları desteğe sığınıyorlardı.

Birkaç dakika sessizliğe sığınarak bu şekilde durdular. Belki de uzun süre yeterliydi. Bazen kelimeler değil bir sarılma bile fazlasıyla yetiyordu. Davranışlar o kişinin samimiyetini daha iyi gösterirdi. Karşı tarafında güvende hissetmesini sağlardı. Kelimeler bazıları için yetersiz kalabilirdi. "Ben her zaman yanındayım." Demek bir sarılmayla daha iyi ifade edilebilirdi. Bazen insanların dertlerini paylaşmak yerine dertlerini unutturacak insanlara ihtiyaçları olabilirdi.

Felix yavaşça geri çekildi. Kızarmış gözleriyle minhoya bakarak iç ısıtan bir gülümseme sundu. Minho felix gibi birine sahip olduğu için fazla şanslı hissetti o an. Neylerin iyi geleceğini kesinlikle çok iyi biliyordu.

"Öncelikle paylaştığın için teşekkür ederim Minho ve ne olursa olsun nasıl hissedersen hisset seni her zaman aynı samimiyet ve içtenlikle karşılayacağıma emin olmanı istiyorum. "

Bu sefer Minho da gülümsedi. Önündeki çocuğun saçlarını karıştırarak kafasını salladı.

"Biliyorum küçük."

Felix ilk defa duyduğu hitapla kıkırdadı ve aniden aklına gelen şeyle kaşları çatıldı.

"SON DEDİKLERİNİ DUYMAMIŞ SAYIYORUM! BİR DAHA SAKIN ÖLMEKTEN BAHSETME!"

Şakayla karışık sinirini tatlı bulan Minho daha geniş bir gülümseme sunmuş tekrardan kafasını sallayarak kabul etmişti.

"Emriniz neyse o efendim."

Minho hayatında ilk defa birine karşı bu kadar açık oluyor ilk defa birine karşı kendisini anlatıyordu. Felixe bu kadar güvenme sebebini hâlâ kendide bilmiyordu ama onun yanındayken bu kadar rahat hissetmesi herkese karşı olan bir şey değildi. Aksine Minho insanlarla konuşmaya bile tenezzül etmezdi. Yapmacık sözler, değeri olmayan cümlelerle dolu yapay gülümsemeler arasında Felix apayrıydı.

"Teşekkürler küçük."

-------

Aşk üçgeni ~ Hyunlix (Minlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin