ecrin kim kaya

9 2 17
                                    

Kaya 'dan
Saatler sonra doktor ameliyathaneden ayrıldı.

"Doktor Sule Karagülün durumu nasıl?" diye sordular

"Henüz bir şey söylemek için çok erken. Kurşun karaciğerine zarar verdiği için onu solunum cihazına bağladık."

Doktora "Teşekkür ederim" dedikten sonra odadan çıktı. Oguz kendini bahçeye atınca ben de onu takip ettim.

"Sule'ye aşık mısın?" Sorduğumda bana ters ters baktı.

"Hayır. Sadece pişmanlık duyuyorum."

"Senin pismanlik duyman biraz garip geldi ."dedim

"Keşke sende biraz pişmanlık duysan. Sonuçta kiz bizim kavgamız yüzünden vuruldu" dedi, sanırım benim rahatlığımdan rahatsız oldu.

"Sonuçta kızı vuran ben değilim. Sensin" dediğimde yüzüme yumruk attı.

"Ne demek sen vurdun? Senin yüzünden o silahı belimden çıkardım. Piç!" Dedi yakamdan tutarak. Bu sefer dayanamayıp vurunca dengesini kaybedip yere savruldu.

"Ben mi sana silahını çek dedim? Gaza gelip o silahı çekip ateş eden sensin" diye bağırdım. Daha fazla dayanamadım ve içeri girdim.

Oguz'dan

O silah patladığında Sulem kanlar içinde yerde yatıyordu. Bir melek gibi çaresizce yatıyordu. Lise birden beri aşığım. Eğer meleğim benim yüzümden uçup giderse, işte o zaman benim için her şey biter...

Kayadan

Ne kadar ilgisiz görünsem de kalbim kan ağlıyordu. Aklım hep Suel'deydı.

Hemşirelerle birlikte yoğun bakım katına çıktim. Belki görebilirdim. Yoğun bakım katına çıktığımda Sule'nın doktorunu gördüm.

"Merhaba. Sule Karagülün yakınıyim, acaba kısa süreliğine görme şansım olur mu?"

"Maalesef delikanlı,  kız ameliyattan yeni çıktı."

"Söz veriyorum çok kısa sürecek" dediğimde içeri girmeme izin verildi.

Yoğun bakım ünitesine girdiğimde Sule birden fazla makineye bağlı olarak yatıyordu. Yanına yaklaştım ve kenarda duran sandalyeye oturdum. Onu böyle görünce nedense kalbim sıkışmaya başladı.

" Bas belasi uyumak sana yakışıyor mu? Bana meydan okuyan kız nerede? Her işe istemeden burnunu sokan kız." Bunları söylerken sonlara doğru istemsizce sesim kısıldı.

Her ne ise o neşeyle parlayan kahve gözleri görmeyi o kadar çok istiyordum ki...(guneste yesil)

"Bak, şimdi yakında buradan çıkacağım. Arkamdan çıkacaksın, tamam mı bas belasi ?" Dediğimde gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Ve ağlamaktan nefret ederdim.

"Şimdi ben gidiyorum. Ama sen gitme tamam mi"dedim ve odadan çıktım.

Sen hep kal baş belası... Benim için değil seni sevenler için kal...Çünkü ben seni sevecek kadar iyi birisi değilim. Baş belası...
***

Beyza'dan

Sabah kalktığım da koşarak abimin odasına gittiğim de boştu. Herhalde hâlâ Sule'nin durumu iyi değildi.

Aşağı kahvaltıya indiğimde babam ve annem
sohbet ediyordu.

"Günaydın" dedim sevecen bir şekilde "Günaydın kızım. Abinle hiç konuştun mu?" Diye sordu babam

"Dün konuşmuştuk. Bir arkadaşı kaza
geçirmiş onun yanında" dediğimde babam nedense sinirlendi

"Bıktım ben bu çocukdan hiç başı beladan çıkmıyor" dediğinde annemde onu hakladı. "Bence artık Kaya'ya iyi bir ceza vermelisin" dedi annem.

"Saçmalama anne abim çocuk değil. Keşke biraz da olsa oğlunuzu sevebilseniz" Dediğim de ikisi de bana sinirle bakmaya başladılar. Onları hiç
takmayarak abimin yanına gitmek için
evden çıktım.

Kabe KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin