BAŞLIYORUZ....
SİZİ ÇOK SEVİYORUM...
Gardiyan genç adamın kelepçelerini çözüp.
"Üstünde metal demir hiç birşey kalmasın hepsini bu kasaya koy"
Alpaslan gardiyanın dediğinin yapıp üstündeki herşeyi kasanın içine bıraktı.
"Kemeride hadi senin keyfini mi bekleyeceğiz"
Alpaslan içinden sabır çekip dediğini yapıp bir sinirle elini kemerine atıp çözüp kasanın içine attı.Normalde olsa bu dediği için bir posta kavga çıkarırdı ama bu gün ilk günüydü sakin olmalıydı her şey aleyhine işlerdi yoksa.
Tam ilerliyordu ki gardiyan juppu önüne koyup gitmesini engelledi.
"Dur bakalım nereye"
Gözleriyle elindeki yüzüğü gösterip.
" Oda çıkacak hadi "
İşte şimdi Alpaslan kan akıtırdı ama o yüzüğü parmağından çıkarmazdı .
Sevdiği takmıştı parmağına başka el değemezdi izin vermezdi yemini vardı son nefesime kadar demişti bu yüzük bu parmağa takılınca.sevdiğinden kalan son hatıraydı
"Bu kalsın."
Gardiyan sinirle Alpasla'nın yanına varıp .
"Ben sana ne diyorsam onu yapacaksın şimdi çıkar o yüzüğü"
Diğer iki gardiyan ikisini seyrediyordu .
"İster çıkar sık silaha ama ben Alpaslan Bozkurt'um "
Elini göğsüne vurup
"Bu can burdan çıkmadıkça bu el kopmadıkça o yüzük çıkmaz bu parmaktan"
Baş gardiyan ilk günden ona diklenen adama dahada kök bilenmişti bunun üstüne yandaki iki gardıyana baş işareti verip.
"Çıkarın bu yüzüğü hadi "
Sonra Alpaslan'a bakıp
"Bakalım çıkıyor mu ?çıkmıyor mu?"
Alpaslan etrafına bakıp ona gelen gardiyanlara inat masanın üstündeki kaynar suyu tutup ellerine
döktü .Taze tene değen sıcaklık ve altının ısıyla ete batmıştı.
Gözlerini kapatıp sevdiğini hayal etti ama canını yakan kaynar su ve ya elini yapması değildi asıl bu sevdaya sürgün edilmişlik
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürgün Sevdam
General FictionAcı acı baktı sevdiğine Suna belkide bu bakış ona son vedasıydı. mahkeme koridorları bu kadar soğukmuydu yoksa ?yoksa ona mı öyle geliyor. "Sunam" sevdiği adamın acı barındıran ses tonuyla.ilk sevdiği adamın eline sonra gözlerine baktı genç kız. O...